Pazar Transfer dönemi futbol sezonundan heyecanlı

Transfer dönemi futbol sezonundan heyecanlı

19.07.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Süper Lig’e yıldız yağdı, futbolseverler kendinden geçti. Lig değil ama atışmalar başladı. Transfer dönemi son hızıyla devam ederken sporun usta isimlerine ülkemiz taraftarlarının “transfer dönemi” hallerini sorduk

Transfer dönemi futbol sezonundan heyecanlı

Galatasaray’ın şampiyonluğuyla sonuçlanan 2014-2015 Süleyman Seba Sezonu, sarı-kırmızılılarla birlikte Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin de iddialarını son haftalara kadar taşımasıyla heyecan dolu geçmişti. Sezon bitti, futbolcular tatile çıktı ama bir heyecan daha başladı: Transfer dönemi. Gözlerini akıllı telefonlarından ayırmayan adamların “Geldi, geldi” çığlıklarının
sebebi de bu.

Haberin Devamı

Transfer dönemleri futbol sezonundan daha heyecanlı geçer. Manşetlere taşınan transfer olasılıkları kulüplerin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) verdiği bilgilerle kesinleşince kağıt, kalem alınır ve olası 11’ler kayda geçilir. Böylece bir yarış başlar: “Bu sezon kesin şampiyonuz”, “Beş atacağız size beş”, “Sizin yeni transfer tırt çıkacak”...

Van Persie-Podolski karşılaştırması

Fenerbahçe’nin bu transfer döneminin en flaş takımı olduğuna şüphe yok. Luis Nani ve Robin van Persie gibi iki önemli yıldızı kadrosuna kattı. Özellikle Van Persie transferi büyük ilgi gördü. Öyle ki Hollandalı futbolcunun imza töreni için stadyuma 20 bine yakın taraftar akın etti. Galatasaray ise Alman futbolcu Lukas Podolski’yi renklerine bağladı. Böylece ligin başlamasına haftalar olmasına rağmen iki taraftar grubu “Van Persie-Podolski” karşılaştırması yapmaya bile başladı. Tabii ki ünlü yıldız Samuel Eto’o’nun da Antalyaspor’a transfer olduğunu hatırlatmak lazım.

Haberin Devamı

Barça’nın en pahalı 4’üncü transferi

Transfer çılgınlığı sadece Türkiye’ye özgü değil. Arda Turan’ın, transfer yasağı bulunan ve altı ay boyunca milli futbolcumuzu oynatamayacak Barcelona’ya transferi malum. Turan, Katalan ekibinin en pahalı 4’üncü transferi oldu. (Bu sayfa yayıma hazırlanırken Turan’ın altı aylığına başka bir takıma kiralanabileceği konuşuluyordu.) Bursaspor’dan Enes Ünal’ın Manchester City’ye transferi de önemli. İngiltere’nin konuştuğu isim ise Liverpool’dan Manchester City’ye transfer olan Raheem Sterling, kırmızılılara 49 milyon sterlin kazandırdı.

“Yeni yıldızlar takımların bayramlıkları gibi”

Attila Gökçe(Spor yazarı)

Temmuz ayı taraftarların hayalleri ile kulüplerin vizyonlarının, bütçelerinin buluşma zamanıdır. Bu nedenle insanlar meraktan çatlar adeta. Mesela Mario Gomez... “Beşiktaş’a mı gelecek yoksa Galatasaray’a mı?” Ya da
“Van Persie geliyor mu, gelmiyor mu?” Bir de rakiple dalga geçme durumu var: “Podolski, Van Persie’yi katlar” gibi cümleler de bundan...

Bizim çocukluğumuzda bayramlıkları hemen giyme telaşı vardı. Bayramlıkları bir an evvel giyip sokakta hava atmak isterdik. Yıldızlar da takımların bayramlıkları gibi. Fenerbahçe’nin transferlerini örnek vereyim. Bu transferler eskiden rastladığımız gibi “Şampiyonluğu kaçırdık ama bu sezon görürsünüz” şovu değil. Endüstriyel futbola uygun hamleler. Fenerbahçe bir harcama yaptığı zaman karşılığını da üretebiliyor; müthiş bir kabiliyeti var. Forma satışı, kombine satışı, sponsor gelirleri... Yıldız oyuncu transferiyle sponsorluk anlaşmalarının da doğrudan
bir bağlantısı var.

Haberin Devamı

“Bir fotoğraf sponsor getirdi”

Başka bir örnek vereyim, bunu Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’le de konuştum. Podolski, Türk arkadaşlarından ince belli çay bardağını görmüş. İmza töreninde de çay içti, biliyorsunuz. Bu sırada verdiği doğal fotoğraf Galatasaray’a bir sponsor getirdi. Bir çay markası sponsor olacakmış Galatasaray’a. Transferler
yeni bir piyasa yaratıyor.

Samuel Eto’o’nun da Antalyaspor’a transferi önemlidir. Ligimize renk katacak. Antalya gibi turistlerin bildiği, cazip bulduğu bir kent bu transfer sayesinde futbolsever turistleri de çekecek. “Türkiye’nin güneşi, kumu, denizi, mutfağı bir kenara, bir Eto’o maçını da seyredelim” diyecek turistler.

