Eskiciler bile “futbol alıyorum” diye dolaşacak yakında... Salı pazarındaki çamaşırcı “ikizlere futbol” satacak. TBMM’de taşkınlık yapan milletvekilini “sarı kartla” uyaracak idare amirleri... Rüşvet yiyen memura “kırmızı kart”...
Türkiye, futbola o kadar gömüldü yani.
Dili futbol, hedefi futbol, kendini ifade şekli futbol. Siyaseti, ticareti, reklamı ve dahası... Biraz ileri gidenler “futbol dini”nden bahsediyor.
Medya mı?.. O da orta sahada top çeviriyor.
Spor yazarı = futbol yorumcusu!
Muhabir, üç büyüklerden birinden sorumlu...
Foto muhabirinin makine aksamı bile gece maçına ayarlı.
Aklım almıyor; bu ülkede kimler neden atletizm yapıyor mesela ? Neden yelkenci oluyor çocuklar? Neden Ağrı’nın Aşağıküpkıran’ında hâlâ kayak yapıyorlar? Eskrim, bisiklet, okçuluk neden?
Para yok, istikbal yok, şan şöhret hiç yok. Seyreden yok, seyreden!
* * *
Neyse...
En çok kimin şikayetçi olması lazım bu durumdan?..
Futbol Federasyonu dışında 58 federasyon, değil mi?
Hayır!.. Onlar hayatlarından çok memnunlar. Her biri ufak bir “dükalık”. Rantı - avantası, tabelası teb’ası küçük ama temiz! Karışan görüşen de yok. Eskiden bir medya vardı; o da futbolda boğuldu kaldı.
İyi niyetli olanlar karşılığını görmeden eşek gibi çalışıyorlar. Kötü niyetli olanlar, sahip oldukları minik imparatorluğun sefasını sürüyorlar.
Gerçek bir imparator kadar asarak-keserek hem de!
Şimdi size bir “skandalı” anlatacağım... Ve kolay anlaşılması için futboldan gireceğim. Yeni nesiller başka türlü anlamazlar (Onların suçu yok; hepsi futbol neferi olarak eğitildiler):
* * *
Sayın Cumhurbaşkanımız 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenine, Arda’yı da davet etse. Ve davetiyesini resmi yoldan ilgili federasyonu gönderse... Yani Futbol Federasyonu’na. Sayın Mahmut Özgener de “Çankaya davetini” Arda’ya iletmese. Çekmecesine koysa veya yırtıp atsa... Ortaya çıkınca da “Arda’nın neden davet edildiğini anlamıyorum” gibi bir açıklama yapsa.
Ne olur?..
Önce adama haddini bildirirler;
“Sen kim oluyorsun da Cumhurbaşkanı’nın iradesini yorumlayıp uygulamıyorsun”... Sonra, koltuğu ile birlikte ikinci kattan dışarı atmazlar mı Futbol Federasyonu başkanını? İnsanlar Federasyon’un kapısına siyah çelenk bırakmazlar mı? Baş yazarından spor muhabirine kadar her basın mensubu teneke çalmaz mı Özgener’in arkasından?
Aynen böyle olur. Çünkü orası futbol.
* * *
Semih Saygıner de bilardo denilen sporun Arda’sı.
Hatta biraz daha fazlası... Hem Türkiye’nin hem Dünya’nın bir numarası olmuş bir sporcu. Anlatmaya gerek yok, çünkü Türkiye’de tanımayan yok. 70 milyon ülkede bir kişi hazzetmiyor ondan; Federasyon Başkanı.
Neden?.. Semih Saygıner o kadar başarılı ki, muhtemelen geleceğin Federasyon başkanı adayı. Bitirmek istiyor şimdiki başkan.
Bugüne kadar Semih’e yapmadığı melanet kalmadı, bu sefer Cumhurbaşkanı’nın davetiyesini bile yırttı.
Çizmeyi aştı.
Mı acaba?..
Yoksa “Türkiye futbol ülkesi, kimin umurunda bilardo” kontenjanından affa uğrayıp “naylon kulüplerinin orlon delegeleriyle” gelecek seçimi de kazanacak ve müstebit imparatorluğuna devam mı edecek?
Bu sefer top Çankaya’da. Dosya, Cumhurbaşkanlığı Protokol Müdürü sayın Şaban Avcı’nın masasında.
Çankaya da göz yumuyorsa. Ona yapılan saygısızlık da göz ardı ediliyorsa... Ya ayağına krampon giyip sahaya çık, ya da çek git sen Semih.
Futbol ülkesinde spor satmanın alemi yok.
