Pazar Topkapı Sarayı'nın ziyaretçileri

Topkapı Sarayı'nın ziyaretçileri

15.05.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Topkapı Sarayı bazı günlerde nefes alamaz hale geliyor. Hazine ve Harem dairesi gibi bölümlerin önünde inanılmaz kuyruklar oluşuyor

Topkapı Sarayının ziyaretçileri

Hafızada yer eden fakat daha önceki hayallerin içinde yer almayan turizm oldubittilerinden biri St. Petersburg'daki Hermitage (Kışlık Saray) veya Madrid Prado ama asıl Topkapı Sarayı'dır. Kitlelerin tanımadan yöneltildikleri noktaların içinde maalesef İstanbul Arkeoloji Müzesi yoktur. Ziyaretçi sayısındaki dengesizlikten bu açıkça görülüyor. Dünyada turizm hareketleri olağanüstü yükseliş gösteriyor; çoğu kez turizm seyahat şirketlerinin yeni düzenlemeleri ve aşırı grup indirimli fiyatlar nedeniyle insanlar, ömürlerinde hayal etmedikleri diyemeyeceğim, düşünmedikleri yerlere bir oldubittiyle gidiyorlar. Sonunda da beğeniyor veya beğenmiyorlar, çoğu zaman hafızalarında bile yer etmiyor. Bu yöneltilmiş ve bazen nereye gittiğini pek bilmeyen ziyaretçi kitleleri en çok müzeleri afallatmış vaziyette; Versailles, British Museum, Louvre, bizatihi Hermitage gibi devasa saraylar her gün gelen 10-15 bin ziyaretçiden bunalsa da, gişelerin önündeki uzun kuyruklar büyük ölçüde kabul edilebiliyor. Oysa Floransa'nın ünlü galerisi Uffizi, artık akan binleri kabul edebilecek durumda değil. Gruplar için önceden randevu almak, saatlerce kuyrukta beklemek yetmiyor, eli boş dönülüyor.Maalesef Topkapı Sarayı da çok yakın bir gelecekte böyle olacaktır. Limana yanaşan her gemi binlerce turisti boşaltıyor ve saray o gün nefes alamaz hale geliyor. Bazı bölümlerin önünde inanılmaz kuyruklar oluşuyor; Hazine ve Harem daireleri gibi. Ve buralara girdiğiniz zaman da gürültüden ve havasızlıktan çok zor bir ziyaret yapabiliyorsunuz. Çünkü Topkapı Sarayı binlerce kişinin gezeceği bir müze değil, düpedüz eski imparatorluğumuzun evi yani saray. İmparatorluğun evi Son yıllarda mütevazı fakat görkemli yapısıyla, hoş bahçeleri ve özgün konumuyla, içindeki hazinelerin ve arşivlerin zenginliğiyle Topkapı bütün dünyanın ilgisini çekti. Büyük müzeler onu kendinin muadili sanıyor ve ortak sergiler öneriyor. Gerçek ilmi sergilerin yöntemi de budur. Yani belirli konular etrafında Louvre-Topkapı veya Topkapı-Kremlin gibi zenginlikleri bir araya getirerek tarihi aydınlatmak ve kitlelere sunmak gerek. Yoksa Türkiye'nin 1980'lerden beri yaptığı gibi, bilinçsiz bir sergicilikle obje teşhirinin hiç kimseye bir şey vereceği yoktur; bu dünyada çoktan terk edilmiş ilkel bir tanıtım ve sergileme yöntemidir.Bizim Londra'daki "Türkler" sergisi bizzat Türkleri anlatmak babında dahi sadece Türk müzelerinin değil, Hermitage gibi yabancı müze koleksiyonlarının ilavesinin ne kadar gerekli olduğunu göstermiştir. Nihayet bu memleketin insanlarının aydınlanması bakımından Sakıp Sabancı Müzesi'nin getirdiği yabancı koleksiyonların halkın ne kadar ilgisini çektiği, gençleri müzeye alıştırdığı görülmektedir. Dünyanın gözü üzerinde Sorun müzeye çok ziyaretçi çekmek değil, gelen ziyaretçiye değişen konularda depolardaki malzemeyi sunmaktır. Hiç kuşkusuz müzelerimiz devletin fakir bütçesi ile yaşayacak değildir; belediyelerin, özel kuruluşların ve halkın mali desteği şarttır. Topkapı Sarayı Müzesi, içindeki malzemeyi müze olarak teşhir edecek yeni binalara muhtaçtır ve sarayın içinde idarenin geçmişteki yanlış kararları ve tasarruflarıyla birtakım kuruluşlara kaptırmış olduğu Darphane gibi binaların tasarruf edenler tarafından süratle terki gerekir. Bu gibi kimseler kanuni gerekçeler bulsalar bile mevcut olan kamu vicdanı karşısında utanmaları lazımdır. Bugün müzemizin ziyaretçileri 10 YTL ücretle geliyorlar, emekliler ve o yaştakiler, öğrenciler ücretten muaftır. Ayın ilk salı günü Türk vatandaşlarına giriş serbesttir. Görülüyor ki kalabalıklar ücretle ilgili değil; müzelerimize ilgi henüz azdır. Aynı bölgedeki İslam Eserleri ve Arkeoloji Müzesi'nin Türk ziyaretçi sayısına bakarak bunu tespit etmek mümkündür. Galiba herkesin bir kusuru var. Kısa zamanda aşırı tasvirci müze rehberlerinin yanında sürükleyici üsluplu kitapçıkların yazılması gerekiyor. Herkesin kusuru var