Dini Bilgiler Şaban ayı ne zaman başlayacak? Şaban ayı içerisinde hangi önemli gün ve geceler var, bu ayın önemi nedir?

Şaban ayı ne zaman başlayacak? Şaban ayı içerisinde hangi önemli gün ve geceler var, bu ayın önemi nedir?

24.02.2021 - 13:26 | Son Güncellenme:

Mübarek üç aylar içerisinde yer alan Recep ayından sonra Ramazan ayından önce gelen Şaban ayı üç aylar içerisinde yer alan ikinci ay olarak bilinmekle beraber Şaban ayı aynı zamanda kameri yılın sekizinci ayı olarak ta bilinmektedir. Şaban ayının ne zaman başladığına dair araştırmalar Recep ayına girilmesinin ardından hız kazandı. Peki Şaban ayı ne zaman başlayacak, bu ayın önemi nedir?

Şaban ayı ne zaman başlayacak Şaban ayı içerisinde hangi önemli gün ve geceler var, bu ayın önemi nedir

Şaban ayı ne zaman başlayacak sorusu araştırma konusu olmaya devam ediyor. Mübarek üç ayların başlamasının ardından Recep ayından sonra gelen Ramazan ayından önce gelen Şaban ayı yer almaktadır. Şaban ayının ne zaman başlayacağı ve sona ereceğine ilişkin araştırmalar devam ediyor. Bunun yanı sıra Şaban ayı içerisinde yer alan önemli gün ve gecelere ilişkin vatandaşların araştırmaları devam etmekle birlikte Şaban ayının önemi bu ay içerisinde yapılması gereken ibadetler hakkında araştırmalar devam etmektedir. Peki Şaban ayı ne zaman başlayacak sona erecek?

Haberin Devamı

2021 ŞABAN AYI NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

Mübarek üç ayların ikincisi olan Şaban ayı Recep ayının ardından gelmektedir. 2021 Dini Günler Takvimine göre Şaban ayı 14 Mart'ta başlayacak ve 12 Nisan tarihinde sona erecek. Şaban ayı içerisinde Berat Kandili gecesi yer almaktadır. Berat Kandili gecesi hakkında Peygamber Efendimizin hadis-i şerifi bulunmaktadır.

ŞABAN AYI HAKKINDA

Sözlükte “dağılmak, gruplara ayrılmak” anlamındaki şa‘b kökünden türeyen şa‘bân kamerî yılın recebden sonra, ramazandan önce gelen sekizinci ayının adıdır ve dinî gelenekte önemli bir yeri olan üç ayların ikincisidir. Bu ayın İslâm’dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde mevhâ’, Arab-ı âribe devrinde va‘l, ‘âdil ya da âẕil diye adlandırıldığı, şâban isminin hicrî takvimde yer alan diğer ay adlarıyla birlikte Arab-ı müsta‘ribe döneminde kullanılmaya başlandığı, İslâmiyet’in ortaya çıktığı devirde Araplar’ın bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir. “el-Mükerrem, el-muazzam, eş-şerîf” sıfatlarıyla da anılan şâban Osmanlı belgelerinde ”ش“ kısaltmasıyla gösterilmiştir.

Haberin Devamı

Şâban kelimesinin kamerî takvimin sekizinci ayına ad olması farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir yoruma göre, savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biri olan recebden sonra silâhlı baskınlar için kabilelerin gruplar halinde dağılması sebebiyle bu isimle anılmıştır. Araplar’ın bu ayda su temin etmek amacıyla gruplara ayrılmalarından dolayı bu ismin verildiği ya da ramazan ve receb aylarını birbirinden ayırdığı için böyle adlandırıldığı yolunda açıklamalar da mevcuttur. Diğer bir yoruma göre ise kamerî ayların eski adlarının değiştirilmesi ağaçların dal verdiği döneme rastladığından bu ismi almıştır. Araplar, haram ayların yerlerini değiştirmek veya haccın sabit bir mevsimde yapılmasını sağlamak amacıyla haram ayları ertelediklerinde receb ayını şâbanın yerine kaydırırlar ve bu iki ayı “recebân” diye adlandırırlardı (bk. NESÎ).

Şâban ayının büyük kısmını oruçlu geçiren Hz. Peygamber (Buhârî, “Ṣavm”, 52; Müslim, “Ṣıyâm”, 176-177), “İnsanların değerini bilemedikleri bu ayda ameller Allah’a arzedilir; ben amellerimin oruçlu iken Allah’a arzedilmesini arzu ediyor ve bu ayda oruç tutuyorum” buyurmuş (Müsned, V, 201; Nesâî, “Ṣavm”, 70), ramazan dışındaki en faziletli orucun şâbanda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir (Tirmizî, “Zekât”, 28). Bu rivayetler sebebiyle şâban ayında oruç tutulması mendup olmakla birlikte Hz. Âişe’den nakledilen, Resûl-i Ekrem’in ramazan ayından başka hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği şeklindeki rivayeti yanında (Buhârî, “Ṣavm”, 52; Müslim, “Ṣıyâm”, 176-177) oruç tutmanın farz olduğu ramazan ayına şevkle girmeyi zorlaştıracağı için şâbanın on beşinden sonra orucun azaltılması veya terkedilmesi tavsiye edilmiştir. Hatta bazı Şâfiî eserlerinde mûtat oruçlar dışında şâban ayının ikinci yarısında nâfile oruç tutmanın haram olduğu belirtilir (bk. ORUÇ). Hz. Peygamber’e isnat edilen, “Receb Allah’ın ayıdır, şâban benim ayımdır, ramazan ise ümmetimin ayıdır”; “Şâbanın diğer aylardan üstünlüğü benim diğer peygamberlere karşı üstünlüğüm gibidir” şeklindeki rivayetlerin aslının bulunmadığı tesbit edilmiştir (Süyûtî, s. 114; Aclûnî, II, 85). Şâbanın on beşinci gecesinde müslümanların Allah tarafından bağışlanacağı umulduğundan bu gecenin özellikle ihya edilmesine ayrı bir önem verilmiştir (bk. BERAT GECESİ).

Haberin Devamı

İslâm tarihinde şâban ayında meydana gelen önemli olaylar arasında orucun farz kılınması (2/624), Hz. Peygamber’in Hafsa ile evlenmesi (3/625), Hz. Hüseyin’in doğumu (4/626), Benî Mustaliḳ (Müreysî‘) Gazvesi (5/627) zikredilebilir. Fâtımîler döneminde Ezher’de receb ve şâbanın başına ve ortalarına rastlayan “vekūd” gecelerinde dinî ihtifaller düzenlenirdi (DİA, XII, 59). Surre alayının İstanbul’dan deniz yoluyla gönderilmeye başlandığı 1864 yılından itibaren bu merasim şâban ayının on beşinde düzenlenirdi.