Tatil Mutfağın lisanı yok

Mutfağın lisanı yok

09.01.2012 - 15:09 | Son Güncellenme:

Üniversite mezunları bile zor iş bulurken, MSA mezunları kapışılıyor.

Mutfağın lisanı yok

Kurulduğu 2004 yılından bu yana, Türkiye’nin yiyecek–içecek sektörüne nitelikli, uluslararası diplomalı 3000’den fazla mezun yetiştiren Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), profesyonel bir kariyer edinmek ya da kariyerini değiştirmek isteyenler için Uluslararası Profesyonel Aşçılık, Profesyonel Pasta-Ekmekçilik ve Yiyecek-İçecek İşletmeciliği eğitimlerini her dönem geliştirdiği müfredatıyla sunmaya devam ediyor. MSA’nın 16 Ocak’ta başlayacak olan 8 aylık uluslararası mesleki eğitim programları öncesinde kurucusu Mehmet Aksel ile profesyonel aşçılık eğitiminin gereklilikleri üzerine görüştük.

Aşçılık mesleğini ciddi anlamda disiplin ve özveri isteyen, buna karşılık geleceği çok parlak bir meslek olarak gördüğünü söyleyen Aksel, günümüzde birçok meslekte olduğu gibi aşçılığın babadan oğula veya ustadan çırağa geçen bir meslek olmaktan çıktığını söyleyerek başlıyor sözlerine. Eskiden ebeveynlerin meslek olarak bile görmediği aşçılığın şimdi mühendislik, bankacılık, reklamcılık ayarında bir kariyer, bir ‘bilezik’, bir ayrıcalık olarak gördüklerini de sözlerine ekliyor.

Mutfağın lisanı olmadığını, bu sebeple aşçılığın uluslararası iş olanağı sağlayan ender mesleklerden biri haline geldiğini vurgulayan Aksel "Bu mesleği uluslararası seviyede yapmak için de önce çok iyi bir temel eğitim gerekiyor. Mesleki eğitim öğrenciye kısa vadede çok uzun yol aldırıyor ve birkaç adım önde başlamaya olanak sağlıyor. Çok lezzetli yemek yapma kabiliyetine sahip olabilirsiniz, hedefiniz sadece küçük bir kafe açmak dahi olabilir. Şöyle ifade edeyim; hiç yemeğiniz için para istememiş, fizibilite hazırlamamış, toplu satın alım yapmamış, personel çalıştırmamış iseniz örneğin, sadece zaman size bu tecrübeyi kazandırabilir. Ancak bu sırada hesap etmediğiniz, gereksiz bir emek ve para harcayacağınızı unutmayın. İşte mesleki eğitim bu noktada önem kazanıyor. Eğitimli aşçı zamandan, dolayısıyla da paradan tasarruf ediyor" diyor ve ekliyor:

“Kaldı ki temel mesleki eğitim öğrencinin yalnızca alınan müfredatla sınırlı kalmasının önüne geçer. Öğrenci bu sayede mutfakta aldığı eğitimine ilaveten sektörün trendlerini ve yeni uygulamaları takip eder, daha hızlı hayata geçirir ve deneyimler. Yani öğrenci aldığı bilgiyle sınırlı kalmaz, mesleki gelişimiyle ilgili vitesi devamlı artırabilmesini sağlayacak temel donanıma sahip olur. Bu nedenle tüm dünyada artık ekonomilerin gelişmesi için sayısız sektörde mesleki eğitime verilen önem ve bu yöndeki yatırımlar ciddi anlamda hız kazanmıştır.”

Rekabet artacak, donanımlı aşçı kazanacak
Mehmet Aksel MSA öğrencilerinin bugüne kadar New York, Dubai, Londra, Paris, Amsterdam, Şangay, Tokyo gibi dünya şehirlerinin önde gelen otel ve restoranları ile Four Seasons, Swissotel, Kempinski, Ritz Carlton, Ulus 29, Sunset gibi Türkiye’nin lider işletmelerinde görev aldığını da sözlerine ekliyor. Aksel “Eğitimi başarıyla tamamlayarak bu sektörde kariyer yapmak en büyük hedefi olan MSA mezunlarının yüzde 90’ı yurtiçi ve yurtdışında, önde gelen işletmelerde, 1000-1500 TL maaşla işe giriyor. Ülkemizde üniversite mezunları bile iş bulamazken, bu mesleki eğitim açısından çok önemli bir veri. Mezunlarımızın %10’u ise tercihini kariyerini yurtdışında geliştirmekten yana kullanıyor. Aldıkları eğitim ve diploma sayesinde de, yurtdışında her mutfağa kolaylıkla uyum sağlıyor. Aşçılık mesleği önümüzdeki dönemde de tercih edilen meslekler arasında yer alacak. Meslekte rekabetin artacağı, tam donanımlı eğitim almış aşçıların ise ciddi anlamda talep göreceği, aranacağı ve parlayacağı bir döneme giriyoruz. Türkiye’nin turizm gelirlerindeki payı, yiyecek-içecek sektörünün gelişimi ve bu alanda yapılan yatırımlar bunun çok net bir göstergesi.”

