Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dakika 46... Hakem Halil Umut Meler, ilk yarının sonunda Başakşehir takımının kazandığı korneri kullandırıyor. Top yine kornere çıkıyor ve ikinci atış yapılıyor. Fenerbahçeli futbolcular, Meler’in iki atışı da yaptırmasına tepki gösteriyorlar. Hakemin daha önce devreyi bitirmesi gerektiğini söylüyorlar.
Protest tavır Fenerbahçe kulübesinde de sergileniyor. Bu arada Aykut Kocaman’ın sesi duyuluyor:
“- Başakşehir olunca böyle mi oluyor!”
Abdullah Avcı’nın incindiği sözler bunlar...
“-Hocam” diyor, “ Niye böyle yapıyorsunuz. Kimsenin bizi kayırdığı, koruduğu yok. Biz emek veriyoruz, siz de bunları söylüyorsunuz. Size yakışıyor mu!”
Kocaman’dan soğuk bir ses: “Sen işine bak!”
Bendeniz de “Şu halimize bakın “ diyorum, “ Ligin büyük cengaverlerinden ikisi oyunu bırakmışlar, karşılıklı laf sokuşturuyorlar birbirlerine!”

Haberin Devamı

Abdullah Avcı, maç sonunda hiçbir mazerete sığınmadan yenilgiyi kabul ediyor. Fenerbahçe’nin kendilerini oynatmama planıyla geldiğini söylüyor. Sen misin böyle diyen! Dünyada rakibi oynatma planı yapan takım var mı ? Ama medya oraya takılıyor.
Abdullah Avcı, “Fenerbahçe harbiden, hak ederek bizi yendi” diyor dünkü sohbetimizde. Özeleştirisini yapmaktan da geri durmuyor: “Dikkat edin, biz pas oyunundan golü yemedik. Doğrudan oynanan oyunda düşen toptan gol yedik.Her maçta böyle hatalar olur. Belki iyi hazırlanamadık. Ne olursa olsun, böyle teslimiyet olmaz! Olmamalıydı.”
Süper Lig’i heyecan kasırgasına dönüştüren dört antrenörden belki de en iddialısı Avcı... “Göreceksiniz” diyor, “Biz her şeye rağmen şampiyon olacağız. Ama o şampiyonluğa giderken Türk futbolunda bir şeylerin değişmesi gerektiğini söylüyorum. Bu kaotik oyun artık bitmeli. Her takımın B ve C planları olmalı. O yüzden pas oyununu oynamaya çalışıyoruz. Dikkat edin, pas yüzdemiz Fenerbahçe maçında da rakibimizden fazlaydı.”

Aykut Kocaman’ı da aradım dün. Antrenman saatine mi denk geldi, bilmiyorum. Konuşamadık... Sorun değil. Özellikle devre arasındaki tartışmayla ilgili sözlerini dinlemek isterdim.
Kocaman’la ilgili bölümü şöyle özetleyebilirim:
Hoca sert oyun ve fiziksel çatışmaları da göze alarak Başakşehir’e beklenmedik bir pres uyguladı. (Advocaat’ın geçen yıl yaptığı gibi) Rakibine nefes alacak zaman bırakmadı.
Bu üstünlük ve iki gollü galibiyet, herhalde oynanan oyundan bir türlü tatmin olmayan dostları mutlu etmiştir, sanırım.
Öte yandan Valbuena’yı kenarda oturtarak Giuliano’yu oyuna sürmek de az cesaret değildir. Janssen’in sakatlığıyla sarsılan Fenerbahçe, Aykut Hoca’nın dokunuşuyla Fernandao’yu yeniden kazanmıştır, unutmayalım!
Maçın golleri ve sonucuna uygun bir coşku göstermediği için Aykut Kocaman eleştirilebilir. Ama herkes de Yılmaz Vural olmak zorunda deği!
Fatih Terim Stadı’ndaki maçı Fenerbahçe takımı kazanırken, skorun ötesinde kazanan antrenör de Aykut Kocaman’dır.
Kocaman, sezona damga vuran o maçla dörtlü yarışı yeniden başlatmış, rekabeti Formula 1 çekişmesine dönüştürmüştür.
Fatih Terim, Abdullah Avcı, Aykut Kocaman ve Şenol Güneş... Poker masasının karesi değil, ligin dört yiğit silahşörü... Bu güzel yarışı keyifle izlerken onlara takılmadan da edemem:
Artık ne haliniz varsa, görün!

