Kültür SanatBeni içinize sarın

Beni içinize sarın

04.10.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Anna Kavan'ın "Kartal Yuvası", küresel krizin yol açtığı işsizliğin ve bunun sonucu doğan depresyonun estetik açıdan kuyumcu titizliğiyle işlendiği psikolojik bir roman.

Beni içinize sarın

REDDEDİLİŞ VE YALNIZLIK... Yönetici ise Kartal Yuvası'nın sahibi; dolayısıyla da acımasız sistemin merhametli görünen, ancak gerçekte acımasız olan sahiplerini temsil ediyor. Aynı zamanda da, iş arayan roman kişisinin umudu, onun koruyucusu ve kollayıcısı. Ancak Yönetici'nin sahte yüzüyle karşı karşıya kalan, böylelikle de hayal kırıklığı yaşayan roman kişisi, acımasız gerçeklerle yüz yüze geliyor. Geriye dönüp baktığında ise taşları yerine oturtuyor. Hırslı ve çalışkan bir gençken işi elinden alınıyor. Kendini var etme çabası boşa çıkıyor. Evsiz, yaşlı, aç bir işsize dönüşüp, hayattan tecrit ediliyor. Kartal Yuvası", hayata kabul edilmemişlerin romanı. Reddedilişin, yalnızlığın/sevgisizliğin romanı. Kitabın anlatıcılığını üstlenen ve hayal ile gerçeği ayırt edemeyen başkişinin hayal dünyası, onun gerçeklerden kaçış yeri. Bu nedenle buralarda sembolik bir anlatıma başvuruluyor. Kartal Yuvası, huzurun ve bolluğun bulunduğu bir yer; sadece bir malikâne değil, aynı zamanda ekonomik sistemin sembolü. Burası katı kuralları olan, acımasız bir ortam. Buna karşın roman kişisinin gözünde Kartal Yuvası, koruyuculuğun simgesi. Roman kişisi, işsiz olduğu kadar sevgisiz ve yalnız. Bu yalnızlık "Öaşağıdaki her şeyden habersiz yabancılara gıptayla bakıp aralarından biri olmaya can atıyordum. O kadar ısrarlı bakıyordum ki beni fark edip yukarı bakmamalarına inanamıyordum. Ama aşağıdakilerin hiçbiri benim varlığımın katiyen farkında değildiÖ hiçbir kafa yukarıya çevrilmediÖ Deliler gibi sokağa koşup yoldan geçen birinin yakasına yapışarak beni fark etmeye zorlama isteğini yaratan duygu sevgi miydi, nefret mi, yoksa çaresizlik mi?" veya "Her birinin ardında irili ufaklı kutlamaların sürmekte ya da hazırlıkların yapılmakta olduğu, yıldızlar gibi uzak ve çok sayıdaki bütün diğer aydınlık pencerelere bakmaktan kendimi daha fazla alamayacaktım" şeklindeki ifadelerle bilinç üstüne çıkıyor.Yalnızlık psikolojisini ince ayrıntılarda verildiği romanın başkişisinin öznel bakışı başarılı bir biçimde sergileniyor. Kitapta gerçek ve hayali düzlemler iç içe geçiyor. Hayal dünyasının ön plânda olduğu roman, dış dünya ile iç dünyasını karıştıran ben-anlatıcının hayalleri ve rüyalarıyla soyuttan somuta uzanan bir zenginlik kazanıyor. Dış dünyanın acımazlığı karşısında gerçek olmayan bir diyara çekilen kahramanımız, umudunu kaybetmemenin savaşını veriyor. Umudu kaybetmemek On bir bölümden oluşan romanın ilk on bölümünde, işten çıkarılmayla başlayan bir hayal kırıklıkları zinciri, romanın yaşlı ve işsiz başkişisinin geriye dönüşleriyle anlatılıyor. Bu bölümler, hayal ile gerçeğin ayırdına varamayan başkişinin "içteki rüya"sı. Son bölümde ise "şimdi"ye geliniyor."Kartal Yuvası"nda tasvir estetiği dikkat çekiyor. Ruhsal gelgitler yaşayan ve depresyon belirtileri gösteren kahramanın bakış açısıyla yapılan bu tasvirler, yalnızlık, sevgisizlik ve işsizliğin bir arada bulunduğu bir psikolojinin tasvirleri olarak alınabilir. Dolayısıyla tasvirler roman kişisinin gelgitlerine göre değişiyor, zıtlaşabiliyor. Bununla birlikte tasvirler, ruhsal durumu, ruhsal durum da tasvirleri etkiliyor. Roman kişisinin iç dünyası, keskin ve net çizgilerle, tek boyutlu çizilmekle birlikte, bulanık, soluk, koyu renklere boyanıyor. Bu tasvirlerde, ressamlığa ilgisi olan ve karamsarlığı tasvirlerine de yansıyan kahraman, sözcüklerle soyut resimler yapıyor gibi. Kişi tasvirleri otantik, mekânlar ise kimi yerlerde masalsı özellikler gösteriyor. Mistik bir atmosfer yaratılıyor. Telepati de gizemi sağlayan bir unsur olarak kullanılıyor. "Kartal Yuvası" severek okuyacağınız, etkileyici bir kitap. Bir tür "Beni içinize sarın" çığlığı. Masalsı özellikler

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler