“Yeni evli çiftlerin istekleri, iç mekan tasarımına yön veriyor”

Kerim Çarmıklı İç Mimarlık, hem sahiplendiği projelerdeki yaratıcı yaklaşımıyla hem de profesyonel ekibiyle yeni nesil iç mimarlardan. “Çok sayıda projemiz var, daha da fazlasını alırsak diğerlerine ayıracağımız zamandan çalacağız” diyen firma sahibi iç mimar Kerim Çarmıklı, işinde sağlam adımlarla, kendinden emin bir şekilde ilerlemeyi tercih edenlerden. Her şeyden önce tam bir spor tutkunu. Bu sebeple, disiplinli çalışmayı kendine ilke edinmiş ve zamanını iyi yönetmeyi öğrenmiş. Yeni yerler gezmeyi, mekanlar keşfetmeyi, kendisine ilham veren her şeyi beyninin bir kenarına kazımayı içselleştirmiş. Enerjik, dinamik ve geniş vizyonlu
genç bir iç mimarla tasarım ve dekorasyondaki eğilimleri konuştuk.

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Ben daha çok Asya etkili yaklaşımları seviyorum. Bunu dömi-klasik bir şekilde kullanmak hoşuma gidiyor. Bazı projeler tamamen şov yapmak için tasarlanmıştır. Bazılarıysa içine girdikçe daha da derinleşir. Yaptığım işin bir derinliği olması benim için belki de en önemli şey. Renk olarak pastel tonları, venge ve kum rengini kullanmak iştahımı artırıyor.

“Kimse evini çok fazla doldurmak istemiyor artık”

Size gelen isteklerde fark ettiğiniz değişmeye başlayan eğilimler var mı?

Ev dekorasyonunda genellikle genç çiftlerle çalıştım. Her şeyin başında erkekler de kadınlar kadar işin içine girmeye başladı. Ev dekorasyonu her ne kadar kadının kontrolünde algılansa da erkekler de eşit derecede fikirlerini söylemek ve olayın içine girmek istiyor. Nasıl ki moda dünyasında erkekler egemenlik bayrağını açtı, dekorasyonda da benzer bir eğilim olduğunu söyleyebilirim. İkinci olarak, evini çok fazla doldurmak istemiyor kimse. Ne kadar ferah ve sade, o kadar iyi. Yatağın karşısında ayna olmasın diye isteklerini sıralamaya başlayan, Feng Shui felsefesini benimsemiş geniş bir kitle var. Kullandığımız malzemelerle ilgili olarak mermer konusunda ciddi bir talebin olduğunu söyleyebilirim. Renkler konusundaysa pastel tonlar tercih ediliyor. Bu tercihin ana sebebinin gün geçtikçe çekilmez hale gelen trafik olduğunu düşünüyorum. İnsanlar saatlerce araba kullanıp eve geldiğinde koyu renkler arasında boğulmak istemiyor. Duvar renginde en popüler renk ekru diyebilirim. Yaşam alanı olarak da Anadolu yakasına doğru bir kayma başladı. Özellikle yeni evlenen çiftler, bu yakayı tercih ediyor. Bağdat Caddesi, Çengelköy ve Beykoz en popüler yerleşim alanları haline geldi.

Neler size ilham veriyor?

Belçikalı mimar Jean Michel Gathy’nin işlerini takip ediyorum. Onun dışında 1800’lü yılların ünlü mimarı Frank Lloyd Wright’ın kitapları bana her daim ilham verir. 1900’lere geldiğimizde mimar ve tasarımcı Frank Owen Gehry’nin işlerini de oldukça ilham verici buluyorum.

İç mimarlık maceranız nasıl başladı?

Boston’da bulunan Mount IDA College’ta eğitimimi tamamlayıp soluğu iş tecrübesi edinmek üzere Miami’deki Arquitectonica’da aldım. Burası Amerika’nın ünlü mimari, iç mimari, dekorasyon ve şehir planlaması projelerini gerçekleştiren firmalardan biri. Banco de Credito’nun merkez ofis binasında, Miami’deki American Airlines Lounge’ında ve göz alıcı Atlantis kondominyumunda imzası bulunan bir firma Arquitectonica. Burada, inşaattan başlayan projelerde yer alarak işi mutfağında öğrendiğimi söyleyebilirim. İşler iyi giderken rüzgar tersine esip Amerika’da kriz patlayınca Türkiye’ye dönmeye karar verdim. İstanbul’a geldiğimde mimar Dara Kırmızıtoprak’la çalışmaya başladım. Dara Bey, mimarlığı şöyle tanımlar: “İşime psikolog, tasarımcı, imalatçı, organizatör ve işadamı olarak yaklaşırım. Bir de zamanında teslimat yaparsam, işte buna mimarlık derim.”
Ben de bu felsefeyi benimsediğimi söyleyebilirim. Sonrasında Dara Bey ile edindiğim tecrübeyi Autoban Mimarlık’ta pekiştirdim. İç mimarlıkla ilgili önceliklerimi belirleyip kafamı netleştirdiğim zaman kendi ofisimi açmaya karar verdim. Kerim Çarmıklı
İç Mimarlık, bu yıl birinci yaşına girdi. Ofisimiz de Levent Loft’ta.

