18.01.2010 - 15:36 | Son Güncellenme:
Nurşah ALAGÖZ / İstanbul
O aslında Mülkiyeli, ekspresyonist, kavramsal bir ressam. Picasso ve Dali’yi kendine örnek almış. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi ve Maliye Bölümü mezunu, yatırım ve planlama uzmanı. Önemli kurumlarda görev almış. Hayatının büyük bölümünü İzmir’de geçirmiş. Cavit Atmaca ve Fahri Sümer gibi büyük hocalarla resim yapmış ve kararını vermiş; artık sanat eğitimi süresince öğrendiklerini başkalarına aktarmak için kendi atölyesini “selmat” ı kurmuş. “Hepimizin birbirimizden öğreneceği, paylaşacağı çok şey var” diyen Selma Tuna Doğan ile sanat yaşamı üzerine söyleşi yaptık:
Sizi tanıyarak başlayalım mı?
Küçük şeylerle mutlu olabilen, insanları, doğayı, resim yapmayı, yüzmeyi, seyahati, kitap okumayı seven, çok tempolu, mücadeleci ruhlu, yaşama sevinci ve memleket sevgisi ile dolu ve de bu yaşta ikinci kez kariyer yapan, yüksek lisansı bitirmekte olan, Mülkiyeli, ekspresyonist, kavramsal bir ressam. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi ve Maliye Bölümü mezunu, yatırım ve planlama uzmanı, OYAK ve PETKİM’de görev yapmış, uzun süre İzmir’de yaşamış, İzmir’de Cavit Atmaca, Ramo, Fahri Sümer gibi büyük hocalarla resim çalışmış olup; halen Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümünde hızlandırılmış lisansını tamamlayarak yüksek lisansımı bitirmek üzereyim.
Evlisiniz ve çocuklarınız var. Resim, özel hayat ve aile nasıl gidiyor? Nasıl idare ediyorsunuz?
Evet, iki de oğlum var, ailece hepimiz ekonomist ve finans uzmanıyız. Eşim de Mülkiyeli, ben bir de resim ve heykeli kattım yaşamıma… Yorucu bir tempo içindeyim, sabahlara kadar çalıştığım oluyor. Ama tutkumun peşindeyim, mutluyum. Çok hareketli bir özel yaşamım var, dostlarım, seyahatler, evim; her şeye de yetişiyorum, tabi koşarcasına...
Resme olan merakınıza eşiniz nasıl bakıyor?
Eşim aslında öğretim üyesi, Maliye Profesörü, IMF, NATO gibi uluslararası pek çok kuruluşta üst düzey görevleri oldu ama benim için en değerlisi; öğretim üyeliği…Resme ilgime o da, çocuklarım da destek veriyor. Küçük oğlumun resimden, büyüğün ise kompozisyondan ödülleri var çocukluk dönemlerinde. Ailece okumayı çok seviyoruz.
Kendinize idol aldığınız ressam var mı? Kimdir?
Kendime idol aldığım, yurtdışı gezilerimde resimlerinin önünden ayrılamadığım ressamların birkaçı; başta Ingres, Picasso, Dali, Richard Linder, Tissien, Tinteretto, Leonardo…
Neden resim yapmak?
Düşüncelerimi, sözcüklerimi, düşlerimi, topluma vermek istediğim mesajlarımı resimle ifade edebiliyorum.
Kendinizi resim konusunda hangi seviyede görüyorsunuz? “İşte oldum” diyebilir misiniz?
Sürekli bir devinim, daha güzele ulaşmak isteği, en zoru da bu. Hiç ulaşabildiğini hissedemiyorsun, zora koşmak ama bu tutku beni dinamik, mutlu kılıyor.
Şimdi size çok klasik bir soru soracağım; mutluluğun resmini çizer misiniz ya da mutluluğun resmini çizmeniz istense ne çizerdiniz?
Mutluluğun resmi; hepimizin içinde farklı resimler var değil mi? Benimki; yazlığımda, İzmir Balıkova Köyünde, sahilde balıkçıları ya da kumsaldaki komşularımı, oynayan çocukları, koşuşan köpekleri resmederken, onlarla ben… Ege’nin mavisi, zeytinlikler, mimozalar, begonviller, nergizlerle… Tabi ki herkes biraz deforme olmuş, çarpıtılmış halde, farklı ifadelerle …
İyi bir ressam olmanın altın kuralı nedir?
Bıkmadan desen, sanat tarihinde aralıksız gezinti, kendilerini geliştirebilecekleri usta hocalardan eğitim, müzeleri gezmek, başyapıtların büyük ressamlarını araştırmak, tutku ile çalışmak.
Ulaşmak isteyenler içir e-mail adresi:
Web :
E-mail :selmatunadogan@gmail.com