Haberin Devamı

Gölgede kalan hakem: Halil Umut Meler

Haberin Devamı

Pazar günü Fatih Terim Stadı’ndaki Başakşehir- Fenerbahçe maçını yöneten hakem Halil Umut Meler, akıcı ve çekişmeli oyunun yarattığı heyecan fırtınasında gölgede kaldı. Bence bu çok olumlu bir gelişme... Oyuna odaklanıp analitik değerlendirmeler yapabilirsek, kısır hakem çekişmelerinden, saatler süren hakem yorumlarından kurtulabiliriz. Bakın, Halil Umut Meler, hem Neto’nun topu koluyla engellediği pozisyona, hem de Clichy’nin Alper’in ayağına ceza alanı içinde basmasına penaltı vermedi. Maçın içi o kadar dolu ki kimse de üstünde durmadı.
Her neyse, yine de MHK bu maçları değerlendirip daha hatasız uygulamaların önünü açmalı. Örneğin Fırat Aydınus’a penaltı düdüğü çaldıran Alex Taşçıoğlu kenara alınmamalı!

Aslanım Cemal

O gür ve bas sesiyle, opera sanatçısı olabileceğini hiç düşünmeden gazeteciliği seçmişti. Zihninde kurtlar kaynar, sürekli soru sorarak karşısındakini bezdirirdi. Tam anlamıyla meraklı turşucuydu. Sadece eğlencelik fıkra anlatırken sesini yükseltir, inanılmaz espriler yapardı. Tartışırdı, kavga etmez, küsmez ve kırılmazdı. Kırılsa da hep içine atan bir yapısı vardı. Onurundan ve özgürlüğünden ödün vermeden ömrünü tamamladı. O benim aile dostumdu. Ortanca kızım Nilüfer’i benden önce kucaklayıp Zeynep Kamil’den evimize getirmişti.
Tercüman’da hiç yoktan tartıştık. Güneş’e gitti. Çok üzüldüm. Çok geçmeden telefon etti: “Necmi (Tanyolaç) ağabeyin yemeğinde buluşalım. Sakın kaytarma bak, seni çok özledim.”
Çok iyi bir muhabir, esaslı bir yönetici ve basının sıkıntılı günlerinde bulduğu promosyon formatıyla tirajı kurtaran dört dörtlük adamdı Aslan Cemalettin Alkan. TSYD’ye unutulmaz hizmetler verdi. Eşi Sevil, kızı Ece, damadı Melih ve torunu Duygu’ya başsağlığı diliyorum. Güzel uyu güzel adam. Verdiğin sevgi hepimize yeter. Teşekkürler!

Çaykur... İmdaaat!

Geçen hafta Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu’nun “Kadın sporcuya destek vermek günahtır” demecini okuyunca sarsıldım. Sonradan bunun başka bir anlaşmazlıkla kamuoyuna yansıyan tuhaf bir haber olduğunu gördük. Neyse... Sayın genel müdür, fetva makamı olmadığını, kadın hentbol takımına da yardım ettiğini belirterek sarsıntımızı hafifletti.
Peki, sayın genel müdür Çaykur’a -mesela voleybolda- bir kadın takımı kazandırabilir mi? Bakarsınız olur!

Gaziantepspor: Pilav, çorba var, maaş yok!

Oktay Derelioğlu özveriyle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama, Gaziantepspor TFF 1. Ligi’nde dipten kurtulamıyor. Para yok. Futbolcular 10 günden beri kulüpte sadece çorba ve pilava talim ediyorlar. Sadece 3 oyuncunun maaşı 3’er bin lira.. Geri kalanlar asgari ücrete (1600 TL) razı olmuş durumda. Ama yine de maaşlar ödenmiyor. Takım Erzurum deplasmanına uçakla gidemeyecek. Kulübün otobüsü de arızalı. Ne tamir, ne de benzin parası var!

Sevgililer Günü çağrısı 2582 MEHMETÇİK

Sevgili dostum Melih Berk’ten güzel bir mesaj aldım, paylaşıyorum: 14 Şubat’ta sevgilimiz Mehmetçikler olsun. Mehmetçik Vakfı’na 10 TL bağış için bütün hatlardan 2582’ye MEHMETÇİK yazarak SMS atabilirsiniz. Kardeşlere, evlatlara, kahraman askerlerimize gönül çiçeklerimizi gönderebilirsiniz.