Kültür Sanat Sonsuzluk hayalinin peşinde...

Sonsuzluk hayalinin peşinde...

28.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fransız yazar Marc Levy, “Gelecek Sefere” isimli romanını tanıtmak için İstanbul’daydı. Levy ile kitabını konuştuk....

Sonsuzluk hayalinin peşinde...

SEMA ASLAN

Genç ve başarılı bir eksper, ünlü bir sanat tarihçisi. Neredeyse tüm yaşamını Rus ressam Vladimir Radskin’in kayıp tablosunu bulmaya adamış. Bu 19. yüzyıl ressamı ile aralarındaki ilişki, bir tür aşk ilişkisi gibi.
Babasıyla birlikte gittiği bir müzede Radskin’in otoportresini gören ve o otoportredeki gözlere takılı kalan çocuğun bitmeyen merakı ve heyecanıyla Vladimir Radskin üzerine uzmanlaşan Jonathan Gardner, ressam sevgilisi Anna ile evlilik arifesindeyken, yıllardır beklediği haberi alır.
Radskin’in 5 tablosu Londra’da bir koleksiyoncu tarafından satışa çıkarılacaktır. Oysa Gardner, Radskin’in sadece dört tablosunun bilinmeyen koleksiyonlarda olduğunu, kalan tüm tablolarının yerlerinin bilindiğini iddia eder. Bu durumda, 5. tablo, Vladimir Radskin’in 100 yıldır kayıp olduğu söylenen tablosudur! Levy ile fantastik öğelerle bezeli yeni romanı üzerine söyleştik:

 Romanın dört ayağı var: Bilim, kehanet, aşk ve sanat. Bu unsurların bir aradalığı için neler söylersiniz?
Ölüm ve yaşam ile kehanet ve bilim birbirleriyle çatışıyor gibi geliyor bana. İnsan düşüncesi hep bir karmaşadır; bilinç de bir bilginin ve yaratının bir karışımıdır. Bazen de yaratı bilgiden daha üstündür. Roman, bence çoğu zaman bu bileşenleri içinde barındırıyor.

 Jonathan’ın kafası daha da karışık; iki kadının aşkı arasında kalıyor çünkü. Bir de Radskin’e duyduğu hayranlık var tabii.
Bu kitabı yazarken yapmak istediğim şey, insanın gerçek sonsuzluğunu ortaya koymaktı. İnsan kendi varlığını ve ölümünü, yani sonsuzluğu düşünür; bir sürü insanın da sonsuzlukla ilgili hayalleri vardır. Bence insanlar sonsuzlukla ilgili hayallerini sadece sanatla gerçekleştirebilir. Sonsuzluk arayanlara bu romanda sanatı ve aşkı bir perspektif olarak göstermeyi tercih ettim.

Tablo bir metafor
Jonathan’ın ressam ve sevgilisi arasında yaşadığı ikilemin nedeni, belki de erkeğin kadına bağlanmaktan korkmasıdır...  Radskin’in tablosunu da bir metafor olarak kullanıyorum. Jonathan’ın tablonun peşine düşmesinin nedeni de bu; tablo, aşkı materyalize eden bir obje. 

 Kayıp bir obje, 19. yüzyıldan bir karakter ve gizemli bir malikâne. Bunlar, fantastik romanın olmazsa olmazları mıdır sizce? Siz de romanınızda bu unsurlara yer vermişsiniz.
Yazdığım romanın gerçek olduğunu göstermek isterim okuruma. Ve kurulmuş bir hikâyenin doğru / gerçek olabilmesi için de kurgunun yanı sıra araştırmalara, gerçek bilgilere de dayandırılması gerekir. “Gelecek Sefere” romanımın yazım sürecinde en çok araştırma yapmaya zaman ayırdım.
“Gelecek Sefere”, Marc Levy, Çeviri: Esra Özdoğan, Can Yayınları

Rafael tablosunun sırrı nasıl ortaya çıktı?

 Romandaki tablo analizleri araştırmalarınızın sonucu olsa gerek...
Kitaptaki tüm tablo analizleri gerçektir; tablonun arkasındaki gizli tablo da gerçek! Bunun için defalarca Louvre Müzesi’ne gittim. Oraya gittiğimde görevli ekip Rafael’in otoportresini restore ediyordu. Bu tabloda Rafael’in kalbinde bir yara olduğu görülüyor. Çalışma sırasında tablonun aslında silinen bir başka tablonun üzerine yapıldığı fark edildi. Hangi eseri restore etmeleri gerektiğini bilemediler; alttakini mi üsttekini mi? Orijinal tabloda Rafael’in kollarında bir kadın var; onu kucaklıyor. Öykünün aslı şöyle: Rafael, bir kadını seviyor; otoportresini de kadını kollarına almış olarak çiziyor.
Ama sonra kadının kendisini en iyi arkadaşlarından biriyle aldattığını öğrenip kadını tablodan siliyor ve onun yerine yaralı bir kalp çiziyor. Bu noktada hangi tabloyu seçmeli? Louvre Müzesi’ndeki bu merkezin bir amacı da hangi eseri seçmek gerektiğine karar vermek.