Pazar “Yalanda niyet önemli”

“Yalanda niyet önemli”

18.09.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

“Yüksek Sosyete” dizisinin Ece ve Mert’i Meriç Aral ile Ozan Dolunay, “Yalanın ne için, kime karşı, ne amaçla söylendiği önemli” diyorlar

“Yalanda niyet önemli”

Yaz döneminin en sevilen dizilerinden biri Star TV’de ekrana gelen “Yüksek Sosyete”. Dizinin bu kadar sevilmesinde başrol çiftinin yanı sıra Meriç Aral ve Ozan Dolunay’ın canlandırdığı Ece ve Mert karakterlerinin de büyük bir etkisi var. İkili adına açılan birçok fan sayfası da bunu kanıtlıyor zaten.

Haberin Devamı

- Çok seviliyorsunuz. Bekliyor muydunuz bu kadarını?

Ozan Dolunay: İkili ilişkiler; senaryo, oyunculuk ya da yönetmenin dışında enerji, anlaşabilme, aynı dili konuşabilmeyle de alakalı biraz da. Ben de aramızdaki güzel ilişkinin oraya geçtiğini düşünüyorum, bu yüzden de şaşırmıyorum.

Meriç Aral: Biz çok eğleniyoruz. İnsanlar da eğlendiğimizi görüyor ve bunu seviyorlar bence. Böyle eğlenen bir ikilinin ekrana yansıyacağını düşünüyordum açıkçası.

- Dizide şu an ikili arasında kocaman bir yalan duruyor. Ece’nin yalana karşı duruşunu biliyoruz; çok net. Sizin böyle bir durumda tutumunuz ne olurdu?

Meriç A.: Mert iyi niyetli, sevimli bir karakter olduğu, cezbeden bir yanı, şeytan tüyü olduğu için insana “Amaaan çocuk söyleyivermiş” gibi geliyor ama değil aslında. Ben öyle bir durumda kalsam bir daha güvenmem çok uzun zamanımı alırdı. Her şeyi düşünürsün, her anını tekrar gözden geçirirsin, berbat bir durum. Evet, his açısından yaşadıkları yalan değil belki ama...

Haberin Devamı

Ozan D.: Ne ama!

Meriç A.: Her şeyi sorgulatır insana yani!

Ozan D.: Evet, sorgulatmalı zaten ama sevgi, aşk çok başka bir şey! Yalan çok büyük bir yalan ama Mert bu yalanı söylemişti zaten, sonra Ece’yle tanıştı, bilemezdi böyle bir şey yaşayacağını. Eğer çok uzar, Mert bunu bile bile devam ettirir ve öyle anlaşılırsa o dönülmez bir nokta olur.

- Siz yalana nereye kadar müsamaha gösterirsiniz?

Ozan D.: Ben genelde mantığını çok kullanan biriyim. Kalbimi dinlediğim zamanlar da olur ama genelde mantığıma sabit kalırım. Niyet önemli bence böyle şeylerde. Yapılan şeyin niyeti, ne için, kime karşı yapıldığı... Ben bunlar çerçevesinde bildiğin oturur değerlendirirdim ve bunu sebeplendirip yumuşayabilirim. Genel itibarıyla yalan hayatımızın içinde. Tabii ki dürüstlüğe çok inanırım ama “Yalan benim için çok keskin bir çizgidir, yalan söylerse biter” gibi bir duruşum hiç olmadı.

Meriç A.: Ben bu kadar mantık doğrultusunda bakmıyorum, daha duygusallaşabilirim ama mutlaka niyete bakarım. Karşımdakinin kim olduğuna, o yalanı niye söylediğine, nasıl bir niyeti olduğuna bakarım. Nasıl bir ilişkimiz olduğunu değerlendiririm ama bunun açıklamasını mantıkla yapmam. Mantığıma çok uysa da samimiyet kırılmışsa kırılmış da olabilir. Yalan hayatın gerçeği, benim de çok keskin çizgilerim yok.

Haberin Devamı

“Medcezir dizisi benim için lise gibiydi”

- “Medcezir” ve “Tatlı Küçük Yalancılar”... Bu iki diziden çıkan gençler şimdi en çok tercih edilenler. Sizin için önemi neydi?

Meriç A.: “Medcezir” benim için lise gibiydi. Hayatımın çok önemli bölümüydü. Hem profesyonel olarak işi öğrenmek hem de en yakın birçok arkadaşımla tanışmış olmam açısından. İnanılmaz bir ivme kazandırdı kariyerime, benim için her zaman çok özel kalacak.

Ozan D.: İlk işimdi, ondan dolayı zaten önemi büyük. Bir de ben makine mühendisliği okudum, sonra oyunculuk eğitimi aldım ama “Kendimi sektöre hazır hissetmiyordum” bile değil, öyle bir şey düşünmüyordum daha. Kendimde yüzde 100 bulamadığım inancı biraz o insanlar sayesinde kazandım. Şu an hayatımdaki kadını orada tanıdım, bu çok önemli zaten başlı başına.

Haberin Devamı

- İkiniz de Craft’ta eğitim almışsınız. Öğrendiğiniz en önemli şey ne oldu?

Meriç A.: Craft oyunculukla ilgili çok açılmamı, özgüven kazanmamı, duygularıma hakim olabilmemi, ilişkilere, hislere ve insanlara daha farklı bir gözle bakabilmemi sağladı. Benim için en büyük kazancı ise Bahar Kerimoğlu ile tanışmak oldu. O da benim için çok kıymetlidir.

Ozan D.: Benim hayatımı değiştiren yer Craft. Çok farklı bir yer. Mesela ilk başta oyunculuğa dair bir şey öğretmektense kendine, duygularına dair bir şeylerin farkına varma gibi farkındalık kazandırma üzerine bir eğitim süreci var. Hissetmeyi, yaşamayı, belli duyguları uçta, bazılarını bastırarak yaşamayı, bunları göstermeyi öğrendim.

“Aşk çok kutsal”

“Yalanda niyet önemli”

- Dizilerdeki aşklar çok güzel malum. Sizin gerçekte aşkla aranız nasıldır? Evliliğe bakış açınız nedir?

Ozan D.: Ben insanın mutlu olduğu yerde, mutlu olduğu şeyler ve kişilerle olması gerektiğini düşünen biriyim. Evlilik bir müessese ama o müessesenin içine girmek zorunda değilsin bu aşkı, sevgiyi, birlikteliği yaşamak için. Evliliğin kutsal olduğunu düşünüyorum ama aşk dünyanın en kuvvetli duygularından biri.

Haberin Devamı

Meriç A.: Katılıyorum Ozan’a. Aşk gerçekten çok kuvvetli, çok kutsal. Uzun zamandır bir ilişkim var ve kalbim onunla dolu. Evlilik konusunda da mutlu olduğum insanla, mutlu olduğum şeyi yaşayayım. Bunun sonucu seni evliliğe götürürse evlenilebilir diye düşünüyorum ama evlenmiş olmak için evlenmek gibi bir gayem hiç olmadı.