Gündem Savaştılar yılmadılar yendiler!

Savaştılar yılmadılar yendiler!

05.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Kuru öksürük şikâyetiyle gittiği doktorda 4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrenen Çelik, “Umudumu yitirmedim, tedaviyi harfiyen yaptım ve yaşama sımsıkı sarıldım. Bu şekilde kanseri yendim” diyor.

Savaştılar yılmadılar yendiler

Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 bin erkek, 65 bin kadın olmak üzere yaklaşık 165 bin kişi kansere yakalanıyor. Kanser, yılda 150 bine yakın vatandaşımızı öldürüyor. Tabii, bu hastalığın pençesinden kurtulanlar da yok değil. İçinde olduğumuz ‘Kanser Haftası’nda kanser mücadelesini kazanarak hayata tutunanların öykülerini dinledik. Onlardan biri de 4. evre kanseri immünoterapiyle yenen isimlerden 45 yaşındaki Atilla Çelik.

Haberin Devamı

Makam şoförlüğü yapan 45 yaşındaki Çelik, 2013 yılında geçmeyen kuru öksürük şikâyetiyle doktora gittiğinde dördüncü evre akciğer kanseri olduğunu öğrendi. Teşhis konulduğu ilk an hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçen Çelik, kanser hastalarına örnek olacak mücadelesini Milliyet’e anlatırken, kimi zaman duygusal anlar yaşadı. “Asla hastayım diye düşünmedim” diyen Çelik, yaşadıklarını şöyle anlattı:

‘Eşim yükü sırtladı’

“Üç çocuğum var. Biri 19, diğeri 17, en küçüğü de 13 yaşında. İki kız, bir erkek evlat... Kızım liseyi birincilikle bitirdi. Şimdi tıp fakültesine girip kalp cerrahı olmak istiyor. Diğer kızım anasınıfı öğretmenliği okuyor. Küçüğü de liseye hazırlanıyor. Aslında hastalık öyküm biraz ilginç. Sigara içmesem de sürekli öksürüyordum. Bir zaman sonra öksürmekten lenf bezlerim şişmişti. Muayenemi yapan medikal onkoloji uzmanı dördüncü evrede olduğumu tespit etti. Pozitif, sağlığıma dikkat eden biriyimdir. Kanser olduğumu kabullenmek kolay olmadı. Hastalığımın son evrede olduğunu da bilmiyordum. Eşim ‘Kitle var ama geçecek’ diyordu. Manevi yükümü eşim sırtladı. İyileşeceğime onun sayesinde inandım. Doktorum inanılmaz pozitif yaklaşıyordu. Uzun bir yola çıktık, kendimi doktoruma emanet etmiştim.

Haberin Devamı

Tümör yok oldu

Tedavide öncelikle 8 seans kemoterapi aldım. Kemoterapiden sonra tümörün büyük bir kısmı temizlendi ancak küçük bir bölüm kalmıştı. Hedefe yönelik bir ilaç kullanmaya başladım. İki yıl boyunca hedefe yönelik ilaç kullandım. Ancak 2017 yılı başında kanser akciğer ve sırt kemiğimin dışında da nüksetti. Neyse ki tümör kemiğin içine girememiş. Yeniden 6 seans kemoterapi aldım. Kemoterapiyle tümör küçüldükten sonra immünoterapi tedavi dönemi başladı. Şu an 16’ncı seansı tamamladım. Damardan verilen ilaç bağışıklık sistemi hücrelerine etki ederek, tümörle savaş veriyor. İmmünoterapinin çok faydasını gördüm. Kemoterapide yan etkiler yaşadım ancak bunları hepsi geçici. 2017 yılının başında immünoterapi başladı. İmmünoterapiden 6 ay sonra tümör yok oldu. Şu an önlem amaçlı immünoterapiye devam ediyoruz.

Haberin Devamı

‘Herkes yardım etti’

Tedavi süreci kolay değildi ama başardık. ‘Bana bir şey olursa’ diye hiç düşünmedim. Kemoterapi süreci sıkıntılıydı. Ağızım adeta kapanıyor, kolum bile kalkmıyor, yemeğimi eşim yediriyordu. Çevreden aldığımız tepkiler de zaman zaman can sıktı. Kimileri ‘Saçın mı döküldü?’ diye sordu. Dökülür ama kökü bende diyordum. Hastanede ise ortam başkaydı. Doktorlar, hemşireler, temizlik görevlileri, kısaca herkes çok yardımcı oldu. Hastalık sürecinde kendimi televizyon, müzik ve haberle oyaladım. Doktor, tuvalet, tansiyon gibi bilgilerimi sorduğu için kendime bir defter tuttum. Hangi gün hangi saatte ne yediğimi, tuvalete ne zaman çıktığımı, ne zaman su içtiğimi bile not aldım. Eşim ‘O kadar yazmana gerek yok’ dese de zaman geçirmek için her şeyi yazdım.”

