Yeter, yeter!

Çelik, dokuzuncu albümü "Yol"u çıkardı. 1991 yılında, İzel - Çelik - Ercan adıyla yayınlanan albüm, bu toplama dahil değil üstelik. İlk solo albüm olan "Ateşteyimöden (1994) bu yana dokuz albüm destelemiş bizimki. Dokuz yılda dokuz albüm. Ortalama olarak her yıl bir tane. Geçen albüme "8inci" adı verilmişti. Hem albüm sayısına işaret edilmiş hem de albümde yer alan şarkıların her birinin birer "inci" olduğunun altı çizilmişti. Bu albümün adı ise "Yol". Bu sefer de, muhtemelen Çelik’in kendine has duruşundan, yolundan dem vurulmak isteniyor.
Biliyorsunuz, Çelik’in en önemli özelliği (ağır derecede tatsız bir şarkıcı olmasının yanında), "sıkı bir Atatürkçü" olması. Çelik, bu özelliğini, bugüne kadar her fırsatta dost - düşman herkesin gözüne sokmuş ama şarkılarına sızdırmayı pek de istememişti. Yeni albümüyle birlikte bunu da yapmış. Albümün 11. şarkısı "Acil Durum" adını taşıyor ve gencimizin "Atatürkçü görüşleri", (bir parça da çizme sesleri etkisi yaratsın diye) "rap" kıvamında sunulmuş bize: "Yürüyoruz adım adım, vatan bizim toprak bizim, gayrı artık canımıza yetti, yeter yeter yeter, neler oluyor bu memlekette, dur diyecek kimse yok mu sizce, kurban olayım uyanın artık..." Ancak Çelik gibi birinin yazabileceği, söyleyebileceği bir şarkı bu. Daha doğrusu, durduk yerde, ancak Çelik gibi birinin aklına gelebilir "yeter / dur / uyan / kurban olayım" sözcükleri ile örülü bir şeyler yazmak, üstelik ortaya çıkanın "şarkı" olduğuna vehmetmek.
Universal, yaşadığı ağır krizi bile umursamadan sürdü "Yol"u piyasaya. Bu firmada kıyametlerin kopması, yönetimin bir gün bunda bir gün şunda olması bile Çelik’in önünü kesememiş. Çelik’in "Yol"u hasretle bekleniyormuş gibi. Oysa öyle de değil. Vatanına, milletine düşkün şarkıcımızın "Unutamam" adlı albümü, D&R’ın Olivium şubesinde 2.5 milyona satılıyor. Yüzlerce nüsha var raflarda. Bu da demektir ki, Çelik’in herhangi bir şarkısını ya da albümünü büyük bir heyecanla bekleyen öyle fazla büyük bir kitle yok. Ama Universal’e yavrusu "dev bir şarkıcı" gibi gözüküyor olsa gerek... Tıpkı "Unutamam" albümünde olduğu gibi, bu son albümde de Erkin Koray ("Silinmeyen Hatıralar") var. Renk olsun diye Ebru Gündeş’li bir düet ("Sen Yoluna Ben Yoluma") konulmuş içine. Bir de, albümün en bel bağlanmış şarkısı (Türk Popu’nun en komik dizesi de bu şarkıda: "Bilirsin babam hep kızar") "Dongi Dongi"nin ("tencere yuvarlanmış" hesabı) "Ufuk Yıldırım versiyonu"...
Allahtan o her şeyin satıyor olduğu 90’lı yıllardan bugüne kadar çok şey değişti. Artık kimse elini cebine kolay atmıyor. Çelik ve benzerleri bunu biraz zor kabul edecek ama eninde sonunda da kabul etmek zorunda kalacak: Devir değişti. Bu tür bir müzik hiçbirimizin işine yaramıyor artık. Geçmiş olsun.

Çelik
Universal.