Gündem Sanatın tüm kalbi Venedik’te atıyor

Sanatın tüm kalbi Venedik’te atıyor

10.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dünyanın en büyük sanat etkinliklerinden Venedik Bienali tüm ihtişamıyla başladı. ‘Muhalif sanat’la dolu bienal, dünyanın çeşitli ülkelerinden 139 sanatçının eserlerini yedi ay boyunca ağırlayacak...

Sanatın tüm kalbi Venedik’te atıyor

Sanat dünyasının İtalya göçüne vesile olan Venedik Bienali 56. Uluslararası Sanat Sergisi başladı. Bienal 22 Kasım’a dek sürecek. Bu süre zarfında da sayısız performansa, protestolara, partilere ve bitmez tükenmez kuyruklara sahne olacak. Bienalin basın mensupları ve sanat profesyonellerine açık olduğu ilk günlerde bu kuyrukların; hediyelik eşya dükkânından, kokteyl masalarının önüne her yere uzadığını belirtelim. İlk üç günün en zor ama en güzel yönü de yine bu kuyrukları oluşturan kalabalık. Dünyaca ünlü sanatçı, yazar ve küratörleri bienal modasına uygun, hem gündüz hem akşama gidecek kıyafetleriyle görebiliyorsunuz bu sayede. Bienali gezerken rastladığınız isimler, Fabio Mauri’nin eseri önünde Orhan Pamuk da olabiliyor, Avustralya Pavyonu açılışını izlemeye gelen oyuncu Cate Blanchett da...

Sisteme karşı politik eserler
Bienalin bu yılki küratörü olarak 139 sanatçının eserini bir araya getiren ise 51 yaşındaki Nijeryalı yazar, şair, sanat tarihçi Okwui Envezor.
Bir yazısında dünyadaki en tehlikeli diktatörlüğün ‘küresel kapitalizmin diktatörlüğü’ olduğunu belirten Envezor’un politik duruşu tüm bienalde hissediliyor. Bienalin giriş metninde, amacının “’Bugünün büyük ve ani değişimini, düşünürler ve sanatçılar; objeler, kelimeler, hareketler ile nasıl anlatabilir?’ sorusunu yanıtlamak,” olduğu ifade ediliyor. ‘Dünyanın Tüm Gelecekleri’ başlığı altındaki bienaldeki eserlerin konusu güncel sanatın son yıllarda neyi anlattığını özetliyor. Göçmenlik, direniş, doğanın tahribatı, toplumsal cinsiyet, işçi haklarına kadar pek çok mevzu eserlerde görünür halde.

Haberin Devamı

Karl Marx da katıldı
Yapıtlarıyla çok defa güncel sanata ilham veren 19. yüzyılda yaşamış devrimci düşünür Karl Marx, bienal sanatçılarından biri olarak yapıtı ‘Kapital’ ile Venedik’te. Bienalde ‘Das Kapital Orotoryo’ kapsamında her gün Marx’ın kitabından parçalar okunuyor. Yanı sıra ‘Kapital’ üç cilt halinde hediyelik eşya dükkanında satılıyor. Lakin bienali elit sınıfa hitap etmesi bakımından eleştirenler bu duruma karşı. Bienal mekanı Giardini kapısında bulduğumuz protest bir notta küratör Envezor’un fotoğrafıyla Marx’ınki yan yana konmuş ve şöyle yazılmış: “Venedik Bienali gibi elitist bir etkinlikte Karl Marx’ın ne işi var?”.

Dev işler
Bienal kapsamında dev boyutlu eserler izleyicileri anında yakalayıp etkiliyor. Fransa Pavyonu’ndaki yürüyen ağaçlar (ki gerçek ağaç olmaları bakımından doğaya duyarlı herkesi kızdıracak nitelikte) ve ana sergide yer alan Xu Bing’in anka kuşları yani ‘Phoenix’ eseri ve Japonya Pavyonu’nu bunlar arasında sayabiliriz.

Haberin Devamı

Mültecileri anan performans
Bienal dışı en ilginç performanslardan biri İspanyol sanatçı Analia Beltran’dan. Sanatçı, kapı önünde izleyicilerin yakalara numaralar yapıştırıyor. Her bir numara 2015’te Akdeniz’de ölen 1700’den fazla mülteciyi simgeliyor.

Çok konuşulan pavyonlar
Bienalde belli başlı ülkelerin pavyonları daha ilk gün mimleniyor buradaki eserler mutlaka görülmek isteniyor. Bu yılın en çok ‘kaçırmayın’ı duyduğumuz ülkeler, Çin, İngiltere ve ABD oldu. Yani zaten sanat dünyasının en çok öne çıkan ülkeleri de bunlar olduğundan ülke pavyonları bu yıl şaşırtmadı diyebiliriz.

Bienalde Türkiye’den izler
Venedik Bienali’ne katılan tek sanatçı Sarkis değil Sarkis’in de bienaldeki tek eseri ‘Respiro’ değil. Sanatçı Türkiye’den Hera Büyüktaşçıyan’la birlikte Ermenistan Pavyonu’nda 18 sanatçıyla beraber eserlerini sergiliyor. Bu pavyon bienalin en dikkat çekicilerinden hatta bu yılın Altın Aslan’ını da o kazandı. San Lazzaro adasında Mekhitarist Manastırı’nda yer alan pavyonda Büyüktaşçıyan’ın iki eseri Sarkis’in de dört eseri yer alıyor. Bienal kapsamında ayrıca Meriç Algün Ringborg bu sergi için ürettiği ‘Souvenirs for the Lanslocked’ adlı dikkat çekici eseriyle yer alıyor. Kutluğ Ataman’ın ise ‘Sakıp Sabancı Portresi’ adlı eseriyle ana sergideki diğer sanatçımız olarak büyük ilgi görüyor. Başak Şenova ise Makedonya Pavyonu’nun küratörü olarak bienalde. Bienal dışında ise Yaşam Şaşmazer’in bir eseri bienale paralel bir sergide, Denizhan Özer ve Bedri Baykam’ın eserleriyse sanatçı grubu ‘Jump into the Unknown’ sergisinde. Ahmet Güneştekin de kişisel sergisiyle şehirde.

Yazarlar