Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ölümsüz spor adamı Süleyman Seba’ya adanan 2014-15 futbol sezonu bitti. O güzel insanın anısına ne kadar saygı gösterdik, onun ilkelerinin ne kadarını hayatımıza taşıdık, sevgi dolu yaşamından hangi gönül mirasını paylaştık, bilemiyorum. Ama yine de adının anıldığı her yerde, sonsuz alemden bize iyi duygular gönderdiğine inanıyorum.

Türkiye Futbol Federasyonu’nun saygıya adanmış bu kararı, 2015-16 sezonunda da sürmeli.

Bugünden geleceğe Seba örneği kaç spor adamı devşirebiliriz, bilemem ama, çok şükür bize örnek anılarıyla tarihe geçmiş kahramanlarımız var.

Haberin Devamı

O ölümsüz insanlar arasından yakın tarihimize temiz izler bırakarak gidenlerden ikisi, aklıma ilk gelenlerden.

Fenerbahçe’de farklı yıllarda 12 yıl başkanlık yapan merhum Faruk Ilgaz ile Galatasaray’ın unutamadığı başkanı merhum Özhan Canaydın.

İkisi de ezeli rekabeti ebedi dostluk olarak yorumlayan başkanlardı. Onların kitabında sıkı rekabet vardı ama, düşmanlığın ve kavganın zerresi yoktu. Dostluktan asla vazgeçmeden, sportif vicdanlarında en küçük kirlenmeye izin vermeden görev yaptılar. Şampiyonluklar ve kupa sayılarıyla tanımlanan başarıları elbette çok büyüktü. Ama sevgiyle dolu yürekleri, akılları ve kişilikleri çok daha büyüktü.

Faruk Ilgaz’a kişisel minnet borcum da var benim. 47 yıl önce Karaköy’den kalkan son vapura bindim. Üç beş yolcunun arasında o da vardı. Yanına gidip, Vefa’dan transfer etmek için kaçırdıkları santrfor Zeki’yi bulamadığımı, o nedenle sabah belki de işimden kovulacağımı anlattım. Lüks güvertede bana çay ısmarladı. Vapur Kadıköy’e yanaştığında cebinden bir jeton çıkarıp sosyal tesislere telefon etti: “Alo Hidayet, nerede bu Zeki? Tamam. Bana bak şimdi genç bir gazeteci arkadaş geliyor. Zeki’yi uyandır. Konuşsun, fotoğraf çeksin işini yapsın. Kolaylık göster yardımcı ol tamam mı!” Telefonu kapattı, bana döndü: “Tamam mı?”

Elbette tamamdı. Hemen gazeteyi aradım. Özel bir motorla foto muhabiri geldi, sosyal tesislere gidip işi bitirdik. Ertesi gün de Yazı İşleri Müdürümüz Doğan (Koloğlu) Ağabey’den kocaman bir “aferin” aldık.

Haberin Devamı

Özhan Canaydın için de sadece şunu söyleyeceğim: Herkese “Abi” diyemem ben. O benim “abilerimin abisi”ydi!.. Lig Tv’de Oğuz Tongsir’le program yaptığımız bir gün, “dank” diye kapıyı açıp canlı yayını basarak (!) önemli açıklamalar yaptı. “Siz olmasanız bu stüdyoya beni zor sokarlar. Ama siz varsanız, zorla girerim işte!” diyecek kadar sıcak ve içtendi.

Genel kuruldan sonra bir dizi kararlar alacak olan TFF Başkan ve yöneticilerinin önümüzdeki sezonu kime adayacaklarını bilmiyorum. İki ölümsüz başkanı da buradan saygı ile selamlıyorum!

Fazlı Hadi ve Türkiye rekorları

Fazlı Bayram Hadi, Spor Genel Müdürlüğü’nün en değerli il müdürlerinden biri... Şafak vakti yatağından kalkıp en az 5 kilometre koştuktan sonra işbaşı yapardı. Hayatını atletizme adadığını biliyoruz yıllardır.

Adana bölgesinde önce Fatih Avan’ı buldu. Onu yetiştirdi, ciritte Türkiye rekoruyla buluşturdu (85.60)... Geçen hafta da yeni keşiflerinden Demet Parlak, sırıkta 15 yıldır kırılamayan Türkiye rekorunu 4.21’le kırdı. Henüz 18 yaşında Demet Parlak... Hem salonda hem de açık havada inanılmaz bir hızla büyüyor. Gençler ve büyük bayanlarda Türkiye rekorunu daha da geliştirebilir. Mustafa Tilki adını da not edin bir yere... Sırıkla atlamada 5.10 yaptı. Ardından yıldızlarda Zeki Cem Tenekebüken geliyor (4.95) Futbolcu Burak Yılmaz’ın adaşı Adanalı Burak Yılmaz 5.00 m ile üniversiteler arasında Türkiye rekorunu kırdı!

Haberin Devamı

Yukarıda adı geçenlerin hepsi de Fazlı Bayram Hadi’nin keşfedip yetiştirdiği şampiyonlar. Fazlı Hadi, şimdi Ankara merkezde araştırma görevlisi. Onu sahada ayıran iradenin, bu kararı gözden geçirmesini ve Fazlı Hadi’yi - Türkiye’nin neresinde olursa olsun - yeniden sahaya çıkarmasını diliyorum. Teşekkürler.