Adı üstünde “yılın” teknik direktörü!.. Yani, geçen sezonki performans ile bu sezon ilk yarısı üst üste koyulup tartılıyor...
Ve Fatih Terim tartışmasız birinci oluyor Milliyet Yılın Sporcusu Anketi’nde.
Zaten yarım asrı geride bırakıp 60’a 1 kalmış bu demokratik seçim koskoca ömründe bir kez bile şaşırmamış.
Yine tam isabet; Fatih Terim.
***
Daha ne yapsın...
Takımını şampiyon yapmış, şampiyon takımını devler liginde son düzlüğe taşımış...
Galatasaray’ın sportif anlamdaki grafiğini yerden alıp tavana çıkarmış.
Devamı?
Fatih Terim’den bahsediyorsak “imkansız yoktur, mucizeler vakit alır”!
Alkışlar tebrikler!
***
Ama... İtirazım olamaz da bir saptamam olacak!..
Geçtiğimiz yılın hazan aylarında siftah eden ligimiz söz konusu olsa, yani hesaplar “buçuk” sezon üzerinden yapılsa Terim alınmasın ama Samet Aybaba uzak ara olur.
Evet uzak ara...
Hem de ortada şampiyonluk falan yok.
Hatta buçuk sezonun lideri bile değil Beşiktaş.
Üstüne üstlük Kupa’dan da elenmiş!..
Peki nereden çıkıyor Samet Aybaba’nın en başarılı teknik direktörlüğe ortaklığı?
Tanıdığım sevdiğim için torpil mi yapıyorum acaba?
***
Size bir şey söyleyeyim mi; imkansız... Kişisel düşüncelerimi işe karıştırsam şu sıralar adını en sona yazmam gerekir Samet Aybaba’nın.
Sebebini sormayın, o bilir.
Şu kadarını açıklayayım, bu yaştan ve 35 yıllık tecrübeden sonra bile bana futbol denilen oyun ve oyuncuları hakkında iyi bir hayat dersi vermiştir.
***
Neyse...
“Torpil” de söz konusu olmadığına göre; Samet Aybaba’nın yaptığı çok ama çok büyük işi yazayım.
Sanmayın ki, sayfalar dolusu uzayacak:
Sadece “takım yaratmak”!..
Bu kadar işte.
Söylemesi fena halde basit ama yapması inanılmaz bir yetenek, karizma, tecrübe, emek, sabır, inanç gerektiren ve çok nadir rastlanan, üstelik bu kadar kısa zamanda “mucize” sayılan bir teknik direktör “görevi”.
***
Her şeyi... Bir teknik direktör için paradan güvene kadar her şeyi anasının ak sütü gibi hak etmek için sadece bunu yapmak bile yeterli.
İşte o zaman yerli-yabancı, sorunlu-sorumsuz, becerikli-beceriksiz futbolcu kalmıyor, sahada herkes koşuyor, yardımlaşıyor, oynadığından zevk alıyor.
Zevk veriyor.
***
Bunlara bir de Beşiktaş’ın içinden geçtiği karanlık tüneli ekleyin...
İn cin top oynayan yedek kulübesini...
Eksiği kapatacak “yama”nın bile hesap kitap meselesi olduğunu.
En başta buz gibi duran tribünleri...
Bugün yere göğe koyamayan ama en çok ihtiyaç duyulan zamanda, başlarken hocayı ve takımı küçümseyen medyayı...
İşte bu yüzden “buçuk” sezonun en iyi teknik direktörü Samet Aybaba’dır.
Geçtiğimiz yılın en iyisi ise tartışmasız Fatih Terim.
Milliyet okuyucularını da bu hassas seçimdeki hakkaniyetleri için tebrik ederim.
