29.08.2008 - 00:52 | Son Güncellenme:
Kadınlar, semt pazarlarından kilosunu 50 YKr ile 1 YTL arasında aldıkları sebzeleri birbirlerine destek olarak kurutma veya dondurma yöntemiyle ramazan için saklarken, yine bu ayda yenecek kuru fasulye, ohut gibi maliyeti daha fazla olan kuru gıdaları yakınlarının kaldığı köylerden temin ediyor.
Köyden getirilen unla kendi ekmeklerini de birlikte pişiren kadınlar, ramazanın olmazsa olmazlarından tatlıları da hep beraber hazırlıyor.
AZAMİ ÇABA
Mardin’den 20 yıl önce Adana’ya göç eden 10 çocuk ve 5 torun sahibi Havle Oğurel (51), kalabalık bir nüfus ve dar gelirli bir bütçeye sahip olmalarına karşın, ramazan sofrasının zengin olması için azami çaba harcadığını söyledi. Ramazanda pahalanacağı düşüncesi ile şimdiden semt pazarından düşük fiyatla satın aldığı bamya, yeşil fasulye, patlıcan, domates gibi sebzeleri dondurup sakladığını ifade eden Oğurel, kışlık salçasını ise bu yıl ramazan nedeniyle daha erken yaptığını belirtti.
Aynı mahallede oturan 12 çocuk sahibi Fatma Aylık ise ramazanda kadınlara normal günlerden çok daha fazla iş düştüğünü, bu ayı en iyi şekilde geçirmek için çaba sarf ettiklerini söyledi. Aylık, iftar için hazırlayacağı yemekler için kuru gıdaların yanı sıra yemeklerde kullanacağı patlıcan, biber gibi sebzeleri kurutma yoluna gittiğini ifade etti.
Mahallenin tek fırınının sahibi Şemsettin Temel ise ramazanda tüketilecek ekmekler için şimdiden yoğunluk yaşıyor. Mahalleli kadınlar hamurunu kendilerinin hazırladığı ekmekleri fırında pişirterek, ramazan için saklıyor.
Fırında ekmek yaptıran 5 çocuk annesi Hanife Akgül, ramazanda yoğunluk yaşandığı için ekmeğini şimdiden yaptırarak buz dolabında sakladığını, ayrıca sebzelerden konserveler yaptığını kaydetti.