Haberin Devamı

“Futbolcular zenginleşiyor, kulüplerin parası yok”

Bülent Timurlenk(Spor yorumcusu)

İngiltere’de orta sıradaki bir takım Türkiye’de şampiyonluğa oynayan takımların dört katı, İngilizlerin şampiyon adayları ise bizim şampiyon adaylarımızdan yedi kat daha fazla yayın geliri elde ediyor. İngiltere’deki kombine ve bilet fiyatları ise Türkiye’yle aynı seviyede ya da biraz daha yüksek. Futbolda değişen, günümüzde daha yetenekli oyuncuların olması değil. Romario Aguero’dan, Maradona Messi’den ya da Batistuta Cavani’den daha az yetenekli, daha az klas değil. Hatta birçoğunun daha fazlası da var. Aradaki fark: Eski oyuncular da Ferrari’ye biniyordu ama bugünün yıldızlarının garajlarında iki Ferrari, iki Porsche ve bir Lamborghini var. Günümüz ekonomisinde taraftarın cebi hem dekoder hem de kombine alarak daha fazla delinirken futbolcular bireysel olarak daha zenginleşiyor. Fakat kulüplerin kasasında para yok.

Haberin Devamı

“Bu oyuncularla ligin değeri şüphesiz yükselir”

Uğur Meleke(Spor yazarı)

Yıldız oyuncu sayısı, bir ligin kalitesini belirleyen tek unsur değil ama önemli unsurlardan biri. Nani 29, Podolski 30 yaşında. Yani Katar’a ya da Amerika’ya gidiş yaşlarında değil, orta denebilecek yaşta geldiler Türkiye’ye. Ya da Van Persie eğer “Almanya’ya gitmek istiyorum” dese Dortmund’a, Schalke’ye, “İtalya’ya gitmek istiyorum” dese Inter’e, Milan’a gidebilecek konumdayken, Süper Lig’e geldi. Bence bu transferler sevinilecek işler. Ligin de değerini yükseltir şüphesiz.

Real Madrid’in galaktik transfer politikasını Barcelona organizasyonunun ya da Bayern’in global gücünü Dortmund sisteminin nasıl alt ettiğini canlı izledik. Rakibiniz galaktik transferler yapıyorsa siz de ürettiğiniz oyuncularla ya da dâhi bir teknik adamla yanıtlayabilirsiniz onları. Tabii böyle bir vizyonunuz varsa! Dikkat ederseniz vizyon, organizasyon, plan, proses gibi kelimeler Türkçede yok. Hep Batı dillerinden transfer bu kelimeler. Türkçede aşk var, sevgi var, tutku var! Organizasyon yok. Aşkla yürütmeye çalışıyoruz işleri.

“Kötü yönetimlerle bile yıldızlar finanse edilebiliyor”

Türkiye’de büyük kulüplerin ticari gelirleri, gelir kalemleri sırasında üçüncü sıradadır zaten. Yani beklentiler sadece forma satışına odaklı değil. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş her yıl 65 puan ortalamayla ilk üçe girseler, zaten yayın havuzundan
50-60 milyon lira sabit gelirleri var. İsim hakkı gelirleri, İddaa gelirleri, Spor-Toto, Ziraat gibi standart sponsor gelirleri... Yani maç günü ve ticari gelirlere gelene kadar sabit birçok gelir kalemi var. Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın yıllık gelirleri, Hollanda’da Ajax’tan, Belçika’da Anderlecht’ten falan iki-üç kat fazla. O yüzden de bu galaktik transferleri Belçikalılar, Hollandalılar değil Türkler yapıyor. Evet kulüplerimiz harika yönetilmiyor, evet yönetici kalitemiz düşük. Ama gelirler öyle yüksek ki, kötü yönetimlerle bile bu yıldızları finanse edebiliyorsunuz.

“Transferlerde oyuncak hayali kurmanın çocuksuluğu var”

Tanıl Bora(Yazar)

Taraftarın “Mehdici” yüzüdür bu. Büyük kurtarıcıyı beklerler. Bir tazelenme beklerler: Yeni oyuncular eskinin tozunu silkip atacak, pırıl pırıl bir yeni başlangıcın bereketi gelecektir. Bazen gazetede-televizyonda-sohbetlerde üflenip şişirilmiş bir meçhul ismin (Pingel’in) merakıyla büyülenir, onun zuhurunu beklerler. Bazen gayet iyi bildikleri, hayranı oldukları bir yıldıza niyetlenir, bir mucize olup onun “gelmesini” (inmesini!) ümit ederler. Medyanın işi zaten bu mucize seğirtisini tatlı tatlı kaşımaktır.

Bizzat yöneticiler, teknik direktörler için gerçek hayatın kısıtlarından, imkanların darlığından sıyrılma ümidi olur bazen transfer. “Daha iyisini” istemenin simgesi olur. Peterborough menajeri Chris Turner, 2002 Lig Kupası çeyrek finalinden önce oyuncularına, “Başka oyuncular almak için paramız olmalı. Bu yüzden mutlaka kazanmamız gerek” dediğini aktarıyor! Masumane, transferi adeta en yüksek emel olarak koymanın ikrarı…

Geçende havuz çıkışı, yaz okulu için toplaşmış çocukların sohbetine tanık oldum. Bir oğlan “Fener Neymar, Messi, bir de Ronaldo’yu alsa...” diyordu, gözleri parlayarak. Ciddiydi. (Fenerliler transfer hayallerinde bilhassa ciddidir.) Transfer fantezisinin ruhunda, gece uyuyamayıp o müthiş oyuncağın hayalini kurmanın çocuksuluğu vardır; 40, 50 yaşındakilerin de o düşü gördüğü olur.

(Tanıl Bora’nın Sokrates dergisinin ağustos sayısında yayımlanacak yazısından...)

Yeni transferlerin kazançları

Arda Turan:8 milyon avro

Robin van Persie: 4 milyon 900 bin avro

Luis Nani: 3 milyon 500 bin avro

Lukas Podolski: 3 milyon avro

Samuel Eto’o: 3 milyon avro

(Ücretler yıllık garanti kazançlardır.)