Kültür Sanat MÜZİK

MÜZİK

20.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

KAZANAN DA ÜZGÜN KAZANAMAYAN DA...

MÜZİK


/ Efkan Kula
MÜZİK
4. Roxy Müzik Günleri'nden bu yıl birinci çıkmadı. Ödül beş grup arasında paylaştırıldı. Bazı finalistler bu sonuçtan rahatsız; bazıları ise amacına ulaştığını düşünüyor. Bu sene dördüncüsü yapılan Roxy Müzik Günleri'nden birinci, ikinci ve üçüncü çıkmadı. Birincilik ödülü en çok puan alan beş grup arasında paylaştırıldı. Ödülün sahipleri Gece Gece, Betty Ween, Voyage, Accuracy ve Alt Geçit isimli gruplar oldular. Mayıs ayı sonunda tamamlanan yarışmaya 138 grup başvurdu. Bu sayı daha sonra 12'ye indirildi.
Roxy Müzik Günleri önemli bir yarışma. Sadece onun için her yıl bir sürü grup kuruluyor. Daha önce birinci olan Teoman ve Kurban grubu şimdi iyi yerlere geldiler. Geçen yılın birincisi Cold House ise bu yıl İstanbul Caz Festivali'ne katılıyor. Ama bu yıl birinci çıkmadı. Nedeni ise jürinin ödüle layık bir grup görmemesi... O yüzden iyi buldukları beş grup arasında sonucu paylaştırdılar. Ama bu karar yarışmada finale kalan tüm gruplarda hayal kırıklığı yarattı. Aralarından plak şirketlerinden teklif alanlar oldu ama gruplar herhangi bir derece almadıkları için kötü hissediyorlar.
Finalistlerden Türkçe sözlü rock grubu "Gece Gece" ödülü geri vermeyi bile düşünmüş. Grubun vokalisti Filiz Şenkal (27), "Jürinin ortak bir deklarasyonu oldu. Gruplardan çok fazla etkilenmemişler. Daha farklı şeyler dinleyip etkilenmemiz gerekiyormuş. Ama önceki birincilere bakınca bu bakış açısını anlamak mümkün değil. Herhalde dünya çapında birşey bekliyorlar," diyor. Şenkal yarışmanın mantığına aykırı şeyler de olduğunu düşünüyor. Roxy'nin amatör grupları desteklemesi gerekirken daha önce albüm yapan "Voyage"ın de ödül alması, sonra Alt Geçit'in sadece ideolojik bir yaklaşımı olduğu için seçilmesi bu kanıya varmasına neden olmuş. "Katıldığımıza çok pişmanız. Ne bekliyorlar? Hepimiz piyanoyla doğmadık ki... İyi bulmadılarsa ceza olarak puan vermesinler," diyor.
Başka bir finalist olan Türkçe sözlü rock grubu Alt Geçit içinse bu ayrıntılar çok önemli değil. Grubun vokalisti Umut Töre (22), "Derece kaygımız yoktu. Amacımız ödül almak değil, finale kalmaktı. Sonuçlardan ya da jüriden rahatsız değiliz. Çünkü tüm gruplar bir kalıp içinde çalıyor. Ama beş grubun da aynı kategoriye konmasına biraz üzüldük," diyor. Alt Geçit yarışmada çaldığı ikinci şarkı "Katil Çocuklar"ı, "Bu şarkıyı seçimlerde yüzde 18 oy alan partiye ithaf ediyoruz," diye sundu. Ve "Asla taviz vermeyeceğim faşist!" diye bitirdi. Töre, sözlerde yaşadıklarını anlattıklarını söylüyor. Ayrıca bu tip bir söylemleri olduğu için seçilmiş olmalarını da, "Öyle yapmışlarsa da bu yanlış değil," diyerek yorumluyor.
İngilizce sözlü rock yapan "Accuracy" de sonuçlardan menun değil. Gruptan Ufuk Evcimen (19), "Güzel şeyler vaat ediyordu. Ama hayal kırıklığı oldu. Kötünün iyisi seçilmiş gibi. Biraz aşağılanmış hissettik. Müzik hayatımızı değiştirecek bir şey bekliyorduk; olmadı," diyor. Evcimen gruplarda yabancı etkisi görülmesini, hele de "Roxy" gibi bir organizasyonda çok normal buluyor.
