"Yasemin sudan çıkana kadar ben de nefes alamıyorum"

Çift, dört yıllık bir ilişkinin ardından 25 Ekim 2003te ABDnin Miami kentinde evlenmişti. O gece yakın akraba ve arkadaşların katıldığı bir organizasyon vardı. Asıl düğün törenini 5 Mart Cuma gecesi Ankarada yaptılar.Mayıs 1979da Ankarada doğan Yasemin Dalkılıçla Haziran 1969da Kübanın Cienfuegos kentinde dünyaya gelen Rudi Castineyranın yolları denizde kesişti.Dalkılıç ailesinin Ankaradaki evinde buluştuğumuz Yasemin ve Rudi, işte bu kesişmenin öyküsünü anlattı. Türkiyenin serbest dalış alanında kırdığı rekorlarla gurur duyduğu "Balık kız" lakaplı Yasemin Dalkılıç, gönlünü Kübalı antrenörü Rudi Castineyraya kaptırınca denizaşırı bir ilişki ortaya çıktı. Yasemin Dalkılıç: Serbest dalışta kendimi geliştirmek için hangi antrenmanları uygulamalıyım diye bir arayış içindeydim. İnternet aracılığıyla Rudinin, dünya şampiyonları yetiştiren teknikler uyguladığını öğrendim ve bilgi alabilmek için kendisine e-posta attım. Kısa sürede yanıt verdi. İlk gönderdiği antrenman programı çok ağırdı. Sonrasında bana itiraf etti, beni başından savmak için ağır program göndermiş. Ama bakmış ki ben kararlıyım ve programı uyguluyorum, fikri değişmiş. Beni rekor kırmaya ikna etti ve denememe bir ay kala Türkiyeye geldi. Böylece yüz yüze tanıştık. Nasıl tanıştınız? Rudi Castineyra: Yasemini ilk gördüğümde dünya rekoru kırabileceğine inanmadım. Ufak tefekti, yapamaz diye düşündüm. Onu suyun içinde gördüğümde yapabileceğine inandım. Rudi, tanıştığınızda Yasemine karşı ne hissettiniz? R.C.: Yasemin sudan çıkıp ilk nefesini alana kadar adeta ben de nefes alamıyorum. Ama rekor denemesi öncesinde her türlü güvenlik önleminin alınmasına gözetmenlik yaptığım için biliyorum ki en ufak riske girmesi halinde hemen müdahale edebileceğiz. Aylarca harcadığımız enerjinin boşa gitmemesi için Yaseminin sudan başarıyla çıkmasını bekliyorum. Yasemin dalışa geçtiğinde endişeye kapılıyor musunuz? Y.D.: Dünyanın küçüldüğünü, böylece kültürel farklılıkların da küçük ayrıntılar olduğunu düşünüyorum. Dalışta da tamamen uluslararası bir ekiple çalışıyorum. Bu nedenle benim açımdan hiçbir rahatsızlık olmadı. Aramızdaki milliyet farkları detay kaldı.R.C.: Küçüklükten beri seyahat etmeye ve başka ülkeleri gezmeye ilgi duydum. Dış dünyayı merak ederim. Açıkçası ilk kez Türkiyeye gelirken önyargılarım vardı. Bir Arap ülkesi bekliyordum. Buraya geldiğimde olumlu yönde şaşırdım. Bir Akdeniz ülkesi görmekten mutlu oldum. Beni en çok şaşırtan olay ise burada kaldığım ilk gecenin sabahında duyduğum ezan sesi oldu. Önce şoke oldum, sonra dinledim ve alıştım. İlişkinizde Küba ve Türkiye arasındaki kültürel farklılıklar sorun oldu mu? Bu arada Rudi, ABDdeydi. Bu yüzden problem yaşandı mı? R.C.: Aslında var. ABDde pek çok yerde sigara yasak ve buna uyuluyor. Burada hâlâ sigara içilmesi beni rahatsız ediyor. İçmeyen biri olduğum için birçok ortamda rahatsızlık duyuyorum. Rudi, Türkiyede sizi özellikle rahatsız eden bir şey var mı? Y.D.: İtiraf etmek gerekirse, ilişkimizde önceleri tek ortak noktamız serbest dalış mı diye endişe duydum. Bu endişeyi Rudi de yaşadı. Acaba dalış olmasa yine de birbirimizle görüşme arzusu duyar mıyız diye düşündük. Dalış olmasa ilişki sürer mi diye ikimiz de bir sorgulama süreci yaşadık. Sonra geçirdiğim ameliyat yüzünden 1,5 yıl dalış yapamadığım süreçte pek çok ortak noktamız olduğunu gördük. R.C.: Hareketli bir insanım. Yasemin hayatıma denge getirdi. Aramızda 10 yaş fark var ama Yaseminin yaşına göre olgun olduğunu düşünüyorum. Bu sıkıcı olmayan olgunluğundan etkilendim. Disiplinli bir sporcu oluşunu da beğeniyorum. Bu olgunluğu bizi yakınlaştırdı. Her şeyden önce ortak tutkuları olan iki iyi arkadaşız. Deniz ve dalış elbette en büyük ortak tutkumuz. Henüz Yaseminin rahatsız olduğum yönü yok.