Devlet Malı Bitmez

Oysa AB ülkelerinde borçlar 3 yıldan uzun süreye taşınamıyor. AB Rekabet Komisyonundan Mario Monti bu değişikliğin benzer ekonomik sorunlar yaşayan diğer ülke kulüpleine haksızlık olacağını ve rekabet ortamını bozacağını belirtti. AB, 11 Kasımda soruşturma açtı ve İtalyanın AB kriterlerine uygun bir çözüm üretmesini istedi.Devlet kıyakları her yerde olabiliyor görüldüğü gibi. Ama tepelerinde AB var. AB taviz verir mi bilinmez; ama İngilterede gelirlerin düşmesine sebep olsa da naklen yayınlara müdahale etmekten geri durmadıkları unutulmamalı. Türkiye ABye girmeyi devlet politikası yapmıştır ve kriterlere uymak için çalışmaktadır. Beri yanda futbolumuz gittikçe devletleştirilmektedir. Mustafa Sarıgülün projesinin hükümet kanadından gördüğü olumlu tepki son örnek. Stat taşıma ve yapma doğru, ama devlet arazisinin ve gelirin amatör sporlara değil bir kulübü kurtarmaya kanalize edilmesinin hem rekabet, hem de ahlaki yönü hiç gündeme gelmedi. Gelmez, zira her kulübümüzün yolu bir gün devlete düşer. Devlet yardımı olur, ama belirli ölçülerde. Hele bedelini ve karşılığını ödemeden, asalaklaşarak asla. Üç büyükler arsalarına, tesislerine yıllardır bu kolaylıkla sahip oldu. Diğer kulüpler ya belediyeler, ya da yöneticilerin siyaset bağlantılarının kaymağıyla ayakta duruyor. UEFAnın 2004 ile aktif hale getireceği ve Türkiyenin 2007e kadar uyması gereken kulüp lisans sistemi varken, ABye uymak istenirken hala hortumcu zihniyetin tüm kulüplerin ana dürtüsü olması ürkütücü.Milli takımın son dönem başarısızlığı ile "bittik mi?" diye soruyor herkes. Hayır, rezerv var ve futbolcu profilimiz Avrupaya yakınlaşıyor. Ama yıllardır değişmeyen, futbolu yönetenlerin ve sistemin içe dönük, güç odaklı ve ağam - paşam tarzı. Bu tarz geçiş ve kriz dönemlerinde iflas ediyor. Galatasaray merkezli, doğu bloğu modeli devrini tamamlayınca alternatif model hazırlanmadığı için tıkandı. Devlet pompası ile de açılmaz. ekoksaldi@milliyet.com.tr İtalya futbolu bir senedir Avrupa Birliği ile didişiyor. 2003 başında borç içindeki kulüplere kolaylık sağlamaya yönelik futbolu koru (salva calcio) adı verilen tasarı takibe alındı. 2002de Serie Ada futbolcu ödemeleri kulüp gelirlerinin yüzde 85ini yemişti. Tasarıya göre borçlu kulüpler, transfer ücretinden doğan zararlarını standart 3 yıl yerine 10 yıllık bir ödeme sürecine yayabilecekti. Bu arada zararı kayıp diye gösterip muaf tutulmalarını sağlayacak ve az vergi ödeyeceklerdi.