01.11.2011 - 23:42 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
Nâzım Hikmet ve Vera Tulyakova 1955’te tanışmalarının ardından Ocak 1960’ta birlikte yaşamaya başlarlar. Bu süreç içinde Nâzım Hikmet, Vera Tulyakova’ya seyahat ettiği şehirlerden telgraflar ve posta kartları gönderir. Vera Tulyakova’nın arşivinde bu telgraf ve kartpostalları ilk kez Nâzım Hikmet’in edebi asistanı ve nikâhlarının tanığı Antonina Sverçevskaya’nın dikkatini çeker. Ekber Babayev aracılığıyla ya da Vera Tulyakova’nın iş adresine gönderilmiş olan kartpostallarda Nazım Hikmet’in kısa ve net cümleler kullandığı görülüyor. Ayrıca kartpostallarda Nâzım Hikmet’in kitaplarına girmemiş bir şiiri de bulunuyor. Nâzım, Mayıs 1959 tarihinde Stockholm’den gönderdiği kartpostalda Vera’ya şöyle yazıyor: “Lanet olsun ne muazzam şey seni sevmek! Sen benim aşkım, sen benim kızım, sen benim yoldaşım, sen benim küçük annemsin. Canım, bir tanem, seni sevmeden önce dünyayı sevmesini bile bilmiyormuşum. Bu şehir güzelse senin yüzünden, bu elma tatlıysa senin yüzünden, bu insan akıllıysa senin yüzünden...”