Sağlam karar aldık erozyon yaşamadık

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nu açıkladı. Merkez Bankası olarak piyasa derinliği ve fiyat oluşumunu izleyerek, ihtiyaç duyulacak tüm önlemleri alacaklarını belirten Çetinkaya, “Küresel risk iştahının olumlu seyri ve alınan tedbirler sayesinde yurt içi belirsizliklerin etkisinin geçici ve sınırlı olacağını değerlendiriyoruz. Ayrıca tasarlanan yapısal reformların uygulamaya geçilmesinin, büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırarak Türkiye ekonomisine ilişkin algılamaları olumlu yönde destekleyeceğini hatırlatmak isterim” dedi.

‘Karar beklemiyoruz’

İlerleyen dönemde yatırımcı ve analistlerle teknik görüşmelerin başlayacağını, yurtdışında yatırımcılarla düzenli toplantılar yapılacağını da dile getiren Çetinkaya, S&P’nin not indirim kararına ilişkin de “Türkiye’de son dönemde yaşanan olayın etkilerinin anlaşılabilmesi için yeterli zamanın geçmesi, yeterli verinin gözlenmesi gerekir. Yakın dönemde rating kuruluşunun aldığı karar aceleci. İktisadi faaliyet açısından bakınca ılımlı istikrarlı büyümenin korunduğu görülüyor. Ağustosta kredi notunda yeni bir karar veya değerlendirme beklemiyoruz” diye konuştu.

Darbe girişimiyle ilgili de konuşan Çetinkaya “Olayın gerçekleştiği o geceden itibaren Türkiye’de finansal piyasaları en erken gözlemleyebileceğiz ödeme sistemleri hareketleri dahil, ki bunun önemli kısmı Merkez Bankası’nın sorumluluğundadır, dikkat çekici sorunla ya da güven kanalında erozyona işaret eden hiçbir şeyle karşı karşıya kalmadık. Bunu bankacılık sektörü ve reel kesim de teyit etti. Önümüzdeki dönemde bunun korunacağını umuyoruz” dedi. TCMB Başkanı, enflasyon tahminlerinde değişiklik yapmazken, 2016’da yüzde 7.5’e, 2017 yılında yüzde 6’ya geriledikten sonra 2018’de yüzde 5’te istikrar kazanacağını söyledi.

Bankacılığın yapısı güçlü

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın, Enflasyon Raporu’nu açıkladığı toplantıdaki sözlerinden önemli satır başları şöyle:

Girişim sonrası

- İktisadi faaliyet açısından bakınca ılımlı istikrarlı büyümenin korunduğu görülüyor, 15 Temmuz’dan sonra güven kanalıyla sıkıntı görmüyoruz,

- Kredi derecelendirme açısından yaşanan sürecin Türkiye açısından olumlu seyretmekte olduğunu düşünüyoruz,

- Büyüme ve mali disiplin dahil darbe girişimi öncesi ile bugün arasında fark görmüyoruz,

- Güven ve tedbir açısından bakıldığında, tüm kurumlar gibi TCMB’de likiditeden, ödeme sistemlerine, TL FX likiditesine tedbirlere ilişkin tüm risk senaryolarını çalıştık,

- Bu süreçte SPK, BDDK, Hazine, Bankalar Birliği ve bankalarla çok yoğun temasta bulunduk. Çok yakın bir temasta ve yüksek koordinasyonda ilgili politikaların ve tedbirlerin oluşturulabildiğine şahit olduk. Kurumlar arası yüksek koordinasyonla, gerekli olursa tüm tedbirleri alırız...

Kredi notu belirleyici değil

- Bankacılık sisteminin yapısı gayet güçlü. Kredi notlarının yatırım kararlarında tek belirleyici olmadığını düşünüyoruz,

- Kredi derecelendirme kararları önemli, ancak başka unsurlar da yatırım kararlarında etkili,

- Türkiye’de yabancı yatırımcı tedirginlikten ziyade son yaşananları anlama çabasında. Yabancı yatırımcı Türkiye’deki gelişmeler ve rating kararlarıyla ilgili yapısal reformlara ilişkin kararlılık devam edecek mi bunları görmek isteyecek.

Enflasyonda iyileşme sürer

- Sadeleşmenin, para politikasının öngörülebilirliği arttıkça risk priminin düşeceğini düşünüyoruz,

- Enflasyonun ana eğilimdeki gelişmeler, iyileşmenin süreceğini gösteriyor. Kur için nominal-reel hedefimiz yok... Kurun aşırı hareketi, finansal istikrara zarara işaret ederse o zaman değerlendiririz,

- İlerleyen dönemde gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir düzeltme yaşanacak,

- İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki hareketlenme ve tütündeki ayarlamalar Temmuz enflasyonunun belirgin yükselmesine neden olacak. Enflasyonu düşürmeye odaklı ve kararlı bir politika duruşu uygulanacak. Gıda fiyatlarındaki artışı makul tutmak için yapılan gıda komitesi çalışmaları kapsamında TÜFE’de oynaklık yaratan kırmızı ette tedbirler alınmaya başlandı,

- İktisadi faaliyeti destekleyebilecek bir varlık fonunun kurulması söz konusu. Bu girişimin özellikle iktisadi faaliyete katkı açısından önemli ve çok olumlu adım olarak görüyoruz.