Kültür Sanat Gerçeküstü öyküsüyle bir dili literatüre geçirdi

Gerçeküstü öyküsüyle bir dili literatüre geçirdi

30.11.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hülya Deniz, Judeo Espanyol dilinde yazdığı öyküyle Cervantes Enstitüsü’nün Uluslararası Öykü Yarışması’nda birinci seçildi. Bu ödül, dilin uluslararası literatüre geçmesini sağladı

Gerçeküstü öyküsüyle bir dili literatüre geçirdi
Bahar Bakır

Müslüman bir Türk olan Hülya Deniz, Judeo Espanyol dilinde yazdığı “Toledolu Sabra” adlı öyküsüyle Cervantes Enstitüsü’nün Uluslararası Öykü Yarışması’nda birinci seçildi. Deniz, böylece ilk kez bu dilin uluslararası alanda kabul edilmesini ve literatüre geçmesini sağladı.

Hülya Deniz aslında bir borsacı. Ama küçüklüğünden beri eski dillere ve kültürlere olan ilgisiyle hayal dünyasını canlı tutabilmesi, onun böyle bir ilke imzasını atmasını sağladı. Deniz, “İstanbul: Batı’nın Doğu’ya Açılan Penceresi” konulu yarışmada yazdığı öyküyü 'hem nostaljik hem de fantastik’ olarak tanımlıyor.

Öykü bir yandan İstanbul’u, Yahudileri ve Yahudi İspanyolcasını birleştirirken, diğer yandan da gerçeküstü unsurları ve sürprizleri karşımıza çıkarıyor.

Haberin Devamı
Judeo Espanyol dilini öğrenmek nereden aklınıza geldi?
Ladino denen Judeo Espanyol çok eski bir dil, Yahudi İspanyolcası. Modern İspanyolca, Rumca, Türkçe ve Fransızca gibi birçok dilden etkilenmiş. Annemin Varnalı olması ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Varna’da şahit oldukları, Judeo Espanyol’a ilgimin artmasındaki en büyük etken. 

Yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz?
Cervantes Enstitüsü, İspanya’da bulunan Kanal Literatura ile her yıl bu uluslararası öykü yarışmasını düzenliyor. Bu yıl Cervantes’in Türkiye direktörü ve İspanya’nın kültür ataşesi Pablo Martin Asuero, yarışmaya Judeo Espanyol dilini de katmış. Ben de enstitüdeki öğretmenimiz Karen Gerson Şarhon’un teşvikiyle yarışmaya katıldım.

Annesi soykırım tanığı
Annenizin Yahudi soykırımına tanıklık etmiş olması sizi nasıl etkiledi?
Annem o dönemde 12 - 13 yaşlarındaymış. Savaş öncesi ve savaş dönemi boyunca Yahudi komşularının Davut yıldızı takmak zorunda bırakılmalarına, korkudan tavan aralarında yaşamalarına tanıklık etmiş. En korkuncu da soykırımda ölen Yahudilerden yapılan sabunların Varna’da dağıtılması olmuş. 

Bir Türk olarak bu denli eski bir dilde yazdığınız öyküyle ödül kazanmanız çok ilginç...
Hem ilginç hem de önemli. Judeo Espanyol, tarihte ilk kez varlığı kabul edilen, yazılan ve konuşulan bir dil olarak kabul edildi. Ayrıca ilk kez bu dilde yazılmış bir metin, uluslararası literatüre geçmiş oldu. 

Yarışmaya kaç öykü katıldı?
Yarışmaya 100’ün üzerinde öykü katıldı. Bu öykülerden sadece beşi ödül aldı. Judeo Espanyol dilinde ise üç yazı vardı. 

Sizce bu öykünüzün hangi unsurları orijinaldi ve jüriyi cezbetti?
Öykünün anlatıcısı, dokuz canlı olan ve bu canlarından sekizincisiyle yaşayan bir kedi. Bu, jüriye orijinal gelmiş olabilir. Ayrıca öyküde 1492’de Osmanlı’nın daveti üzerine İstanbul’a gelen ve saraya kabul edilen Yahudi bir kızın aşkı anlatılıyor.

'TOYOTA ile keşfedin' bloglarından