Pazar “Türkiye 4’üncü oldu bu kötü bir şey mi?”

“Türkiye 4’üncü oldu bu kötü bir şey mi?”

17.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Atletizm Şampiyonası’nda bizi gururlandıran fakat “devşirme” olarak adlandırılan iki atlet Türkiye adına yarışmaktan duydukları mutluluğu anlattı. Azerbaycan asıllı Ramil Guliyev “Türkiye 4. oldu bu kötü bir şey mi? Şu an herkesin gözü atletizmde” diyor

“Türkiye 4’üncü  oldu  bu kötü bir şey mi”

Amsterdam’da düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda Türkiye tarihi bir başarı yakaladı. 3 altın, 5 gümüş ve 3 bronz madalya kazandığımız şampiyonda 4’üncü sırada yer aldık. Fakat Türkiye adına yarışan yurt dışı doğumlu sporcularla ilgili söylenenler başarıyı farklı bir yere çekti. Sosyal ve yazılı medyada devşirme tartışması başladı...

2016 Olimpiyat Oyunları’na sayılı günler kala 400 metre engelli yarışında altın madalya kazanan Yasmani Copello Escobar ile 200 metre yarışında gümüş madalya kazanan Ramil Guliyev ile konuştuk. Spor duayeni Attila Gökçe ise yaşanan “devşirme” tartışmasını “miyobik milliyetçiliğin tuzağına düşmek” olarak nitelendirdi ve ikiyüzlülüğün bitmesini istedi.

Haberin Devamı

“Bu ikiyüzlülük bitsin artık”

Attila Gökçe :


- Olimpizmin temel ilkelerine göre sporcuları ırk, din, dil, cinsiyet ayrımına tabi tutamazsınız. Böyle bir ayrım yaparsanız miyobik milliyetçiliğin tuzağına düşersiniz. Ayrıca bu sporculara “devşirme” denilmesi de yanlış. Çünkü Yeniçeri Ocağı’na devşirilen gençler kendi arzuları dışında Osmanlı hizmetinde tutulurdu. Bu sporcular Türkiye’de spora verilen destek bağlamında geliyor. Kulüplere transfer olduktan sonra Türk vatandaşlığını geçiyorlar. Neden? Çünkü uluslararası alanda yarışma şansı yakalıyor.

- Farklı bir örnek: Letonyalı Lasma Liepa, Türkiye’ye e-posta ile başvurarak milli takımımız adına yarışmaya başladı. Kendi ülkesinde para biriktirerek kano yapıyordu. Burada ülkemiz tarafından destekleniyor. Bu sporcumuz Moskova’da geçen ay Avrupa şampiyona oldu. Biz Mesut Özil’i Alman Milli Takımı’nda oynarken destekliyoruz. İlkay Gündoğan’ı da... Doğmadığı bir ülke adına yarışan binlerce insan var. Bizimkiler orada oynarken gururlanıyoruz ama başka bir ülkeden gelen bir atlet senin için koşunca sıkıntıya düşüyorsun. Bu ikiyüzlülük bitsin artık! Ayrıca Olimpiyat Oyunları atletler arasında düzenlenir, ülkeler arasında değil.

- Çok başarılı atletlerimiz oldu. Jak Ali Harvey, 12 Haziran’da 9.92’lik derece ile Türkiye rekoru kırdı. Bu dereceyi ünlü Carl Lewis, 1988 Seul Oyunları’nda elde edip olimpiyat rekoru kırmıştı.

Haberin Devamı

“Tartışmalar ayrımcılığa neden olabilir”

“Türkiye 4’üncü  oldu  bu kötü bir şey mi”


Ramil Guliyev:

- Avrupa Şampiyonası’ndaki mücadele çok iyi geçti. Hava biraz kötüydü, rüzgarlıydı... Bizim için bu şampiyona en önemli yarışlardan biri. Hedef altın madalyaydı tabii ki 200 metrede. 100 metrede ise hedef podyuma çıkmaktı. İstediğim gibi olmadı ama olsun. Gümüş madalya da sevindiriciydi. İkincilik önemli bir derece.

- Rio 2016 hazırlıkları başladı. Rio saatlerine göre uyuyup uyanıyoruz, antrenmanlarımızı yapıyoruz. Çünkü vücudumuzu o saat dilimine alıştırmamız gerekiyor. Antrenmanları da TSİ 3.00 gibi yapıyorum. Olimpiyatlarda hedefimiz madalya kazanmak. En kötü ihtimalle de finalde yarışma amacındayım.

- 2012 Olimpiyatları’nı Azerbaycan izin vermediği için kaçırmıştım. 3 senelik süreyi doldurduğum için artık uluslararası müsabakalara Türkiye adına katılabiliyorum.

“Herkesin gözü atletizmde”

- Bu tartışma politik bir konu. Kendi düşüncemi söylemem gerekirse her ülkenin farklı topraklarda doğmuş atletleri milli takımlarına aldığını söyleyebilirim. Kurallar buna izin veriyor. Bu bir hak. Kanun değişse mesela... Sadece kendi topraklarınızda doğan atletler o milli takımda yarışabilir dense her şey farklı olur o zaman. Avrupa ülkerinde de bunun örnekleri var sonuçta. Bu tartışmalar ayrımcılıklara da sebep olabilir. İnce bir mevzu bu.

- Üst seviyedeki atletler sizin milli takımınızın başarısı için mücadele ettiği zaman üstelik bir de madalya kazanılırsa bu atletizm için büyük bir tanıtım demek oluyor. Şu an herkesin gözü atletizmde mesela. Böylece atletizme de para akıyor; reklamlar, sponsorlar... Bu kaynaklarla da genç sporcu adaylarını yetiştirebilirsiniz. Tesisler kurulur, eğitimler verilir... Bunun meyvelerini zamanla alacağız. Şimdi Türkiye’de Avrupa Şampiyonası’nda dördüncü oldu. Bu kötü bir şey mi?

Haberin Devamı

“Türkiye için madalyalar kazanmak istiyordum”

“Türkiye 4’üncü  oldu  bu kötü bir şey mi”


Yasmani Copello Escobar:

- Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda kazandığım başarının ardından kendimi inanılmaz hissediyorum. Bu yıl altın madalya için çok sıkı çalışmıştım. Her ay kendimi biraz daha geliştirdim. Sonunda da başarı geldi. Şimdi çok mutluyum. Altın madalyanın ardından koçum bana “Avrupa’nın en iyisisin. Şimdi Olimpiyat Oyunları için rahatlamanı istiyorum” dedi.

- Koçumla kararlaştırdığımız taktiğe göre koşuyorum. Özellikle yarı finalde buna çok dikkat ettim. Çok hızlı değil, akıllıca koşmalısınız. Bu sayede Türkiye rekorunu da geliştirdim. Bu da beni çok mutlu ediyor.
“Adımı değiştirebilirim”

- Rio 2016 için kendimi hazır hissettiğimi söyleyebilirim. Amsterdam’da hedefimin sadece yarısını tamamladım. Şimdi hazırlığım Rio’da hedefimin tamamına ulaşmak. Elemelerde yine taktiğin önemli olacağını biliyorum. Rio 2016’da dünyanın en iyi atletleri yarışacak. Amerika kıtasından çok hızlı atletler de olimpiyatlarda olacak. Afrika’dan da öyle... Fakat bunları çok düşünmüyorum. Motive olmuş durumdayım.

- Türkiye Milli Takımı’na dahil olmamın uzun bir hikayesi var. 2013’te Küba sporcuların uluslararası sözleşmeler yapmasına müsade etti. Ben de Madrid’e gittim. Orada bir arkadaşım Fenerbahçe’den bahsetti. Ben de benim için önemli bir adım olacağına inandım. Burada da koçum Türkiye için yarışmak isteyip istemeyeceğimi sordu. Ben de sıcak baktım. Uluslararası yarışmalarda olmak benim için çok önemliydi. Türkiye adına madalyalar kazanmak istiyordum. Çünkü Fenerbahçe’de kendimi çok iyi hissediyordum. Çok güzel bir ortam var. Büyük bir aile gibiyiz. Bana her zaman çok iyi bir atlet olduğumu hissettirdiler. Başkanımız Aziz Yıldırım ve yöneticilerimize de teşekkür ederim.

- Türkiye’de yaşamayı ciddi ciddi düşünüyorum. Madrid’de rahat değilim. Burada daha iyi çalışıyorum. Üniversiteye gidip Türkçe öğrenmek gibi bir amacım da var. Benim için çok iyi bir gelişme olur bu. Milli takımdaki yabancı arkadaşlarımın çoğu isimlerini değiştirdi. Bana da genelde Yasin diyorlar. Ben de ismimi değiştirebilirim.