"Takım kötü giderse elbette yönetim de eleştirilecek"

Yıllardır konuşulan Fenerbahçe TV projesinin gerçek olması için artık sayılı günler kaldı. Digiturk abonelerinin (tahmin edilebileceği üzere 907 numaralı kanaldan) izleyebileceği Fenerbahçe TV, birkaç gün içinde yayın sinyali göndermeye başlayacak. Logo olarak Fenerbahçe kulübünün armasını kullanacak kanalın açılışının da ocak ayı içinde yapılması bekleniyor.
Fenerbahçe TV'nin yönetim kurulunda ağırlıklı olarak kulüp içinden isimler var. Başkanları ise Nuri Çolakoğlu. O hem Fenerbahçe taraftarı hem de Türkiye'nin en önemli televizyoncularından biri. Çolakoğlu "Fenerbahçe'nin en az 14 milyon 500 bin taraftarı var. Örneğin hiçbir siyasi partinin bu kadar seçmeni yok. Böylesine bir hedef kitleyi kulübüne bağlayacak bir köprü olmaya niyetliyiz" diyor. Ama bunu fanatikçe değil; "soğukkanlı, cool bir üslupla" yapacaklar.


Hayır. Biz kulübün anlaşmalarla yayın haklarını başka kuruluşlara devrettikleri dışında her şeyi yayınlayacağız. Yani Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi'ne kalırsa mesela, Şampiyonlar Ligi'nin yayın hakkı kimdeyse maçları o kanal yayınlayacak. Maçlar dışındaki her şeyin yayın hakkı bu kanalda. Şöyle bir avantajımız var: Şükrü Saracoğlu Stadı'nda basın odası dışındaki yerlere medya giremiyor. Biz Fenerbahçe'nin soyunma odasına kadar girip oradan itibaren tüm işi kovalayacağız. Mesela, futbolcuların maça çıkmadan önceki görüntülerini ve röportajlarını yayınlama hakkı bize ait olacak.


Sabah 08.00-10.00 arası, akşam da 18.00-24.00 arası yeni programlar olacak. Yani günde yaklaşık sekiz saat taze malzeme üretilecek, iki kere de tekrar ederek 24 saati dolduracağız. Böylece akşamki programları kaçıranlara izleme fırsatı vereceğiz. Ama bir süre sonra ilgi görür, sponsorlar bulursak ve para gelirse, o zaman taze malzeme miktarı da artar.

Dünyada önde gelen kulüplerin hepsi böyle bir kanal kuruyor çünkü onlar artık tarikat büyüklüğüne ulaşmış kuruluşlar. Ayrıca; İstanbul-Londra uçağının business class'ındaki işadamları da Fenerbahçe konuşuyor, trenle işe giden tamirci çırakları da... Yani Fenerbahçe toplumun çok geniş bir kesimini yakalıyor. Kulübü merak eden insanları dedikodudan kurtaracak bir mecra lazım.


Tabii; teknik malzemeleri daha kolay alıyorsunuz, çalışacak insanı daha ucuza buluyorsunuz, formaliteleri daha çabuk hallediyorsunuz. Fenerbahçe her kapıyı açan bir anahtar. Mesela teknik ekipman alırken, yabancı şirketin Türkiye temsilcisi Fenerbahçeli olunca "Abi sat anasını, ben Fenerbahçeliyim, bu işten kâr etmesem de olur" diye ucuza veriyor. Bu kanal imece usulü yaratıldı, bu sayede çok ucuza geldi.

Öyle kör gözüm parmağına olmaz tabii. Daha soğukkanlı, daha "cool" bir üslup tutturacağız.


Herhalde eleştirilir diye düşünüyorum. Takım kötü gidiyorsa Fenerbahçeliler de "Bu niye oldu?" sorusuna cevap arayacaktır. Zaten geçenlerde Başkan Aziz Yıldırım, muhalefetin de kanalda söz hakkı olabileceğini söyledi.


Şöyle söyleyeyim: Biz Fenerbahçe'nin Samandıra tesislerindeki antrenmanını canlı yayınlayacağız. Bu durumda bunu sadece Fenerbahçelilerin değil, o haftaki rakibin antrenörü de izlemeli. Bunun renkli tarafı, eğlenceli tarafı bu. Çok mal var. Ana haber bültenimizde esasen Fenerbahçe var ama her tür olayı vereceğiz. Futbola ilgileri ölçüsünde seyredebilirler.

"Her gün 08.00-09.00 arası Fenerbahçeli ünlü bir sporcu eşliğinde sabah sporunun yer aldığı 'Sağlıklı Yaşam' programı olacak."

"Ardından 09.00-10.00 arasında 'Basında Fenerbahçe' programı başlayacak. Medyadaki Fenerbahçe haberlerini kulüpten bir sözcüyle, çoğunlukla bir yönetim kurulu üyesiyle konuşacağız."

"Her pazartesi 21.00'de 'Daum'la Bu Hafta' programı olacak. Fenerbahçe'nin o haftaki maçını hocayla birlikte değerlendireceğiz."

"Haftanın maçını salı akşamları banttan yayınlayacağız. Yayın sırasında da ilgili anlarda küçük bir pencereden Daum'un bir önceki akşamki programından bölümler vereceğiz."

"Kadınlara yönelik 'Yüksek Kramponlar' adlı bir programımız var. Muhtemelen, Radikal yazarı Feryal Pere sunacak."

"Her akşam 19.00'da 'Fenerbahçe'de Bugün' adıyla bir ana haber bültenimiz olacak."

"Ünlü taraftarlarımızı maçın birinci devresini seyrederken çekip, çok çabuk bir kurguyla yayına hazırlayarak devre arasında ekrana getirmeyi planlıyoruz."

"Lacivert Gökte Sarı Yıldızlar' adlı, eski Fenerbahçeli büyük ustalarla röportajlar içeren bir program yapacağız."

"Fenerium mağazalarına bir kamera koymayı düşünüyoruz. Her taraftar orada bir dakika boyunca aklındakileri söyleyecek, biz de yayınlayacağız. Gazetedeki okur mektupları gibi."

"Fenerbahçe Demek Spor Demek' adlı bir programda amatör branşlara yer vereceğiz. Ayrıca 'Potada Fener' ve 'Filede Fener' diye birer basketbol ve voleybol programımız olacak."

"Çocukluğumdan beri Fenerbahçeliyim. 1958-1962 arası, yani ortaokul ve lise yıllarında neredeyse hiç kaçırmadan basketbol ve futbol maçlarına gittim. Tabii, Türkiye'nin gündemi ve işlerim yüzünden biraz dışarıda kaldım. Ama şimdi 1907 Derneği'nin üyesiyim. Bir iş beceremedim ama bir ara derneğin yönetim kurulu üyesi bile oldum. Bizim evde bütün erkekler -ben, oğlum, torunum- Fenerbahçeli, bütün kadınlar -eşim, kızlarım, gelinim- Galatasaraylıdır."