Pazar St. Louis yöntemi

St. Louis yöntemi

03.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

St. Louis yöntemi

St. Louis yöntemi



Ünlü olaydır; Fransa’nın gerçek anlamda kurucusu sayılan aziz Kral St. Louis zamanında muhalif ve sapkın (!) mezhep taraftarları olan Cathar’larla mücadele ediliyordu. Nihayet topu birden Montsegur mevkiinde kuşatılmış ve yakılarak imha edilmişti. Bazıları bir katedrale, mabedin dokunulmazlığına sığınmıştı. Ne var ki zamanın yetkili ve görevli melunlarından Simon de Monfort onların imhası emrini de verdi. "Aman efendim kilisede günahsız ve dinibütün Hıristiyanlar da var" dendiyse de; "Allah iyi kullarından inayetini esirgemeyecektir. Hele biz Allah’a isyan edenleri yok edelim de mümin olanlar öbür dünyada mükafatlarını bulur" demeye getirmiş ve toptan imhayı gerçekleştirmiş.
Son tiyatro olayı bunu hatırlatıyor. "Kutsal Rusya’yı şu Çeçenlerden kurtaralım, onların önünde diz çökmeyelim, bu dava için şu veya bu şekilde ölenlerin önünde diz çökelim" mantığı açıkça görülüyor. Dehşetin arkasında zorlu bir tarihten gelen büyük mahkeme var, "ya hep ya hiç" gösterileri ayrıntılı düşüncenin değil, doğal olanın tepkisi. Rusya’nın endişeleri sert operasyonlar yaratıyor. Duma tanklarla bombalandı. 17. asırda Stenka Razin ayaklanması da kanla ve suçlu suçsuz ayrımsız bastırıldı. O dünyada başka yöntemleri uygulamak artık mümkün olabilir mi; günün birinde belki...
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra insanlar bir illüzyon içinde, beşeriyetin mutlak gelişimine, hukuk ve adalete ve centilmen ilişkiler içinde ilerlediğimize inandılar. Oysa en çok ölümlü ve gaddar savaşlar bu dönem içinde oldu. Gene de vahşetin sadece zavallı Güney Asya ve Afrika’ya mahsus olduğu düşünüldü. Oysa korku bütün insanları Afrikalı yapar. Köşedeki piyano, raftaki anadilde yazılıp basılmış edebi şaheserler vahşeti önleyemez. Mümkün olan korkmamak, korkmamayı sağlayacak ortamı hazırlamakta... İyimser resimlerle bezeli kağıtlarımız tam da kağıt gibi devriliyor. Daha ciddi çizimler, gerçekçi resimler, duvar freskleri gibi kazınmalı. Böylesine resimler daha etkili ve kalıcıdır; insanların dünyanın halini ve geleceğini dünden gerçekçi ve bilinçli olarak tasarlamalarına yardımcı olur.

St. Louis yöntemi
11 Eylül sonrası Amerikan toplumunun ve siyasilerinin içine düştüğü panik ve sendeleme hali, bu başarısızlık, bazılarının dediği gibi komplo ve "üçkağıtçılık yöntemi"yle açıklanamaz. Adamlar korkuyorlar, korku bütün saçmalık ve gaddarlığı açıklar. İyi (!) hukukçu ve cici kız Hillary Clinton "Her şeye, her yönteme başvurmalı" dedi. Ortalama başkanın dedikleri zaten ortada... Dünyanın öbür yakasındakiler İslam teröründen (!) korkmak için onlar kadar safdil olmasalar da, bazı sorunları bu kelimenin dehşetine sığınarak kestirmeden çözme cinliğini gösteriyorlar. "Globalleşme" laflarını düstur edinenler, globalleşmenin bu tür cinliklerini pek taşımayacağını, geri tepeceğini hesaba katmadılar ama bu onların işi... Biz olayın başka yönü üzerinde durmalıyız.
Tiyatro basan adamları vicdan sahibi uygar dünyanın tasvip etmediği açık, öbür işlemi yapanları da öyle... İkincisi daha beter, korkunun eseri... Ne derseniz deyin; Putin, Rusya tarihinin zor zamanlarında ortaya çıkan yönetici tipi; 1613’te Romanovlar fetret devri üzerine nimet gibi geldilerdi. Ondan önce Boris Godunov adlı Tatar asıllı boyar halkın arzusuyla çar olduydu. Bu yöneticilerin özelliği otorite bunalımı ve kargaşa ortamında Tanrı’nın inayetiyle başa geçmeleridir; dolayısıyla öbür tip yöneticilere göre daha yetkilidirler, onlar hoşgörmezler fakat hoşgörülürler. Tiyatroyu basanları basılanlarla birlikte gözden çıkarmak dehşetengiz ama bu dehşeti o toplumda tolere eden çok; çünkü korku her şeyi yaptırır, sanırım bu haklı görme o toplumun dışında da yaygın... Hiç alışılmış akılla ve manevralarla üstesinden gelinecek bir durum değil... Bütün sorun, siyasilerin ve toplumun düşüncesine yön verenlerin korkmaması ve hele basit dürtülerle toplumları ayaklandıracak nitelikteki çağdaş medyanın çok dikkatli ve bilinçli olması... Sokaktaki çilekeş insanı kışkırtmak çok kolay, daha zor olan yöntem ise uzun vadede yüz ağartıcı sonuçlar getirir.

