Kültür Sanat Kıran kırana varlık savaşı

Kıran kırana varlık savaşı

12.05.2011 - 20:39 | Son Güncellenme:

Robert Greene ve 50 Cent imzası taşıyan “İktidarın 50. Yasası”; okuru korku, güç, gerçek dünya, ekmek kavgası gibi temel damarlardan yakalıyor.

Kıran kırana varlık savaşı

Kişisel gelişime yönelik sıradışı kitapları ile tanıdığımız Robet Greene ve rap dünyasının karanlık prensi 50 Cent işbirliği yaparlarsa ne olur? Ortaya alışık olduğumuz kişisel gelişim kitaplarının ötesinde, sıra dışı bir hayat kılavuzu çıkar elbette!
50 Cent isminin, ünlü rap yıldızının hayatını merak edenleri çekeceği kesin. Ancak rap müziğe ilgi duymayanlar için kulağa cazip gelmeyebilir. Bu yüzden ilk önce şu hayati meseleye değinmek gerekiyor: “İktidarın 50. Yasası” bir 50 Cent biyografisi değil. Kitap; arka sokakların başı beladan kurtulmayan uyuşturucu satıcısı Curtis’in 50 Cent olma mücadelesi çevresinde, en temel içgüdümüzü, ‘korkuyu’ anlatıyor.

Korkunun her hali
Robert Greene, yeryüzündeki tüm canlıların bu en tanıdık ve dillendirmesi en zor olan dürtüsünü; ortak hafızamızın, tarihin ve popüler kültürün ölümsüz isimleriyle masaya yatırıyor. Kitabın korkusuzları arasında, 50 Cent’in yanı sıra, Napoleon Bonaparte, Sokrates, Abraham Lincoln de var.
“İktidarın 50. Yasası”, korkunun doğuşu ile yapıyor açılışını. Kitapta korkunun hemen her hali var: Hayatta kalma refleksi ile her an içimizde saklı duran içgüdüsel korku, sonrada öğrendiğimiz fobileşmiş sosyal korkular, gelecek korkusu, kaybetme korkusu... Green ve 50 Cent, korkunun tüm hallerini ve onlarla savaşma yöntemlerini vaat ediyorlar okura.
Evet, 50 Cent’in kıran kırana geçen varlık savaşı, zaman zaman insanda yabancılaştırma etkisi uyandıracak kadar şiddetli. Şiddet öyle bir gerçeklik halinde ki, genç rap’çinin ilk albümünün hemen öncesinde vücuduna dokuz kurşun yemesi gibi dehşet anları gerçeküstü bir iz bırakıyor zihinde.
Robert Greene, bu gerçekliği alıp usta ve akıcı bir üslupla en sıradan hayatın bile özünde 50 Cent’in ya da tarihteki diğer ‘korkusuzların’ hayatından çok da farklı olmadığına ikna ediyor okuru. Nasıl mı? Apaçık şiddetten psikolojik şiddete, karanlık korkulardan günlük özgüvensizliklere kadar, gündelik hayatımızda verdiğimiz kişisel savaşları gözler önüne sererek.

Hırçın bir kalem
50 Cent’in; yani 8 yaşındayken uyuşturucu satıcısı olan annesi öldürülen Curtis’in silah, kan ve gözyaşı dolu hikayesi neredeyse sert bir macera kurgu gibi şekilleniyor. Kitapta kronolojik bir düzen olmaksızın, sokaklardan MTV’ye yükselen Curtis’in hayatta kalma yollarını takip ediyoruz. Ne kurt menajerler, ne uyanık plak şirketleri, ne de dişli ve tehlikeli rakipler... Şöhret, para ve güç için savaşan 50 Cent, içindeki sokak çocuğunun korkusuzluğundan besleniyor. Stratejileri ve şov dünyasının yazılı olmayan kurallarını tepetaklak ederek kendini var eden 50 Cent’in bütün bunları ‘uyuşturucu satıcısı’ olduğu, hapse girdiği günlerden ve tekinsiz sokaklardan aldığı hayat dersleri ile kıvırması ise kelimenin tam anlamıyla sarsıcı.
İş dünyasında ya da iş dünyasına ne hacet, düpedüz hayat kavgasında altın kuralın tırnak içinde de olsa vahşete ayak uydurmak, korku, şefkat, merhamet gibi ‘zaaflar’dan arınmak olduğunu öyle açık anlatıyor ki rap’çi... Anlattıkları da Robert Greene’in hırçın kaleminden en saf gerçeklikle öyle isabetli destekleniyor ki; Greene ve 50 Cent’in hayata dair tavsiyeleri kolay hazmedilecek gibi değil.
Kitap, hepimizin içinde bir korkak, hayatta kalmak isteyen her korkağın içinde ise bir korkusuz olduğunu söylüyor aslında. Kişisel gelişim kitaplarıyla ya da rap müzikle başınız hoş olsun olmasın, “İktidarın 50. Yasası” okuru korku, güç, gerçek dünya, ekmek kavgası gibi temel damarlardan yakalıyor. Kısacası, bu kitaba kayıtsız kalmak imkansız. n