Pazar Yeni lezzet odakları

Yeni lezzet odakları

18.05.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yeni Bodrum marinanın karşısında oluşuyor. Buradaki lokantalar lezzetli yemekleri ve makul fiyatlarıyla müşterileri kendine çekiyor

Yeni lezzet odakları

Marina önündeki caddede Küba, Kocadon gibi Bodrumun klasik ciddi lokantalarının yanında yeni yeni açılan kahveler, lokantalar ve de çorbacılar, pideciler var...Geçen hafta sonu Bodruma geç saatlerde ulaştık. Evde yiyecek bir şey yok. Marinada açık bir yer bulursak bir çorba içeriz diyerek yola çıktık.Mevsim başı ve de havalar soğuk olduğundan gecenin geç saatinde çok yer kapalı idi. Eskiden Bodrumda hayat Halikarnas Disco ile liman arasına sıkışıp kalmıştı. Şimdi hayat o sıkışık olduğu alandan Karada Marinaya doğru kaymaya başladı. Marina ve marinanın önündeki cadde hareketlendi. Yabancıların "up-grade" dedikleri biçimde buradaki hayat, öbür taraftaki hayattan bir ölçü daha yukarıda. Lokantalar, kahveler, oteller daha kaliteli. Geçen yıl fazla gürültü yaparak herkesi rahatsız eden yol üzerindeki barlara bu yıl izin verilmez ise yerli ve yabancı turistler bu bölgeye hücum eder. Liman Köftecisi Efendim, şimdilerde tüm köftecilerde "lastik köfte"den başka köfte yok... Bizim kuşak "tükrük köftesi"ne yani ete bayat ekmek kırıntısı katılarak yapılan köfteye aşinadır.Ne ise... Köfteleri getirdiler. Köfteler iyi pişmişti, kurumamıştı ve de lezzetli idi.Piyazın fasulyesi kaliteliydi, iyi pişmişti. Sosu ve harcı yerindeydi... Maydanozu da bolca olsa idi söylenecek söz kalmazdı.Derken efendim, Liman Köftecisinin kurucusu ve sahibesi Hayriye Öztüzün hanım ve eşi Şenkar Öztüzün ile tanıştık. Hayriye Öztüzün bir bayan arkadaşı ile Sünger Pizzanın yanında Marina Köftecisini açmış. Arkadaşı ile ortaklığı bozulunca Marina Köftecisini başka bir gruba devrederek Liman Köftecisine geçmiş.Yemekten kalkarken tavsiyeleri ile Sütlü Mustafa Kemal Paşa tatlısını tattık. Bu tatlının hamurunu Hayriye Öztüzün özel yaptırıyormuş. Hamur, sütte kaynatıldıktan sonra tatlandırılıyormuş. Marinanın önündeki yolda, Ahmet Ertegünün evinin bitişiğindeki Liman Köftecisinde hareket gördük. Kapıyı araladık. "Acaba gecenin bu saatinde çorba bulunur mu?" diye sual eyledik. İsminin daha sonra Şevket Karaben olduğunu ve de servis sorumlusu olduğunu öğrendiğimiz güler yüzlü bir genç adam, "Ocak yanıyor" diyerek buyur etti... Mercimek çorbaları varmış. Sıcacık nefis bir mercimek çorbası içtik. Sadece çorba ile yetinecektik. Sempatik bir garson, "Köfte ile piyazımızı da tadın" deyince birer porsiyon köfte ve soğansız, yumurtasız piyaz ısmarladık. Marina Club yenilendi Şenkar Öztüzün gördüğü ilgiden cesaret alarak bu yıl Marina Clubı büyütmüş. Arkadaki bölümleri tek çatı altında toplamış. Eski çizgiyi sürdürürken, ek olarak İtalyan mutfağı ve Japon mutfağı ile müşteriye hizmet vermek için büyük yatırım yapmış. Kulüpte gene Sibel ve Remzi Emeç canlı müzik yapacak.Bu yıl yaz ayında Yat Club turistleri toplayacak modern bir işletme olacak. Hayriye Öztüzünün eşi Şenkar Öztüzün, Marina Clubın işletmecisiymiş. Marina Clubı geçen kış keşfetmiştik. Bu lokantanın yeri marinanın arka yanında, deniz üzerinde olduğundan bilmeyen, bilemiyordu! Bir bilen bizi götürdüğünde salonun doluluğu ve de müziği bizi etkilemişti. Mehmedof Ertesi akşam Bodrumlu dostumuz Halil Adacan bizim için yer ayırttı. Mehmedofa balık yemeye gittik.Mehmet Çuhadar, 1988-2000 yılları arasında "Iasos"ta Namık Akarca ile birlikte levrek ve çupra balığı yetiştirmiş. Arkadaşları ona Mehmedof diye takılırmış. 2001 yılında Gölköyde balık lokantası açtığında lokantaya Mehmedof ismini koymuş. Bu yıl da Bodrumda marinanın tam karşısında kışlık balık lokantasını açmış. Yaz aylarında Mehmet Çuhadar, Gölköydeki lokantasının başına geçecek. Bodrumdaki lokantayı ise eşi Tülin Çuhadar işletecek.İsmet Demirtaş ile yardımcısı Muammer Gölgeleyen müşterileri mutlu etmek için çırpınıyor. Mezeler ve balık lezzetli. Gecenin geç saatinde marinanın önündeki caddede yürürken bir lokantada camın önünde oturan iki çift bizi içeriye davet etti. Güler yüz ile öyle sıcak bir davet idi ki, davete icabet eyledik. Davet sahipleri benim okuyucularım imiş. Yusuf Kalaycı, Eli Karavik ve eşleriyle tanıştık. Kahve ikram ettiler. Girdiğimiz yer Mehmedof isminde bir balık lokantası imiş. Yettigaride Vincenzo Bodrumda öğle saatlerinde, limanın ve de kalenin Halikarnas yanındaki kıyı şeridinde oturmak pek zevkli olur. Eskiden All Sport Cafenin deniz üzerindeki terasında bir bardak soğuk bira içerdik. All Sport Cafe kapandı. Bu defa kıyıda bira içilecek bir yer ararken Yettigari dikkatimizi çekti. Uzun boylu bir genç adam bizlerle ilgilendi. Bu tür yerlerde servis elemanının kalitesi ve ilgisi önemlidir... Teşekkür ettik. İsmini sorduk. "Ben Vincenzo" dedi. Böylece ilginç bir kişiyi tanımış ve hayat hikayesini öğrenmiş olduk. Deniz Vincenzo Aygünün annesi Türk, babası İtalyan. Babasının Napolinin eski limanında Alpoza isminde bir balık lokantası var. Deniz Vincenzo, İtalyada resim yapıyor. Ama Bodrum aşığı. Yılın altı ayını Bodrumda geçiriyor... Yettigarinin bahçesinde Bodrum Kalesine ve denize karşı bira içmenin zevkine doyulmuyor.