07.10.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Ünal Çam / İstanbul
Tophane’nin en eski ustası olan İsmail Hız, babasından öğrendiği ahşap tornacılığı mesleğini yarım aşırı aşkın süredir aynı dükkanda devam ettiriyor. 1960’lı, 70’li, 80’li ve 90’lı yıllarda mobilyaya mobilya ustalığına büyük bir ilgi olduğunu söyleyen Hız, “Kumbaracı yokuşu dediğimiz bu yerde Türkiye’nin en güzel mobilyaları yapılırdı ahşap ustaları vardı. Buradaki bütün dükkânlar bodrum katları daha iyi herkes ahşap işiyle uğraşırdı. Oymacı, mobilyacı, tornacı herkes buradaydı güzel mobilyalar yapılıyordu” dedi.
‘Kimse kalmadı’
Zamanla dükkânların küçük gelmesiyle bazı ustaların Kağıthane ve İkitelli gibi daha büyük sanayi bölgelerine taşındığını anlatan Hız, “Ama ben burada kalmaktan ve mesleğimi burada devam ettirmekten çok mutluyum. Önceden sadece kumbaracı yokuşunda altı tane marangoz ustası vardı şimdi bu bölgede kalan tek usta benim. Yaşım oldu 67, benden başka bu işi yapan yok benden sonra bu işi devam ettirecek bir başka kişi yok” diye konuştu.
Daha önceleri İstanbul’un tanınmış isimlerine mobilyalar ve özel tasarımlar yaptığını ifade eden Hız, şunları söyledi:
“Rahmetli Sakıp Sabancı’nın dama taşlarını ben yapardım. Meslek hayatımda 6 tane çırak yetiştirdim. Bunlardan sadece 2 tanesi mesleğe devam ediyor. Bir de şöyle bir şey var artık herkese yetecek kadar iş yok işte çok azaldı. Eskiden bu sokaktaki bütün ahşap tornacıların elinde bir sürü iş vardı başımızı kaşıyacak zamanımız yoktu. Ama maalesef bugün öyle değil birçok meslektaşımız bu yüzden işini kapatıp başka işlere yöneldiler O yüzden bu meslekte kaybolmaya yüz tutuyor. Ben istesem şu anda mesleği bırakırım ama bu mesleği duyduğum saygıdan dolayı mesleğimi çok sevmemden dolayı son anıma kadar çalışmak istiyorum.”
Uieauiea
70’li yıllara kadar bölgede Rum, Ermeni ve Yahudi ustaların ağırlıkta olduğunu anlatan Hız, “Onlardan zararımız olmadı. Aksine, faydaları oldu bizlere. 1950’lerde Anadolu’dan İstanbul’a göç vardı. Burada Rum, Ermeni, Yahudi ustaların yanında yetişen herkes meslek öğrendi. Mobilya işini, marangozluğu Rum ve Ermeni ustalardan öğrendik” dedi.
Butik işlere başladım
Zaman geçtikçe yaptığı işin şeklinin ve boyutunun değiştiğini anlatan Hız, “Eskiden ahşap oymadan büyük mobilya ayakları yapardık. Zaman geçtikçe eski işler kalmadı ben de mesleğimi bir şekilde devam ettirebilmek adına yaptığım işlerin şeklini boyutunu niteliğini değiştirdim. Zamanla daha küçük butik işler yapmaya başladım. Nişantaşı’nda bir oyuncakçıya özel ahşaptan yapılma küçük oyuncaklar üretmeye başladım” diye konuştu.