Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe nihayet Süper Lig’e döndü… Üstelik Kasımpaşa deplasmanını yarım düzine golle “antrenman maçına” döndürerek! 
Kimse rakibin eksik kalmasını dert etmesin; ortada rakip eksilmeden de golünü bulan, önce baskıya sonra kapanan takıma karşı doğru ve efektif oynayan, günden güne eksiklerini onaran ve kompakt hale gelen bir Fenerbahçe vardı. 
Evet… Kasımpaşa maça önde baskıyla başlayınca Fenerbahçe tipik bir deplasman tarzıyla Ferdi ve Osayi’yi ileri atıp uzun topları tercih etti en başta… Çünkü Jesus, Ümraniyespor maçındaki boş orta sahadan ders çıkarmış, Arao’nun yanına Zajc’ı da katarak savunmayı biraz daha sağlamlaştırmıştı. 
Fenerbahçe’nin 8. dakikadaki ilk golü, ne yaptığını bilen, bulduğu en kısa yoldan gole gidebilen bir takımın müjdecisi gibiydi. Kasımpaşa rakibe yüklenmeye çalışırken savunmayla hizalanmış Ferdi’yi görüp topu ona eliyle attı Altay… Ferdi taşıyıp King’e verdi. Üçüncü dokunuşta King’in golü gelmişti.  
Fenerbahçe rakip baskı yaparken hızla rakip kaleye gidip golü bulma deneyimi yaşadıktan sonra Kasımpaşa’nın tecrübesiz stoperi Hasan Emre kırmızı kartla oyun dışı kalınca oyun da başka bir şekle evrildi, Fenerbahçe de…  
Ne rakibin önde baskısı kaldı ne Fenerbahçe’nin uzun topları… Onun yerine Kasımpaşa kalesini ablukaya alan ve zamanlamasını çok iyi ayarladığı paslarla rakip defansın arkasına Valencia başta olmak üzere adam kaçıran bir Fenerbahçe vardı. Emre atılmış, tüm enerjisi Valencia’ya katılmıştı sanki.  
Maç artık tek taraflı bir oyun haline gelmiş, Fenerbahçe’ye savunmasında, orta sahasında ve forvetinde deneyimlemek istediği her şeyi yapma ortamı veren bir hale gelmişti ki, hala yapılanma sürecindeki Fenerbahçe için çok iyi bir fırsattı bu.  
Takımın en çalışkanı Valencia ilk yarının kalan dakikalarında biri ıska, diğeri kaleciye teslim, sonuncusu dışarı attığı toplarla üç gol kaçırdı, Lincoln’ün ortasını ise kafayla içeri gönderip skoru 0-2 yaptı. Devre bitmeden Emre Mor’un attığı üçüncü gol sol kanattan sağ kanada taşınan top ile dengesi bozulan rakip defansın nasıl gafil avlanacağı dersi gibiydi.  
İkinci yarı her iki takım ve Valencia bıraktığı yerden başladı, orta sahada kapılan top hızla rakip kaleye uzandı ve Valencia skoru 4-0 yaptı.  
Maçın son 20 dakikasında Jesus Hoca, Ferdi, Arao ve Valencia’yı dışarı alıp Rossi, Crespo ve Arda’yı rahat rahat oyuna sürdü. Ardından King ve Emre Mor’un yerine Serdar ile Peres ki, bu da hocanın çok oyuncuyu istim üstünde ve takıma ait tutma taktiğiydi; çünkü skora ihtiyaç kalmamıştı.  
Yine de rakip tribünlerden bile alkış alan, tüm stadı ayağa kaldıran iki şık gol daha attı genç Arda ve Fenerbahçe 6-0 kazandı. 
Aslında geçen sezondan bu sezona gücünden yitirmiş ve henüz maçın 16. dakikasında 10 kişi kalmış Kasımpaşa karşısında alınan farklı galibiyet, geniş kadrolu/ yüksek yatırımlı/ ünlü hocalı Fenerbahçe için abartılacak bir zafer değil ama… Tatsız başladığı Süper Lig’e ağırlığını koyması, henüz bitmemiş takım montajına ışık tutması, bir maçta birkaç farklı tarz denemesine fırsat tanıması açısından özel ve güzel bir maçtı Fenerbahçe için.