Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TCMB Faizi aşağıya çeksin de şirketlerimiz rahat etsin diyoruz ama şirketlerin TL borcu toplam borçlarının yüzde 41.8’i büyüklüğünde.
Reel sektördeki yatırımcılar, üreticiler, işletmeciler TL yerine dövizle borçlanıyorlar. Bu nedenle TL faizinin ucuzlaması onları etkilemeyecek.
Onlar doların, euro’nun faizini izliyorlar. Onlar döviz fiyatının artışından etkileniyorlar.
TCMB 2016 yılının ilk Finansal İstikrar Raporu’nu yayımladı. Raporda “Reel Sektörün Finansman Yapısı”nın son durumu hakkında bilgi var.
TL krediye ilgi azaldı
- Reel sektörümüz yurtdışından 278 milyar TL, yurtiçinden 1 trilyon 94 milyar TL karşılığı TL ve döviz kredisi kullanıyor.
- Toplam kullanılan kredinin yüzde 20’si yurtdışındaki yabancı bankalar ile Türk bankalarından TL ve döviz olarak alınmış durumda. Kredilerin yüzde 80’lik bölümü yurtiçindeki bankalardan alınmış.
- Yurtdışındaki bankalardan kullanılan kredilerin tamamına yakını döviz kredisi ama en çarpıcı olan, yurtiçinde kullanılan kredilerin yarısının döviz kredisi olması.
- Toplam kredilerin yüzde 34.4’ü dolar, yüzde 22.6’sı euro (kalanı diğer) para birimiyle alınan krediler.
- Reel kesimin kullandığı kredilerin yüzde 58.2’si döviz kredisi olunca, tabii olarak “açık pozisyonları” da büyüyor. Döviz borçları ile döviz varlıkları arasındaki açık 545 milyar TL karşılığı döviz.
Reel kesimin kredilerinin yüzde 60’a yakınının döviz cinsi kredi olmasına ek olarak hane halkının bankalardaki tasarruflarının yüzde 40’a yakın kısmının döviz cinsi birikim olduğu dikkate alınırsa, ekonominin ne ölçüde “İkili hatta üçlü para birimi” ile (dolar-euro-Türk parasıyla) işler hale geldiği ortaya çıkar.
TCMB’nin gücü zayıfladı
İkili, üçlü para birimi kullanımı giderek yayılınca TCMB’nin TL ile ilgili politikalarıyla ekonomiyi etkileme gücü zayıflıyor. Bunun en açık örneği TL faiziyle ilgili politikalar. Ucuzlayacak TL faizinin etkili olabilmesi için, faizin ucuzlaması yetmiyor. Bu ucuz faizle verilecek TL kredi imkânlarının artması gerekiyor.
Yatırımcılarımız, üreticilerimiz, işletmecilerimiz döviz kurunun istikrarda kaldığı dönemlerde maliyetin ucuzluğu nedeniyle döviz kredisi kullanmaya alıştılar. Döviz kredisinden TL krediye dönüş zor.
Tasarruf sahipleriyse getirisi olmamasına rağmen tasarruflarını döviz mevduatı olarak saklamaya devam ediyorlar. Onların beklentisi döviz kurunun artışı. Reel kesimden dövizle borçlananların beklentileriyse tam tersine: Döviz kuru artmasın diye dua ediyorlar.