Savaştılar yılmadılar yendiler

‘Herkes yenebilir’

“Hastalanmadan önce her şeyi kafama çok takardım” diyen Çelik. Kanserle mücadele edenlere şu önerilerde bulundu: “Hastalara önerim; moral bozmamaları. Her şey kafada bitiyor. Hayata, geleceğe, hep ileri baksınlar. Bu hastalık çoğunlukla stresten geliyor zaten. Ben kanseri yendim, herkes yenebilir.”

Haberin Devamı

‘VÜCUT İÇİNDE TÜMÖRE KARŞI SAVAŞ BAŞLATTIK’

Dördüncü evre kanser hastası 45 yaşındaki Atilla Çelik’in tedavisini gerçekleştiren Anadolu Sağlık Merkezi Onkolojik Bilimler Koordinatörü ve Medikal Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent ise immünoterapi ile 6 ay içerisinde kanser hücrelerinin temizlendiğini belirterek, “Hastamız 2013 yılında bize geldiğinde ileri evre akciğer kanseriydi. Bu hastamızda özel bir mutasyon, yani bir gen değişikliği oluşmuştu. Akciğer kanserini de işte bu gen oluşturmuştu. Bu gen değişikliğine karşı geliştirilmiş, hedefe, yani tümöre yönelik ilaçlar var. Bu tür bir ilaca başladık hemen. Hastamız 2 buçuk yıl tamamen kansersiz yaşadı, iyileşti. Ancak 2 buçuk yıl sonra hastalığı akciğer ve kemiklerde nüksedince o zaman sadece Japonya’da olan bir ilaca ulaşmaya çalıştık. Çok pahalı olduğu için bu ilacı temin edemedik. Bunun üzerine yaklaşık 8 kür kemoterapi uyguladık ve kısmi yanıt aldık. Ardından hastamızın tümör dokusunu incelettik ve immünoterapiye yanıt verip vermeyeceğini görmek istedik. Ve yaptığımız incelemelerde immünoterapinin işe yarayabileceği ortaya çıktı. Biz de hemen immünoterapiye başladık. Yani verdiğimiz ilaçlar bağışıklık sistemi hücrelerini harekete geçirerek tümöre karşı savaşmalarını sağladı. Vücut içinde tümöre karşı bir savaş başlattık adeta. Birkaç kürün sonunda, yaklaşık 6 ay içerisinde ise tümör tamamen temizlendi. Şu an hastamızın vücudunda sıfır tümör var.”

Haberin Devamı

MARMARA’DA SİGARADAN KANSER PATLAMASI

Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem, Türkiye’de sigara kullanımının yüzde 60 oranında olduğuna dikkat çekti. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertem, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla Türkiye’nin kanser haritasına ilişkin yaptığı açıklamada, bölgelerin yoğunluklarına ve insan kalabalıklarına göre kanser türlerinin değişiklik gösterdiğini söyledi.

Türkiye’nin büyük bir kısmının Marmara Bölgesi’nde şehir hayatı içerisinde yaşadıklarını hatırlatan Ertem, “Bunun getirdiği en önemli sıkıntılardan biri, sigara kullanımı. Maalesef Türkiye’de sigara kullanımı yüzde 60’lar oranında. Dünyada bir deyim vardır ‘Türk gibi sigara içmek.’ Böyle yoğun bir şekilde sigara içen bir toplumda Marmara Bölgesi’ndeki bu yoğunluk da gözlendiğinde, özellikle sigaradan kaynaklanan kanserler ön plana çıkıyor” diye konuştu.

Marmara Bölgesi’nde yine sigaranın etki ettiği mesane kanserinin de sık görüldüğünü anlatan Ertem, sigaranın sadece akciğer kanserine değil, pankreas, mide, mesane kanserine de sebep olduğuna dikkati çekti.

Marmara Bölgesi’nde yaşayan erkeklerde en çok akciğer kanseri görüldüğünü belirten Ertem, “Karadeniz Bölgesi’nde tiroid ve tiroide bağlı kanserler, Doğu Anadolu Bölgesi ve Erzurum’da sıcak çay içmeye bağlı yemek borusu ve mide kanserleri, Güneydoğu Anadolu’da mide kanserleri, İç Anadolu Bölgesi’nde akciğer, mide ve kalın bağırsak kanseri, sahil kesimlerinde ise mesane kanseri sık görülüyor” dedi. - AA

YARIN: 52 yaşındaki Maria Topkar’ın yaşam savaşı...