Galatasaray’da anlaşılmaz ve akıl almaz biçimde sergilenen bir yığın itiş-kakışın sonunda Terim yuvadan koptu, koparıldı. Gizli planlar kotarıldı. Eski 2. Başkan Adnan Öztürk, önceki gece TV’de açıkladı ki, Aysal - Mancini görüşmesi 28 Ağustos’ta yapılmış. Terim görev başındayken. Öztürk’ün iddiasına göre, Başkan Aysal, Terim’e Milli Takım için izin verirken, iki yıllık sözleşme önerisini de tuzak olarak devreye sokmuş. Öte yandan Slaven Bilic’in de Mayıs ayında Aysal yönetimi tarafından yoklandığı biliniyor.
Terim’in, kariyerleri üzerindeki etkisini bilerek O’nu baba kabul edenlerle, olaya profesyonelce yaklaşanlar fiilen ikiye bölünmüş durumda. Burak, Sabri, Selçuk, Engin, Semih ve Hamit Altıntop, “İmparator”un görevden ayrılmasıyla kendilerini adeta “yetim” kalmış gibi hissediyor. Üzüntülerini, özellikle Sneijder üzerindeki tepkilerle yoğunlaştırıyorlar. Eboue’nin Terim’siz ilk idmanda Sneijder’i itip kakarak eleştirmesi ve suçlaması basit bir olay değil. Hollandalı’nın Terim’i Başkan’a şikayet ettiğine inanıyorlar. Öteki yabancılar, en başta da Drogba, bu ayrılıktan üzülseler de olaya profesyonelce yaklaşarak işlerini yapmaya çalışıyorlar. Akhisar yenilgisinden sonra Sneijder’le Burak arasında ofsayt eleştirisiyle başlayan tartışma da dipteki fay hatlarını ortaya koyuyor. Sneijder’in onca iddialı çilek söylemleriyle geldiği takımda, sonradan ekibe katılan Drogba’nın gölgesinde kalması, bir türlü beklenen verimliliği sergileyememesi ve sistemin onun yüzünden bozulması, Hollandalı futbolcuyu adeta “günah keçisi”ne dönüştürmüş durumda.
Yerli ve yabancı futbolcular arsındaki kopukluk, takımın oyun biçimi, motivasyonu ve uyumu ile ilgili sorunların çözülmesi gerekiyor. Galatasaray’da ya bazı futbolcuların gönderilmesiyle sert bir operasyon yapılacak, ya da toptan tedaviye başvurulacak. Tedavi sürecinde Mancini’nin en önemli yardımcısı Tugay Kerimoğlu olmalı. Bildiğim kadarıyla Kerimoğlu, rakip takımları izleyerek Mancini’ye analiz raporları veriyor. Daha fazla görev üstlenmeli. O takımla büyüyen bir yıldızın antrenörlük aşamasında da çözümleyici katkıları olabilir. Aysal ve yönetiminin de travma sonrası tedaviye yardımcı olması gerekir.
Galatasaray, daha fazla çatışmayı kaldıramaz!
Mucize beklenir mi?
Mucizeler de felaketler de beklenen olaylar değildir. Hiç beklenmedik bir anda gerçekleşirler. Sonra geriye dönüp analizler yaparsınız. Bir çok doğru ve bir çok yanlışın biraraya gelmesiyle yaşadığınız olaydan ders çıkarmaya çalışırsınız.
Mucizeler projeyle, tasarımla, akılla gerçekleştirilecek senaryolar değildir.
Böyle bakınca, Türkiye’nin 2014 Dünya Kupası elemelerinde Brezilya’ya final biletini alması, neredeyse mucize sayılabilecek bir beklenti yaratıyor. Evet, kağıt üzerinde Estonya ve Hollanda’yı yenersek, play off hesaplarına dayalı küçük bir şansımız var. Yine de Macaristan ve Romanya’nın neler yapacağını henüz bilemiyoruz. O yüzden mucizenin kıyısında hayal kuruyoruz.
Hayallerimizi besleyen en önemli kaynak da Fatih Terim... Milli Takım’ın 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki performansı, Galatasaray’ın geçen yıl sergilediği Şampiyonlar Ligi çeyrek final başarısı, Terim’in kredisini yükseltiyor.
Kendi adıma bu son seferde yine koşarak, son bir hamleyle trene yetişebileceğimizi ummuyorum.
Mucizelere değil, iyi hazırlanmış, sağlam projelere inanıyorum!. Terim’den asıl hamleyi 2016 Avrupa Şampiyonası için bekliyorum.
İnternet savaşları
Fenerbahçe - Trabzonspor kulüpleri arasında sergilenen açıklama- suçlama kavgalarından sıkılıyorum. Saygısızlığın, aşağılamanın, suçlamanın en kötü örnekleri... Kulüpler Birliği bir ilke kararı alarak internetteki çatışmalara bir son vermeli.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun başına gelenler de tam anlamıyla utanç verici. Başkan’ın da daha sakin olmasını beklerdik, olmadı.. Peki Emniyet görevlileri, görevlerini kusursuz yaptı mı? Maalesef hayır... Onlar da yapamadı!
Fısıltı I
Aziz Yıldırım, son Divan Kurulu toplantısına hastalığı nedeniyle değil, kırgınlığından ve kızgınlığından gelmemiş... Başkan, daha önce katıldığı toplantıda Ülker Arena’nın gelirlerini teminat olarak gösterip bankadan kredi almak için yetki istemiş. Bu yetkiyi alamamış. Tansiyonu arttıran, şekeri yükselten bir durum. Yine de Başkan’a sağlıklar diliyorum.
Fısıltı II
Beşiktaş’ta Futbol Direktörü Önder Özen’le Kaptan İbrahim Toraman arasında Avusturya kampı sırasında sert bir tartışma yaşanmış. Kaptan’ın kulübeye mahkum edilmesi bu yüzdenmiş... Önder Özen’in kinci olduğuna asla inanmam. Toraman’ı beklemye devam ederim.