Chuck Palahniuk’un romanından yola çıkılarak çekilen "Fight Club / Dövüş Kulübü" ünlü yönetmen David Fincher’ın filmi. Başrollerini Edward Norton ve Brad Pitt’in paylaştığı "Dövüş Kulübü", 25-26-29 Kasım günleri saat 19:30’da, 30 Kasım günü ise saat 14:00’te gösterilecek.

"Bilgi’de Sinema"da beşinci sezon başlıyor. 4 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirilecek sezon açılışında Avusturyalı yönetmen Ulrich Seidl’ın 2001 Venedik Film Festivali’nde "Jüri Büyük Ödülü" kazanan "Dog Days / Cehennem Sıcağı" filmi gösterilecek. "Cehennem Sıcağı"nın başrollerini Maria Hofstatter ve Georg Friedrich paylaşıyorlar. Filmde, bir Viyana varoşunda sıcak bir hafta sonu gelişen altı ayrı öykü işleniyor. Filmin ücretsiz gösterimi ise 5 Kasım Salı saat 19:30’da yapılacak. "Bilgi’de Sinema"da kasım ayı boyunca birçok filmin gösterimi gerçekleştirilecek.


Aşık Veysel’in yaşam felsefesinden izler taşıyan "Gönlümdeki Köşk Olmasa" adlı filmin yönetmeni Elisabeth Rygard. Danimarka ve İzlanda’nın ortak yapımcılığında gerçekleşen filmin senaryosunu ise Danimarka’da yaşayan saz sanatçısı Yüksel Işık ve Rygard birlikte oluşturdu. Filmde, 1970’li yılların başında Avrupa’daki işgücü açığını kapatmak için Anadolu’nun çeşitli köylerinden yola çıkan ilk işçilerin göçünü küçük bir çocuğun gözünden anlatıyor. Filmin gösterimi 27 Kasım Çarşamba saat 20:00’de yapılacak.

Paramparça Hayatlar
Ölümcül bir araba kazasıyla başlayan "Amores Perros / Paramparça: Aşklar ve Köpekler" üç hayatın çarpışmasıyla ortaya çıkan gerilimle devam ediyor. Yönetmen Alejandro Gonzales Inarritu. Film 18-19-20-22 Kasım’da gösterilecek.

Piyano hocasıyla öğrencinin aşkı
"La Pianiste / Piyanistöte kırk yaşlarında piyano dersleri veren bir kadının ders verdiği öğrencilerden biriyle yaşadığı ilişki anlatılıyor. Yönetmen Michael Haneke, oyuncular İsabelle Huppert ve Annie Girardot. Filmin gösterimi 6 ve 8 Kasım günleri saat 19:30’da, 9 ve 10 Kasım günleri saat 14:00’da yapılacak.

Kabus gibi bir tatil
Haneke imzalı bir başka film: "Funny Games / Ölümcül Oyunlar". Film iyi başlayan bir tatilin nasıl bir kabusa dönüşebileceği anlatılıyor. Filmin gösterimi 11-12-13 ve 15 Kasım’da gerçekleşecek. Tel: (0212) 293 50 10