(Henüz kelimesini duyan Yasemin, Rudiye imalı bakıyor ve karşılıklı gülüyorlar.) Hangi özelliklerinizle birbirinizi etkilediniz? Ortak noktalarınız neler? "Evlenme teklifi olmadı, zamanının geldiğine karar verince gerçekleşti" Y.D.: Aramızda evlenme teklifi olmadı. Dört yıldır birlikteyiz. Zamanı gelince, ilişkimizi evliliğe taşımaya karar verince teklifsiz oldu. Evlenme teklifi kimden geldi? Y.D.: İkimiz de güzel yemek yemeyi seviyoruz. Bunun yanı sıra spor yapmak en özel zevkimiz. Birlikte tenis oynuyoruz. Bolu Dağına kayak yapmaya gidiyoruz. Müzik üzerine birlikte kafa yoruyoruz. Ama en çok film izlemeyi seviyoruz. Miamideki evimizde her akşam mutlaka DVD alıp seyrediyoruz. Ben caz tarzı müzik dinliyorum. Rudi rock seviyor ama zevklerimize saygı duyuyoruz.R.C.: Boluyu gerçekten seviyorum. Birlikte İtalyan yemeği yemeyi seviyoruz. Aslında hiç ayırt etmiyoruz. Bir gün Peru, ertesi gün Japon yemeklerini yiyoruz. Peki dalış dışında neleri paylaşıyorsunuz? Y.D.: Ben pek yemek yapmıyorum. Genellikle yemekleri Rudi hazırlıyor. Şöyle söyleyebilirim, onu mutfağından ayırmayın yeter. İtalyan yemeklerinden çok güzel, değişik soslarla makarnalar hazırlıyor. Ya da pizza yapıyor. Bu arada Türk yemeklerini de çok beğeniyor. Ben mutfakta olunca genellikle "Ben yaparım" diye müdahale ediyor.R.C.: Evet, ben yemek yapmayı seviyorum. Yemek yapmayı da seviyor musunuz? "Yakın zamanda çocuğumuz olmazsa annem beni öldürür" Y.D.: İtalya. Akdeniz ülkesi olmanın her özelliğini taşıyor. Serbest dalış geleneği yaratmış bir ülke. Bu nedenle ikimiz de çok beğeniyoruz. Henüz İspanyaya gitmedik ama orayı da aynı nedenlerle beğeneceğimizi düşünüyoruz. Dalış nedeniyle sık sık seyahat ediyorsunuz. En çok beğendiğiniz ülke hangisi? R.C.: Şu anda Miamide evimiz var. Ama nerede yaşayacağımıza henüz karar vermedik. Denizden 100 metre mesafedeki bir evde doğduğum için deniz kenarında yaşamak istiyorum.Y.D.: Türkiyeden Kaşı ve biraz da Bodrumu seviyoruz. Kaşta da ev almak istiyoruz. Zamanla kesin kararımızı vereceğiz. Seyahatlerden fırsat buldukça dönüp dolaşıp geri geleceğiniz, "evimiz" diyeceğiniz yer neresi olacak? Y.D.: Rudi tek çocuk, ailesi gayet ilgili ve hoş insanlar. Türk gibiler. Hatta Rudiyi "Yasemine iyi bakıyorsun, değil mi?" diye uyarıyorlar da.R.C.: Evet, tek çocuk olmam yüzünden yakın zamanda çocuğumuz olmazsa annem beni öldürecek. Kübada genellikle erkek, kızın ailesiyle pek iyi anlaşamaz. Ama benim Yaseminin ailesiyle iyi bir ilişkim oldu. Aileleriniz ilişkinizi nasıl karşıladı? Y.D.: Hemen değil ama çocuk elbette olacak. Yaşayacağımız yeri kesinleştirdikten sonra çocuk sahibi olacağız.R.C.: İlk çocuğumuz erkek olsun istiyorum. İkincisi de kız. Çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz? "122 metreye dalarak rekoru tekrar kırmak istiyorum" Y.D.: Rekor denemeleri için Türkiye kıyılarını seviyorum. Akıntı yok, su berrak ve en önemlisi kıyıya yakın noktalarda inanılmaz derinliklere ulaşabiliyorsunuz. Sualtı dünyası açısından en muhteşemi Mısır, Kızıldenizdi. Rudi, Kübanın da en az Kızıldeniz kadar iyi olduğunu söylüyor. Kübada da dalmak istiyorum. Yasemin, rekor amaçlı veya keyif için yaptığınız dalışlarda hangi ülkeleri beğeniyorsunuz? R.C.: Dalış yaşa bağlı değil; antrenmanları ne kadar kaldırabileceği önemli. Muhtemelen beş yıl daha dalışa devam edebileceğini düşünüyorum. Zamanı geldiğinde zaten "yeter" diyeceğiz.Y.D.: Önümüzdeki günlerde özellikle sosyal nedenlerle yapacağım dalışları artırmak istiyorum. Gerçekleştirmeyi planladığımız projelerden sonra bırakma zamanı gelecek. Rudi, sizce Yasemin ne kadar süre daha dalış yapabilir? Y.D.: Hep disiplinli davrandığım için kızmaz. Antrenmanları da ortak planlıyoruz. Benim ne kadarını kaldırabileceğimi bildiği için sorun olmuyor. Sporcu olarak antrenörünüz Rudiyi hiç kızdırdınız mı? Y.D.: Bunun için sponsorluk görüşmeleri sürüyor. Sponsorlarla son şeklini vereceğimiz projeler var. Nisan veya mayıs ayında halen bana ait olan desteksiz sabit ağırlıklı serbest dalış dalında 40 metre rekorumu kırmayı istiyorum. Muhtemelen Kaşta dalacağım. Geçen yıla kadar 105 metre ile bana ait olan limitsiz değişken ağırlıklı serbest dalış dalında rekor 120 metreye yükseldi. Ben 122 metreye dalarak rekoru tekrar kırmak istiyorum. Rekorumu da Rudinin yetiştirdiği ABDli kadın sporcu Tanya Streeter kırdı. Önümüzdeki günlerdeki dalış projeleriniz neler?