Ekonomi Sanayiciye dev hamle çağrısı

Sanayiciye dev hamle çağrısı

07.10.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Sanayicilerin cazibe merkezi olarak oluşturulan 23 ile yönelik bir yatırım hamlesi başlatması çağrısında bulunan Başbakan Yıldırım, “Elinizi taşın altına koyun. O bölgelerde mutlaka pozitif ayrımcılık yapacağız” dedi

Sanayiciye dev hamle çağrısı

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) katıldığı toplantıda iş dünyasına seslenerek, “Sizden TOBB’dan bir ricam var. Cazibe merkezi olarak oluşturulan 23 ile yönelik bir hamle başlatmanızı rica ediyorum. Bunu istiyorum, tamam mı başkan... Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız” dedi. Yıldırım, FETÖ kapsamında kayyum atanan şirketlerin yaşatılacağını da söyledi.

Dün TOBB 9. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası’na katılan Yıldırım, şunları söyledi:

- Orta Vadeli Plan büyümeyi, öncelikli olarak ele alıyor. Daha fazla yatırım, üretim, istihdam. Yani gerçek ekonomiye daha fazla kaynak aktarmaya devam edeceğiz. Bütçe açığının artması pahasına yatırımlarda kısıntıya gitmiyoruz. Bir kere bu ilk prensibimiz. İkinci prensibimiz yapısal değişim ve dönüşüm programını sürdüreceğiz. Reformlar devam edecek, uygulamadan kaynaklı sorunlar çözülecek. Sahada ne oluyor bunları konuşacağız. Beraber çalışacağız daha yakın temasta olacağız.

Karşılığını vereceğiz

Sizden, TOBB’dan bir ricam var. Cazibe merkezi olarak oluşturulan 23 ile yönelik bir hamle başlatmanızı rica ediyorum. Bunu istiyorum, tamam mı başkan. Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar diye bir tabir var. Dolayısıyla o bölgelerde mutlaka pozitif ayrımcılık yapacağız, yatırım yapacağız. Karşılığını biz vereceğiz hiç merak etmeyin, ne istiyorsak karşılığını vereceğiz bundan emin olabilirsiniz. Ben burada lükse yönelik bir talebe rastlamadım.
Hepsi de bölgeye daha fazla yatırım yapmayı temin edecek talepler. Bunlara karşı duyarsız olamayız. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Yani Türkiye’nin mutlak üstünlüğü yok, petrolü yok, doğalgazı yok. Mukayeseli üstünlüğümüz var. O da genç nüfusumuz, beşeri kaynağımız. Bizim pek çok ülkede olmayan gücümüz. Şimdi bu gücümüzü kullanma zamanı geldi.

Şirketler yaşayacak

Kaymakamların ticaret erbabımıza gerektiği kadar yardımcı olmadığı, yaşatmak yerine tökezleyenlere ‘bir tekme de ben vurayım anlayışıyla davrandığını’ söylediniz. Bir tanesi FETÖ meselesi. FETÖ ile mücadelede iş alemi için bizim ölçümüz çok nettir. Biz şirketleri değil, şahısları cezalandıracağız. Şirketin ne kabahati var, bir sürü çalışanı var, evlerine ekmek götürüyorlar.

Şirket çalışmaya devam edecek. Şirket içinde yönetici düzeyinde, orta düzeyde bu terör örgütüne mensup birileri varsa tabii ki onları ayıklayıp şirketi temize çıkartmak bizim görevimiz. Ölçü bu. Mahkemeler her yere kayyum atıyorlardı. Bu kayyumların durumu tartışılır hale geldi ve bir değişiklik yaptık. TMSF olacak artık. Talebinizi dikkat alarak böyle bir düzenleme yaptık. Birden bire halka açık şirketlerin değeri artmaya başladı, şirketler tekrar normal çalışmaya devam etti.

Sandviç yiyin ve tasarruf başlasın

Yıldırım, toplantıdan ayrılırken, “Öğle yemeği arası yok, sandviç yiyin. Tasarruf burada başlasın” dedi. Yıldırım, ziyareti anısına TOBB bahçesine dikilen çınar ağacının etrafına da kürekle toprak attı.

Japonya not yükseltti

Not düşürenlerin bilmesini istiyorum, Japonlar şimdi notumuzu yükseltti. Bir tanesi düşürüyor, bir tanesi not yükseltiyor. Bunlar not düşürdüler ondan sonra bizim göstergeler düzelmeye başladı. Bundan güzel cevap olur mu, ihracat artıyor, güven endeksi artıyor daha ne isteyelim. Dünyada gelişmekte ülkeler arasında Çin ve Hindistan’ı çıkarın bu haliyle bile Türkiye bir numara. Dünyada eşi benzeri yok.

Tarıma yeni teşvik

Değerini koruyan ürünleri destekleyeceğiz. Güzel bir teşvik programı hazırladık. Tarım her şeye rağmen Türkiye için stratejik bir sektördür. Ne kadar zenginleşirsek zenginleşelim, tarım bizim için stratejik olmaya devam edecek. Tarımı teşviklerle, bu teşvikleri devreye soktuğumuzda ülke ekonomisine katkısını kısa sürede 15 milyar artırmış olacağız. Teşviklerin mantığı şu; havza bazlı sistem. Her şey her bölgede ekilmeyecek. Hangi ürünler nerede ekilecek buna karar verilecek ve teşvik sistemi olacak. Hayvancılıkta esas olan kendi hayvan varlığımızı artırmaktır. Satın alıp keserek biz bu işin içinden çıkamayız. Damızlığı, bakıcılığı kendimiz yapacağız. Teşvikleri de öyle parça pinçik her ay ödemeyeceğiz. Yılda iki sefer biri ekim başlangıcında bir de hasat sonunda. Vatandaş da ne aldığını bilecek.

Yazarlar