Almanya'dan katılan "Voyage" finalistler ve dinleyiciler için sahnenin en iyilerindendi. "Voyage"ın daha önce yayınlanan bir albümü de bulunuyor. Grup, İngilizce ve Türkçe sözlü etno - pop tarzında müzik yapıyor. Belçikan gelen Betty Ween finaller sırasında, kendi parçaları dışında Zeki Müren'in bir şarkısını da yorumladı. Grubun asıl tarzı ise İngilizce sözlü alternatif müzik... 'Bir kadınla tanışmadan konser bitti'
MÜZİK
Makedonyalı topluluk Kocani Orkestar geçen hafta Kemancı'ya göbek attırdı. Geçtiğimiz günlerde bir de yeni albüm çıkaran grubun on yedi saat süren konserleri oluyor. Efkan Kula Makedonyalı topluluk Kocani Orkestar (Koçani okunur), geçen hafta da Kemancı Bar'da verdiği konserde izleyenlere göbek attırdı. Grup önce kendi programındeki şarkıları, sonra da "Akdeniz Akşamları", "Birtanem", "Hepsi Senin mi", "Yukarıda Allah Var" gibi popüler şarkıları çaldı. Bu şarkıların bir kısmı grubun yeni albümü "Gypsy Mambo"da da bulunuyor.
Kocani Orkestar bir nefesli çalgılar grubu. Toplam on kişiler. Grup kardeşler ve akrabalardan oluşuyor. Müzik onlar için bir aile geleneği. Grubun şefi, trompetçi Naat Veliov... Ama tam bir şef, çünkü tüm kararları o alıyor. Avrupa'da ona "king" diyorlar. Nota bilmiyor ama duyduğu her şeyi çalabiliyor.
Naat, Kemancı konserinden çok memnun kalmış. Bu onların Türkiye'de verdiği ikinci konser. Herkes dans edip göbek atınca o zaman daha fazla istekle çalmışlar. Ama süreyi az buluyor. Çünkü Makedonya'da sabah 8'de başlayıp akşam 1'e kadar çaldıkları oluyor.
Doğumlarda veya cenazelerde de çalıyorlar. Birinin çocuğu olduğunda onları çağırıyor. Evde çalmaya başlayıp hastanenin önünde devam ediyorlar. Naat "Bizde müzik böyledir," diyerek Avrupa konserlerini anlatıyor: "Avrupa'daki konserlerimi polisler dağıtıyor. Çünkü bir başladım mı bırakmıyorum." Kocani, Avrupa'daki konserlerinde de göbek attırıyor. Naat oturanlara kızıyormuş. "Böyle nasıl çalacağım, diyorum," diyor.
Kocani Orkestar geçen yıl İstanbul Müzik Şenliği'nde verdiği konserden sonra koridorlara çıkıp çalınca herkes şaşırmıştı. Bunu süreyi çok az buldukları için yapmışlar. Naat ustalığını göstermek istemiş: "Başladım program bittikten sonra çıkıp koridorlarda caz, oyun havaları çalmaya, insanlar şenlensin, eğlensin diye. Hemen bitti konser, daha bir kadınla tanışmadık. Bir muhabbet yapalım. Avrupa'da konserden sonra kadınlar sarar etrafımızı, konuşuruz. Biraz da şaka yapalım."
Kocani Orkestar, Emir Kusturica'nın "Çingenler Zamanı" filminde görünmesiyle tanındı. Ama Makedonya müziği deyince hepimizin aklına Goran Bregovic geliyor. Naat bundan biraz rahatsızlık duyuyor. Ona göre Goran Bregovic, Kocani gibi grupların yaptıklarını dinliyor, ondan sonra yeniden çalıyor. Avrupa da onu tanıyor. Naat, "Roman havaları, bizim o işler. Herif uydurdu işini gitti, olsun, şükür diyelim Allah'a," diyor.
Grubun yeni albümünde kendi şarkılarının yanında bazı pop şarkıları da var. Naat artık daha modern şeyler çalmak istediklerini söylüyor. "Müziği günü gününe değiştiriyorum. Eski müzik çalınca bakıyorlar. Ama yeni bir şey yapınca insanlar oynuyor," diyor.
Kosova'da savaş başladığında grup turneye çıkıyormuş. O zamandan bu yana Avrupa'da konser veriyorlar. Savaş hakkında ne düşündükleri onlara en çok sorulan konu olmuş. Naat gelecekten çok ümitli değil. "Bizim Makedonya'ya çok insan kaçtı. Ama Makedonya çok fakir. Onlar da kalırsa biz hepten fakir oluruz. Herkes barış istiyor. Bundan sonra ne kadar düzelir bilmiyorum, o insanlar nereye gidecek, evleri yıkıldı bir kere," diyor.