Pazar Zanzibarda yemek keyfi

Zanzibarda yemek keyfi

28.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Öğrendim ki yeni moda, öğle yemeği için Nişantaşı sokaklarındaki restoranlara gitmekmiş. Biz de gidelim dedik, Zanzibara uğradık. Şık giyimli genç hanımları ve beyleri salata ağırlıklı bir şeyler yerken bulduk

Zanzibarda yemek keyfi

Yazdan sonbahara geçerken, hanımlar yaz tatilinin dinlenmişliği, güneş yanıklığı içinde pek canlı, pek sağlıklı görünüyordu. Sadece o kadar mı? Yazlıkları çıkarmışlar. Yeni yeni sonbaharlıkları giyinmişler. Takmışlar, takıştırmışlar. Öğle yemeğine çıkmışlar.Şimdilerde İstanbulda bir moda var. Hanımlar Nişantaşı çevresindeki lokantalarda, kahvelerde öğle saatlerinde arkadaşlarıyla buluşuyor. Hem yemek yiyor hem sohbet ediyor. Bu yemekler ve sohbetler için masaya öğle saati oturanlar masadan 15.00 veya 16.00 saatlerinde ancak kalkıyor.Bu moda çıktı çıkalı Nişantaşı sokakları öğle vakti en son moda giysiler içinde, takmış takıştırmış hanımlarla cıvıl cıvıl oluyor. Her yıl yeni lokantalar, kahveler açılıyor. Hemen hepsi de hanımlarla dolup taşıyor.Baldızımla aşağıya doğru yürüyoruz. Abdi İpekçiden Atiye Sokaka yöneldik. Yol boyu kahveler, lokantalar dizilmiş. Sokağa açık pencerelerinden hepsinin dolu olduğu görülüyor. Baldızım Milliyet Pazarda Mehmet Kenan Kayanın geçen hafta tanıttığı The House Cafeyi bana göstermek istedi. Bir binanın ikinci katına çıktık. New Yorkun SoHo semtindeki tipik Amerikan kahveleri gibi bir mekan. Şık genç hanımlar, genç erkekler masaların başına geçmiş salata ağırlıklı bir şeyler yiyor.Oradan Hüsrev Gerede Caddesine çıkarak eski Maçka Palasın altındaki Gucci ve Armaninin vitrinlerine baktık. Armani Cafeye girdik. Armani Kahvenin arkasındaki terası ilk defa görüyorum. Yüksek binalar arasında kalmış koskocaman bir teras. Güneşten korunmak için tenteler konulmuş. Tentelerin altındaki masalarda tek bir yer yok. Bar tezgahında bir salata yiyelim dedik. Tek kişilik bir sandalye bulabildiler. Bekleme bölgesinde süslü püslü genç hanımlar sıra bekliyor. Baldızım "Nişantaşında öğle yemeği mevsimi başladı. Ev yemeği yapan küçük lokantalar var. Gelin de yemek ikram edeyim" deyip duruyordu. Hafta başı Abdi İpekçi Caddesindeki Koleksiyon Mobilya Mağazasına uğradım. Baldız ile buluştuk. Hava güzel mi güzel... Sonbahar ama yaz gibi bir sonbahar. Baldızım "Enişte bu güzel havada biraz yürüyelim de Nişantaşını gör" dedi. Koleksiyon Mobilya Mağazasının yanından aşağıya doğru inmeye başladık. Cafe Inin önündeki kaldırıma masalar dizili. Masalarda kadınlı erkekli insanlar sonbahar güneşinin zevkini çıkararak yemek yiyor. Daha aşağıda "Mavinin önündeki kaldırıma dizilen masalarda yer yok. Sokaklarda yürüyen güzel giyimli, bakımlı, orta gelir grubu üzerindeki hanımların bolluğu dikkatimi çekti. Bir yıl aradan sonra ikinci gidişim ama ben bu Zanzibarda kendimi Fransanın lüks, pahalı bir lokantasında hissediyorum. Kahvenin yalın, insanı rahatlatan bir dekoru var. Girişteki bar tezgahının üzerindeki kocaman çiçek buketi havayı değiştiriyor.Zengin ülkelerdeki kaliteli lokantalarda, otellerde, mağazalarda girişte kocaman bir vazo içinde, kocaman kocaman çiçeklerden yapılmış kocaman bir taze çiçek buketi bulunur. Bizim ülkemizde bu adeti Four Seasons Hotel sürdürüyor. Zanzibardaki çiçek düzenlemesini Nilgün Keçilinin Nazlı isimli çiçek mağazası yapıyormuş. Baldıza "Milli Reasürans Çarşısına gidelim. Orada Zanzibar diye bir yerde daha önce bir salata yemiştim, pek hoşuma gitmişti" dedim. Milli Reasürans binasının pasajına yöneldik. Pasajdaki kahveler, lokantalar nasıl dolu anlatamam! Her kahvenin, lokantanın bir kapalı mekanı var. Bir de o mekanın önündeki boşluğa (geçit yerine) dizilmiş masaları var. Geçit bölümü pek makbul. Şık ve güzel hanımlar oradaki masalara oturmuş. Biz kahvenin iç bölümünde bir yer bulduk. Nişantaşı Zanzibarın kapalı bölümünde masaların örtüleri, peçeteler bembeyaz, kolalı, tertemiz... Ersin Çelik isminde genç, kibar bir servis elemanı masamızla ilgilendi. Değer Küçükbüyü isminde genç bir hanım yardımcısı ile masamızı düzenledi. Yemekler hakkında bilgi verdi.Zanzibarın özel yemekleri salata ağırlıklı. Farklı yeşillikler, üzerinde farklı sıcak veya soğuk etlerle masaya getiriliyor. Tabak içinde sunulan sandviçleri, farklı ana yemekleri, ev yapımı makarnaları var.Hele hele pizzaları pek farklı, yufka ekmeği gibi kenarları puf puf olmuş incecik hamur üzerinde hazırlıyorlar. Tatlıları, bademli çikolatalı pastaları lezzetli.Zanzibar 12.00-24.00 saatleri arası açık. Yemek yanında çay, kahve, pasta servisi de var. Salatalar 11-15 milyon lira, etli yemekler 11-15 milyon lira, pastalar 5-8 milyon lira, çay ve kahve 2-4 milyon lira arasında.Zanzibar, Teşvikiye Caddesi Reasürans Çarşısı No: 60 Tel: (0212) 233 80 46) Zanzibarı sekiz yıl önce Nişantaşında Semih Tortamış açmış, yakın zamanda da Göztepede Kadıköy şubesi faaliyete geçmiş.