Şenol Güneş’in dün Vodafone Arena’da sahaya sürdüğü on bir, üstü örtülü bir mesaj taşıyordu: “Herkes, her zaman, her yerde oynayabilir!”
Bir teknik direktör, forma adaletine futbolcularını inandırıyor ve onlara güveniyorsa, bu mesaj doğru ve yerindedir. Rotasyon, sakatlar, yorgunlar, formsuzlar ve sıra bekleyenler dikkate alınarak her takım için gerekli ve geçerlidir. Artık eski usul alışageldiğimiz “İdeal on bir” takıntısı yavaş yavaş geçerliliğini yitirmektedir.
Beşiktaş’ın kadrosunda birlikte oynamaları yadırganabilecek hücumcular dikkati çekiyordu. Quaresma, Talisca, Aboubakar... Önlerinde Cenk Tosun... Cenk’le Aboubakar’n bir arada maça başlamaları akla “Çift santrfor” kavramını getirdi. Ama öyle değil... Quaresma sağ kanatta, Talisca 10 numara pozisyonunda ve Aboubakar’ın da solda...
İlk yarı boyunca Beşiktaş ilk toplara basarak, hücuma çok çabuk çıkarak, pozisyon üstüne pozisyon hazırlayarak kazanma niyetini ortaya koydu. Hem topun (% 65-35), hem de maçın efendisi idiler... Oyunun akışkan ve üretken olmasında iki merkez oyuncusunun Atiba ile Tolgay Arslan’ın kıymetli katkılarını da unutmamak gerekiyor. Atiba’nın rakip kontralarını bastırmak konusundaki çabukluğu, direnci ve zekası alkışlanırken, Tolgay’ın hem defansif hem de ofansif anlayışı da takdir edilmeli. Tolgay kazandığı her topla, oyunda yön değiştirip Antalyaspor için sıkıntı yaratan adam oldu.
Quaresma’nın zaman zaman dağınık, dengesiz, yanlış tercihlerle oyunu da gol fırsatlarını azaltmaya yaradı. Ama yine de ikinci golde Talisca’ya yaptığı asist onun farkını göstermeye yetti.
Bu maçın gizli kahramanlarından biri de Dusko Tosiç... Antalyaspor’un çıktığı kontralarda top efsane Eto’o ile buluşurken o da pozisyona katıldı ve yatarak yaptığı faulsüz kritik müdahalelerle sürprize yer bırakmadı. İlk golde Deniz Kadah’ın ayağından topu çalıp Aboubakar’a kazandırması ise takımının soyunma odasına girerken rahatlamasına neden oldu. Bu maçın özel vurucusu Talisca idi. Forvet arkası pozisyonunda gizli bir forvet olarak görev yaptı. İki golü de usta işiydi.
Antalyasor, Süper Lig’in maç kazanamayan ekibi... Maçı puansız bitirmemek için mücadele ettiler. Danilo, Deniz, Eto’o ve ille de Ramon Motta’nın takdiri hak ettiğini düşünüyorum. Ne var ki ilk golden sonra ısrarla faul itirazlarını sürdürmeleri gereksiz gerginlik yarattı. Oyunun durduğu sırada Diego Ancelo’nun doğrudan kırmızı kart görmesi için küfür etmiş ya da birini yumruklamış olması gerekir.. Duymadık, görmedik...
Şenol Güneş’in kenar yönetiminde eleştirilebilecek tek olay, bence Caner Erkin’i oyuna sokmasıydı. Elbette hoca ne yaptığını biliyor ama bize çok da gerekli gelmedi. Darbe yemeden (galiba aşil tendonu) sakatlanıp yarattığı üzüntü ve tedirginlik oyuna katkısından çok daha fazlaydı.
Beşiktaş hem Şampiyonlar Ligi’nde, hem de Süper Lig’de etkin ve verimli bir döneme girdi. Bu dönemi kazaya uğratmazlarsa, hedeflerine uçabilirler. Tıpkı kartallar gibi!
