A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Pepe’ye hayır denebilir mi? Hayır. Hele hele yıllardır stoper arayan Beşiktaş için Pepe ilaç gibi bir transfer. Fakat ben Beşiktaş başkanı olsam Pepe’yi almazdım; nedeni yüksek maliyeti.

Fikret Orman’ın “biz futbolcu alırken onun sadece sportif tarafına bakmayız, onun davranışlarını da dikkate alırız” anlamındaki açıklamalarının Pepe transferi ile bir kez daha taca çıktığına şahit olduk ama diyeceğim bu değil.

Rakamlarla sizi sıkmak istemem, Beşiktaş’ın mali tabloları son iki sezondur düzeldi ve kulüp kâr etmeye başladı. Bu çok iyi! Fakat kulübün borcu o kadar yüksek ki bu borcun azalması için çok yüksek “ilave” gelirlere ihtiyaç var. İlave diyorum çünkü mevcut gelirlerin çoğu temlikli; bir başka ifadeyle aslında bu gelirler kulüp için gelir niteliğinde değil.

Haberin Devamı

Bu koşullar altında iki sezonda en az 9,5m avronun tek bir oyuncuya ödenmesi bana çok mantıklı gelmiyor; bu isim Pepe dahi olsa. Diyebilirsiniz ki “Mitroviç için maaş ile birlikte 4,8m avro veriliyorsa Pepe’ye bu rakam çok mu?” Fakat siz de biliyorsunuz ki Mitroviç çok kötü bir örnek.

Futbol dünyasında transferler dört tip ve bunlar kötüden iyiye şu şekilde:

  • Çok parayla kötü transfer (Güiza, Mitroviç, Tarık Çamdal…)
  • Az parayla kötü transfer (Karavayev, Jem Karacan, Boyko…)
  • Çok parayla iyi transfer [Drogba, Kayer, Ba (ilk dönem)…]
  • Az parayla iyi transfer (Atiba, Kayt, Sinan Gümüş…)

Kanımca Pepe bu sınıflamada üçüncü gruba giriyor (umarım birinci gruba girmez) ama sadece Beşiktaş değil finans karneleri kötü olan tüm takımların stratejisi en zor olan “az parayla iyi transfer” olmak zorunda; maalesef. Aslına bakılırsa Beşiktaş bu seçeneklerden en iyisi olan “az parayla iyi transfer” işini son yıllarda en iyi yapan takımdı. Oğuzhan, Cenk, Marselo, Sosa, Atiba, Babel, Fabri gibi birçok isim çok düşük ücretlerle veya bonservis ödenmeden ve düşük sayılabilecek maaşlarla kadroya dâhil edilmişti. Beşiktaş’ın son iki senenin şampiyonu olduğunu da göz önüne alırsak demek ki başarı için pahalı adam almak şart değil. Bunun aksine zamanında Kuarezma (ilk dönemi), Guti, Tabata gibi oyuncuların kâh bonservisine kâh kendilerine milyonlarca avro ödenmesi Beşiktaş’ın bugünkü finansal dar boğazının nedenlerinden oldu.

Çok para verilerek alınan oyuncuların bir de başarısız olmalar olabilecek en kötü senaryo fakat bu oyuncular iyi işi çıkarsa dahi ekonomik durumunuz iyi değilse o başarı sizi uzun vadede mutlu etmiyor. Drogba ve Snayder başarısız mıydı? Asla. Fakat bu iki oyuncu için katlanılan yüksek maliyet Galatasaray’ı bir sezon Avrupa’dan yoksun bıraktı ve aynı cereme bugün dahi çekiliyor.

Haberin Devamı

can.nizamoglu@gmail.com