"Trendleri yakalamak için sektörü takip ediyor ve dünyanın en iyilerini öğrencilerimizin ayağına getiriyoruz!"
Mehmet Aksel trendleri takip etmek için dünyayı takip etmek gerektiğini belirtiyor ve ekliyor “Öğrencilerimize sunduğumuz en önemli olanaklardan biri de profesyonel eğitmenlerinin verdiği eğimle yetinmeyip, dünyaca ünlü, Michelin Yıldızlı şefleri getirmek ve tüm öğrencilerimizin bu şeflerin bilgi, birikim ve deneyimlerini bizzat kendilerinden, uygulamalı olarak alabilmelerini sağlamak. Bu güne kadar MSA’ya gelen şefler arasında Alain Senderens, Sergi Arola, Adam Melonas, Mickael Azouz, Carlo Cracco, Angelo Sosa gibi tüm dünyada tanınan şefler bulunuyor.

MSA’nın Profesyonel Aşçılık Eğitimlerinin kalitesi “Dünya Şefler Birliği”nden tescilli
16 Ocak’ta başlayacak olan profesyonel eğitimlerin 14 kişilik profesyonel eğitmen şef kadrosu ve 15 dönemsel konuk eğitmen tarafından verildiğine dikkat çeken Aksel profesyonel aşçılık ve pasta-ekmekçilik eğitimlerinin, dünyanın bir numaralı uluslararası mesleki eğitim kurumu, yine uluslararası ünüyle tanınan şef Jamie Oliver’ın diplomasına sahip olduğu, İngiltere merkezli City&Guilds tarafından denetlenerek akredite edildiğini belirtiyor.

Aksel, verdikleri profesyonel eğitimlerin içeriği ile ilgili olarak “Uluslararası aşçılık okullarıyla eşdeğer, hatta bazı alanlarda çok daha iyi bir temel eğitim veriyoruz. Bunu sadece kendimiz söylemiyoruz; diğer okulların müfredatını bilen uzmanlar da söylüyor. Geçtiğimiz Eylül ayında aşçılık eğitimi alanında otorite sayılan Dünya Şefler Birliği (WACS) MSA’yı, ‘Profesyonel Aşçılık Eğitiminde Yüksek Kalite Ödülü’ne layık gördü. Yıllardır geliştirerek uyguladığımız, örnek olmasını istediğimiz eğitim sistemimiz böyle büyük bir kurum tarafından da tescil edildi”.

MSA öğrencileri yiyecek-içecek sektöründe bir zorunluluk haline gelen “Gıda Güvenligi (HACCP) Sertifikasın”a da sahip oluyor
MSA profesyonel aşçılık bölümünden mezun olan şef adayları City & Guilds’in tüm dünyada geçerli uluslararası diplomasını almaya hak kazanıyor. Bu diploma ile aldıkları profesyonel aşçılık ya da pasta-ekmekçilik eğitiminin geçerliliği sadece Türkiye’de değil, dünyanın her ülkesinde tescillenmiş oluyor.

“Hedefimiz öğrencilerimizi hep bir adım ötesini düşünmeye zorlamak” diyen Mehmet Aksel, “Öğrencilerimizin yalnızca Türkiye’ye değil, uluslararası arenaya da yayılmalarını, Türkiye’yi ve Türk Mutfağı’nı etkili bir şekilde temsil etmelerini istiyoruz. Bu uğurda onlara her türlü mesleki, teknik, teorik ve pratik donanımı vermeye çalışıyoruz. Bu nedenle verdiğimiz diploma uluslararası bir diplomadır. Aynı şekilde eğitimin içinde bir modül olarak yer alan Gıda Güvenliği Eğitimi ve aldıkları Gıda Güvenliği Sertifikası da (sektördeki adıyla HACCP sertifikası) yine tüm dünyada geçerli olan ve artık Türkiye’de yiyecek-içecek sektörü personeli için zorunluluk haline gelen bir bilgi ve sertifikadır.”

Öğrenci kendi eğitimini kredi ile karşılayabiliyor
Aksel son olarak sektörde ilk defa Akbank ile gerçekleştirdikleri “Mutfaktan Hayata Kredisi”nden bahsediyor. Bu kredi ile öğrenci eğitim süresince 215 TL’den başlayan aylık taksitleri ödeyerek kalanı ise okula başladıkları günden 1 yıl sonra, yani mesleğe adım attıktan sonra 36 aya varan vade seçenekleri ile ödemeye başlıyor. Aksel şimdiye kadar 200’ün üzerinde öğrencinin bu kredi olanağından faydalandığını da sözlerine ekliyor. Aksel, “Öğrencilerimize özel böyle bir mesleki eğitim kredi desteği o kadar talep gördü ki, Türkiye’nin önde gelen diğer bankalarıyla da benzer öğrenci kredileri konusunda çalışmaya başladık. Mesleki eğitim altın bir bileziğin başlangıcı demek. Haliyle herkesin sağlayabildiği olanakları değil, işe girişmek isteyen, bunun da en temel gereğini, mesleki eğitimi almaya hazır öğrencilere doğru destekleri sağlayabilmek gerek” diyerek ilgili kurumları da bu anlamda işbirliğine çağırıyor.

2