Gündem Şiddet sözleşmesi teferruatta kaldı!

Şiddet sözleşmesi teferruatta kaldı!

01.08.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP Milletvekili Gülsün Bilgehan, kadına karşı şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 1 Ağustos 2014’ten günümüze kadar yaşananları karşılaştırdı. Tablo, geçen süreçte 258 kadının öldürüldüğü ve sözleşmenin lafta kaldığını ortaya koydu...

Şiddet sözleşmesi teferruatta kaldı

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu ve kadına karşı şiddeti önlemeyi amaçlayan uluslararası İstanbul Sözleşmesi’nin hükümleriyle Türkiye’de yaşananları karşılaştırdı. 1 yıldır yürürlükte olan sözleşmenin uygulanmasına yönelik çok küçük adımlar atılırken, aynı sürede Türkiye’de 258 kadın daha öldürüldü.

Haberin Devamı

Bilgehan, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin yıldönümünde, sözleşmenin hükümlerini ve Türkiye’de yaşanan kadına karşı şiddeti masaya yatırdı. Aynı zamanda Avrupa Konseyi Eşitlik ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu Başkanı olan Bilgehan, sözleşmenin engellemeye çalıştığı kadına şiddet olaylarının Türkiye’de örneklerine dikkat çekerken, uluslararası ve ulusal kuruluşların verilerinden de yararlandı. İstanbul Sözleşmesi’nin önemli hükümleri ve tam tersine yaşanan bazı çarpıcı örnekler şöyle:

SÖZLEŞME: ŞİDDETİ ORTADAN KALDIRIN

“Bu sözleşmenin amacı, her türlü şiddetten korumak ve kadınlara yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak, ortadan kaldırmak?”

Haberin Devamı

TÜRKİYE: 258 KADIN DAHA ÖLDÜ

Bu amaca karşın, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, 1 Ağustos 2015-Haziran 2015 arasında 258 kadın, erkek şiddetiyle öldürüldü.

SÖZLEŞME: CEZALARDA İNDİRİM OLMASIN

“Taraf Devletler, bu Sözleşme kapsamında yer alan şiddet eylemlerinden herhangi birinin gerçekleşmesini takiben başlatılan cezai işlemlerde kültür, örf ve adet, gelenek veya sözde “namus”un bu eylemlerin gerekçesi olarak kabul edilmemesini sağlamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri alır. Bunlar arasına, özellikle, mağdurun, kültürel, dinî, toplumsal ya da geleneksel olarak kabul gören uygun davranış normlarını ve âdetlerini ihlal ettiği iddiaları da dâhildir.”

TÜRKİYE: KARARLARDA ‘TAHRİK’ VAR

Sözleşme, “tahrik” indirimine net bir şekilde karşı çıkmasına rağmen, işte Ağustostan bu yana şiddet faili erkeklerin indirim aldığı, birkaç örnek:

Konya’da, boşandığı eşi 31 yaşındaki Ö.I.’yı 8 yerinden bıçaklayıp otomobille üzerinden geçerek öldürdüğü iddiasıyla ‘canavarca hisle kasten öldürme’ suçundan yargılanan Kamil Çolak’ın aldığı müebbet hapis, 18 yıla çevrildi. Gerekçe, Ö.I.’nın kavga sırasında K.Ç.’ye “Çocuklarım senden değil” demesiydi. (Mart 2015)

Çorum’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmakla yargılanan tuhafiyeci C.U., önce 12.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ardından yapılan yeniden yargılamada, kızın ‘psikolojisi düzeldiği‘ gerekçesiyle cezası 10 yıla indirildi. Yargı, sanığa mahkemedeki ‘iyi hali‘ nedeniyle altı ay indirim yaptı. (Mart 2015)

Haberin Devamı

SÖZLEŞME: ZORLA EVLİLİKLER SONLANDIRILMALI

“Taraf Devletler, zorla evliliklerin mağdura aşırı maddi veya idari yük getirmeyecek şekilde yok sayılabilmesi, feshedilmesi ya da sonlandırılabilmesi için gereken yasal veya diğer tedbirleri alır. Taraf Devletler, bir yetişkini veya çocuğu evliliğe zorlayan kasıtlı davranışların suç sayılmasını sağlamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri alır.”

