Pazar Zihinsel engelli çocuklardan okul bahçesi fotoğrafları

Zihinsel engelli çocuklardan okul bahçesi fotoğrafları

15.06.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fotoğrafçı Merih Akoğul üç yıl önce zihinsel engelli çocukları görüntülemişti. Sonra onlara birer fotoğraf makinesi verdi. Bu çocukların yakaladığı görüntüler şimdi İki Dünya Arasında adlı sergide izlenebilir

Zihinsel engelli çocuklardan okul bahçesi fotoğrafları

Evlere hapsedilen, görmezden gelinen, sanki yoklarmış gibi davranılan çocuklar... Kimi otistik, kimi down sendromlu... Ama onlar her şeye rağmen başarabileceklerini bir kez daha gözler önüne seriyorlar. Bu kez bir sergiyle... Fotoğrafçı Merih Akoğul 2000 yılında Adanadaki Fehmi Kaya Özel Eğitim Merkezindeki zihinsel engelli çocukları görüntülemiş, Başarmak adlı bu projenin sonunda bir sergi bir de kitap yapmıştı. Sonra o çocuklardan bazılarına fotoğraf makinesi verdi ve istedikleri her şeyi çekmelerini sağladı. İki Dünya Arasında isimli sergi, 5 ile 15 yaş arasında değişen zihinsel engelli 20 çocuğun çektiği fotoğraflardan oluşuyor. Yapı Kredinin sponsorluğunda, İstanbul Fotoğraf Merkezinin desteğiyle gerçekleşen sergideki fotoğraflar için Akoğul "Kimisi profesyonelce, kimisi masal gibi" diyor. Böyle bir projeyi hazırlamaya nasıl karar verdiniz? "Başarmak" projesi sırasında çocukların yaptığım işlere olan merakını gördüm. Dikkatle izliyorlardı, bazen poz veriyorlardı. Onların merakını görünce niye bu çocuklarla bir çalışma yapmayalım diye düşündüm. İstanbula dönüşte üç tane kompakt makine buldum. Merkeze her gidişimde fotoğraf çekmek isteyen çocuklara onları dağıttım ve onları fotoğraf çekerken serbest bıraktım. "Tecrübeleri az ama coşkulular" Projenin amacı nedir? Zihinsel engelli çocuklar hakkında, bir yerlerde bir şeyler yaptırıldıktan sonra karar vermek gerekiyor. Biz kendimizi normal sananlar hep onlardan uzak durduk. Bu çocuklar saklandıkça hiçbir şey yapılamaz. Onların da bu hayatın içinde var olduğunu göstermek gerekli. Çocukların fotoğraf makinesiyle olan ilişkisi nasıldı? Kimisinin parmakları objektifin önündeydi, bir şey çıkmadı. Kimisi gerçek bir fotoğrafçı gibi bütün kompozisyon kurallarına neredeyse dikkat ederek çekti. Çocukların fotoğraflarını nasıl buldunuz? Sonuçlar çok heyecan verici. Çocuklarda saflığı, nesneye doğrudan müdahalelerini, onu saptama isteklerini gördüm. Onların eğilim gösterdikleri nesneler ve anların ne olduğunu anlamak konusunda bu çalışma iyi oldu. Küçük bir bahçede çocukların birbirinden farklı neler yapabildiğini, aynı nesnelere yönelseler bile nasıl farklı açılardan baktığını gördük. Fotoğraflarda az tecrübe ama büyük bir gönül ve coşku var. Kimisinin fotoğrafları çok profesyonelce, kimisininkiler masal gibi. "Bir anne Allah razı olsun dedi" Çalışmanın çocuklar üzerindeki etkisi ne oldu? Kişiliklerini bulmada, çevrelerini biçimlendirmede yararını gördüm. Mesela çocuk, arkadaşlarının fotoğrafını çekerken onları yönlendiriyor. Bir düzenleme, kompozisyon yapıyor. Makineyi eline alan, çevresindekilere biçim vermeye çalışıyor. Aileler üzerinde de olumlu bir etkisi var. Down sendromlu bir çocuğa makineyi verdim ve fotoğraflar çekti. O sırada annesi gelmiş, köylü bir teyze, oğlunu çekim yaparken izlemiş. Çekim bittikten sonra geldi ve "Allah sizden razı olsun" dedi. Çünkü çocuğunu öyle görmek onun için büyük bir sevinç ve keyif. İnsanlar bu sergiye gelsinler ve sanat, yaşam, engel üçgeni içinde neler olabileceğini görsünler. Ve onlar da engellilere duyarsız kalmasınlar. İki Dünya Arasında adlı sergi 9 Haziran-30 Ağustos arasında, İstanbul Fotoğraf Merkezinde ziyaret edilebilir. Tel: (0212) 238 11 60