Teknoloji devleri gezegeni kurtaracak!

Öylesine hızlı bir dönemdeyiz ki neredeyse ayda, hatta haftada bir tarihe geçecek olaylar yaşıyoruz. İklim değişikliğinin alarm çanlarını duyan dünya liderlerinin küresel önlemler almak üzere Paris İklim Değişikliği Konferansı’nda bir araya gelmeleri başlı başına tarihi bir olay. Asıl sıra dışı gelişme ise dünyada ilk defa, özel sermayenin güçlerini birleştirerek bir süper yatırım planı yapması ve gezegeni kurtarmak için harekete geçmesi oldu. Üstelik bunlar bir haftada gerçekleşti.

Paris görüşmeleri başladığından bu yana gezegenin geleceği adına nispeten olumlu bir hava esiyor. Dünya liderlerinin durumun ciddiyeti hakkında hemfikir oluşu, iklim değişikliğinin önüne geçilebileceğine dair ümit kırpıntıları serpiyor. Fakat çabaların somuta dönüşebilmesini engelleyen belirsizlikler havayı bulandırıyor. Görüşmelerin temel amacı, sanayi ülkelerinin karbon emisyon oranlarını belirli seviyenin altına çekebilmek. Böylelikle küresel ısınmanın 2100’e kadar 2 derece seviyesinde tutulması hedefleniyor. 4 derece ise felaket demek. Şu ana kadar Hindistan hariç 161 ülke, emisyon hedeflerini açıkladı. Bu ülkelerin toplam emisyon oranı, dünyanın yüzde 93’ünü oluşturuyor. Gelgelelim görüşmeler kapsamında bu ülkelere uygulanacak yaptırımlar veya zorlayıcı cezalar bulunmuyor. Yani hedefleri tutturmak ülkelerin kendi insafına kalmış. Keza ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, birkaç gün önce Paris’teki görüşmelerin anlaşma yapmaktan uzak olduğuna ve kimseyi yasal anlamda bağlamadığına dikkat çekti.

Sermaye harekete geçti

Dünya ekonomisi fabrikalara ve petrole bağımlı olduğu için emisyonları kısmak; maliyetleri artırmak ve mevcut yapıları yeniden düzenlemek anlamına geliyor. Bu yüzden hükümetler hantal adımlar atabiliyor. Dolayısıyla petrol alternatifi rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları yatırım konusunda fazla rağbet görmüyor. Hükümetlerin bu işi tek başına çözemeyeceği gün gibi ortadayken, özel şirketler duruma el koyarak kendi inisiyatiflerinde dev bir yatırım hamlesi başlattı.

Bill Gates’in önderliğinde, başta Mark Zuckerberg olmak üzere Jeff Bozes (Amazon CEO’su), Richard Bronson gibi teknoloji devlerinin patronları ve George Soros gibi finansal aktörlerin de yer aldığı bir yatırım birliği, Breakthrough Energy Coalition / Çığır Açan Enerji Koalisyonu adıyla kuruldu. Koalisyon manifestosu, hükümet yatırımlarının yenilenebilir enerji sektörünü kalkındırmakta yetersiz kaldığını ve bekleyecek vakit olmadığı için harekete geçtiklerini dile getiriyor.

Geçtiğimiz hafta dünyaya tanıtılan koalisyonun toplam piyasa değeri 350 milyar doların üzerinde. Yatırım hacimlerinin on milyarlarca dolara ulaşabileceği telaffuz ediliyor. Koalisyon yalnızca temiz enerji üretimine odaklanan, yeni kurulmuş şirketlere yatırım desteği sağlayacak. Dünyanın sıfır karbon üreteceği bir gelecek için en iyi fikirleri ortaya koyan şirketler seçilecek. Elektrik üretim ve depolaması, endüstriyel kullanım, ulaşım, tarım ve enerji sistem verimliliği sahalarına yatırım yapılacak.

Gezegenin başına gelen en iyi şey

Çığır Açan Enerji Koalisyonu şu sıralar gezegenimizin başına gelen en iyi şey. Eğer bu çabalar karşılığını bulur ve gezegen sağlığına kavuşursa, geleceğin çocukları bugünleri ders kitaplarında okuyabilir, “İnsanlığı kurtarmak için devletlerin yapamadığını, teknoloji şirketleri yaptı” diye... Bugünlerde dünyanın gidişatına bakıp üzülmemek mümkün değil.
Yine de pek çok insan, hem gezegene hem insanlığa olan inancını koruyor. İşte bu haber, ümidini yitirmeyenler için: Sonunda “iyi bir şey” oldu!

Paris görüşmelerinde ortaya çıkan, yenilenebilir enerji üretimini hızlandıracak bir başka önemli atılım Mission Innovation. 30 Kasım’da dünya liderlerinin başlattığı Mission Innovation, gelişmiş dünya ülkelerini yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya teşvik edecek. Çığır Açan Enerji Koalisyonu’yla işbirliği halinde çalışan organizasyon, özellikle bürokratik düzeyde harekete geçilmesini sağlayacak.

Doğalgaz yoksa Off-Grid var!

Rusya ile yaşadığımız gerginliğin ardından geçtiğimiz hafta sosyal medyanın en canlı konusu, “Doğalgaz kesilirse ne yaparız?” oldu. Sokaktaki vatandaşın tepkisi, pek tabii kahramancaydı: “Kesilirse kesilsin, gerekirse kömür yakarız, onlara mı kaldık?” Velakin, kömür yakmanın hakkımızda hayırlı olmadığı ortada, peki alternatifi nedir? Elektrik, yakıt ve su şebekelerinden bağımsız yaşama biçimi Off-Grid, dünyayı saran son trendlerden biri...

Elektrik yelden, su gölden

Off-Grid yaşam tarzında elektrik; güneş panelleri, rüzgar türbinleri ve mikro barajlardan sağlanıyor. Enerji yeni teknoloji ürünü pillerde saklanıyor. Su en yakınlardaki göl, nehir, kuyu gibi kaynaklardan sağlanıyor. Ayrıca yağmur suyu da toplanabiliyor. Isı yalıtımı kuvvetli inşa edilen Off-Grid evlerde internet bağlantısı çoğunlukla mobil cihazlarla sağlanıyor.