TÜRKİYE: SEN MİSİN BOŞANAN!

Niğde merkeze bağlı Çınarlı Köyü’nde oturan fırıncı 17 yaşındaki İ.A. ile resmi nikahsız evlendirilen 13 yaşındaki H.Ü., 21 Ekim’de odasında göğsünden tabancayla vurularak öldürülmüş halde bulundu. (Mart 2015)

Van’da 16 yaşındayken imam nikahıyla evlendirilen ve şiddet gördüğü için altı ay boyunca sığınma evinde kalan 18 yaşındaki N.S., silahla intihar ederek hayatına son verdi. (Mart 2015)

Haberin Devamı

SÖZLEŞME: ŞİDDET VARSA ARABULUCU OLMAYIN

“Taraf Devletler, bu Sözleşme’nin kapsamına giren bütün şiddet biçimleriyle ilgili olarak, arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil olmak üzere zorunlu alternatif çatışma çözüm süreçlerini yasaklamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri alır.”

TÜRKİYE: BOŞ VER ŞİDDETİ, BARIŞIN

İzmir’de yaşayan 60 yaşındaki C.K, 68 yaşındaki 30 yıllık kocası M.K’nın kendisini ölümle tehdit ettiğini belirterek İzmir Aile Mahkemesi’nden koruma talebinde bulundu. C.K, ilk olarak mahalledeki polis merkezine gitti. Ayrı yaşadıkları kocasının kendisini ölümle tehdit ettiğini söyleyen C.K, koruma talebinde bulundu. Kadının şikayetini dinleyen polisler, yaşlı kadını kocasıyla barıştırma teklifinde bulundu ancak şikayetinde ısrar eden C.K, koruma istedi. Şikayeti ve ifadesi alınan C.K’ye, koruma talebini avukatıyla mahkemeye bildirmesi söylendi. (Aralık 2014)

Yıllarca eşinden şiddet gören ve defalarca karakoldan koruma talep eden D. Ö. (32), sokak ortasında katledildi. D.Ö.’nün babası “Polisler koruma talebimize karşılık ‘bıktık sizden artık’ cevabını verdiler” dedi (Ocak 2015)

Haberin Devamı

SÖZLEŞME: KORUMA İÇİN HER ŞEYİ YAPIN

“Taraf Devletler, tüm ilgili yetkililerin riski yönetmek ve eğer gerekliyse eşgüdümlü koruma ve destek sağlamak için ölüm riskinin, durumun ciddiyetinin ve şiddetin tekrarlanması riskinin değerlendirilmesinin yapılmasını sağlamak üzere gereken yasal veya diğer tedbirleri alır.”

TÜRKİYE: SADECE 2014’TE 23 KADIN KORUNURKEN ÖLDÜ

Ayrıca Ocak 2015’te TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu’na sunulan Emniyet raporlarına göre 2014’te “geçici koruma tedbiri” altında korunan kadınlardan 23’ü yaşamını yitirdi. 21 kadın, haklarında “çağrı üzerine koruma kararı” varken “çağrıda bulunamadığı” için öldü.

‘Sözleşme uygulansa cinayetler azalır’
CHP’li Gülsüm Bilgehan, tam 1 yıl önce sözleşme yürürlüğe girerken bir eylem planı hazırlanması gerektiğini, yoksa hükümlerin sözde kalacağını vurguladığını, bu çağrısını ocak ayında yinelediğini belirtti. Buna rağmen sözleşme hükümlerinin şimdilik sözde kaldığını belirten Bilgehan, şunları söyledi:
“Bugün Türkiye zaten şiddet sarmalı içinde. Kadına karşı şiddet bu sarmalın içinde kayboluyor. Sadece temmuz ayında 15 kadın öldürüldü. Şiddet dünyanın her yerinde var, tamamen yok etmek kolay değil. Ama İstanbul Sözleşmesi’nin hükümlerinin gerçekten yaşama geçirilmesi durumunda kadın cinayetlerinin sayısının çok azalacağına inanıyorum.”