Yoğun bir temponuz var. Perdenin arkasında kaç kişilik bir ekip çalışıyor?

Yedi kişilik bir ekibimiz var. Dört mimar, iki uygulamacı ve asistanımla birlikte proje denizinde keyifli bir yolculuğa çıktık. Uygulama ekibinin bünyemizde bulunması çok önemli çünkü iç mimarlık firmaları genellikle bu işi dışarıda yaptırıyor. Bu da hem zaman kaybına hem de kopukluklara neden olabiliyor. Biz, 3D Max programıyla en son teknolojiyi kullanarak gerçek mobilyalarla, renklerle, ölçülerle ve materyallerle sanki o mekan A’dan Z’ye yapılmışçasına bir görüntü teslim ediyoruz müşterimize. Tüm bunları destekler şekilde bir de kendi ustalarımız var. Aileden inşaatçı olduğumuz için bunun avantajını kullanıyoruz.

Şimdiye kadar kaç projenin altına imzanızı attınız?

Ev, ofis ve restoran olmak üzere tamamladığımız 13 proje var. Yakın zamanda ses getirecek bir bina projesine başlayacağız. Çubuklu Vadi’de bir villa yapıyoruz, mayıs ayında bitecek.

Çarmıklı, kendi tasarladığı sehpaları projelerinde kullanıyor.

“Buzda araba yarışı yapıyorum”

Siz de mobilya ve aksesuar tasarlıyorsunuz, değil mi?

Evet. Müşterilerimin bazıları yurt dışından mobilya sipariş ediyor ancak bu gerçekten nakliyesiyle birlikte bir hayli pahalıya geliyor. Ben de hem müşterilerin istekleri doğrultusunda hem de tamamen kendime ait fikirlerle tasarım yapıyorum.

Size ne tarz bir iş gelse çok da severek yapmazsınız?

Nedense mağaza tasarlamayı bir türlü sevemedim. Onun dışındaki her iş ayrı bir heyecan veriyor.

Müşterileriniz her detaya karışıyor mu?

Sonuçta ev onların evi, içinde onlar yaşayacak. Elbette ki nasıl bir mekan hayal ettikleri çok önemli. Bize gelmelerinin sebebi de bu hayali profesyonel dokunuşumuzla ve bakış açımızla gerçeğe dönüştürmemiz. Bazı müşteriler A’dan Z’ye her şeyi bizim yapmamızı istiyor. Bazılarıysa daha müdahaleci oluyor. Fakat her zaman bir orta yol buluyoruz.

İş dışında nelerle ilgilenirsiniz?

Otomotiv sporlarına tutkunum diyebilirim. 2003’ten beri yarış sporuyla ilgileniyorum. İstanbul Park’ta araba yarışı yapıyorum. Ayrıca Car Ice Racing (buzda araba yarışı) ile uğraşıyorum. En son Cortina’da yarıştım. Bir de fotoğraf çekiyorum. Kataloğumuzdaki fotoğraflar
bana ait. Peyzaj fotoğrafı çekmeyi seviyorum.

“Los Angeles’ın yalın mimarisini seviyorum”

İstanbul’da en beğendiğiniz yapılar hangileri?

Pera Palace, Küçüksu Kasrı ve Mısır Konsolosluğu’nu sayabilirim.

Sevdiğiniz şehirler hangileri?

Los Angeles, en sevdiğim şehir. Düzgün, temiz, geniş alanlara sahip ve yalın bir mimarisi var. Mesela New York keşmekeş bir şehir bence. Her şey üst üste. Miami’yi de orada yaşadığım için seviyorum ama yapılar hep taklit, özgünlük yok. İtalya ve Paris tarihi binalarıyla her daim eşsiz.

Yemek konusu...

Suşi, en favori yemeğim. İkinci olarak İtalyan mutfağı geliyor. İstanbul’da Papermoon ve Da Mario sık gittiğim yerler. Sunset’i de seviyorum. Yurt dışında Zuma ve Nobu’ya giderim.