Sporun erdem ve kurallarından bahsedecek değilim... Zaten “dostluk, kardeşlik, sevgi”, Orhun Yazıtları kadar eski ve birkaç uzman dışında anlayan yok dilini.
Maksadım basketbolun şampiyonluk maçındaki rezaleti kınamak değil yani.
Bunları aşmışız artık. Mesele vahşet boyutlarında.
Vahşi kurtları dansa davet beni aşar... Yapsa yapsa Kevin Costner yapar. O da film icabı.
O zaman...
Başkan Aziz Yıldırım’ı rehber alacağız:
Ne dedi Başkan?
“Şimdi yeni şeyler söylemek lazım cancağızım”!
İyi de... “Yeni” ne söyleyebiliriz şampiyon olan Efes Pilsen’in Fenerbahçeliler tarafından sıra dayağından geçirilmesi üzerine?
“Ayıp” antika... “Yazık” tarihi... “Günah” dini terminoloji.
“Verin cezasını” falan türünden akıl satmalar, laf olsun diye “kınamalar” da çok yapıldı... Zerre kadar işe yaramadı.
Geriye bir tek kulağımızın arkası ile “yuh” kaldı.
“Yuh yani”!..
Evet... Sporu, basketbolu, adabı, salon terbiyesini bir kenara bıraktık.
Bari nedenini anlayalım.
Şimdi üzerine kafa patlatacağımız sorun, bu “tribün hissiyatının” önümüzdeki süreçte Fenerbahçe’nin “karakteristik”i olup olmayacağı.
Bir mesaj mı aldı acaba Fenerbahçeliler bir yerden? “Unutun edebi”, “Boş verin kibarlığı” diye bir mesaj... “Büyük projemize hırçın seyirci lazım” diye mi düşündüler, durumdan vazife mi çıkardılar?
Bugün basketbol, yarın futbol mu yoksa?
Neden olmasın!
Bakınız, başta “Üç sene üst üste şampiyon olacağız” sözü veren bir Başkan var. Varını yoğunu, kariyerini koymuş ortaya. O başkan ki, dediğini yapan, Kayseri’den adam alan bir insan.
Yani... Ne olursa olsun sözünü tutmaya çalışacak.
Ben bir Fenerbahçe taraftarı olsam, bana düşenin “ne olursa olsun kazanmak için” tribünü rakibin üzerine dönmüş namluya çevirmek olduğunu bilirim.
“Geçti o güzel oyunu alkışlama devri” derim. Çılgın gibi kükrerim. Küfrederim. Korkutmam gerekiyorsa elime geçeni sallarım kafalarına.
Galibiyete bu kadar konsantre olmuşken yenilirsem, iner döverim yenenleri... Kimse kusura bakmasın!
Bir de Fenerbahçe’den rantı kesilenler takımı var!.. Başkan’la araları limoni.
Ekmeğini kesen Başkan’ın iflahını kesmenin bir fırsatı olarak mı değerlendirecekler acaba gelecek üç yıllık dönemi?
Öyle ya... Yaratacakları her türlü tribün faciasının faturası kulübe çıkacak, spor kamuoyu “Başkan tetikledi tribünler azdı” diye düşünecek.
Bilinçli ve planlı tribün terörü devri geri mi geliyor yoksa?
Günahı olsun olmasın, gerçek şu ki; sayın Aziz Yıldırım’ın “Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım” mesajına eklediği “Üç yıl üst üste şampiyonluk” vaadi, tribünlere yeni bir boyut getirecek. Hatta getirdi. İlk kurbanlar Efes Pilsen basketçileri ve teknik heyeti.
Bugün basketbolda, yarın futbolda.
Efes Pilsen ile basketbol finali “kostümlü prova” mıydı yoksa?
Bu önemli.
Çünkü Fenerbahçe hapşırırsa, Türk Futbolu grip olur. Hem de en ağırından en bulaşıcısından. Termal kamerayla bile bulamazsınız kimlerin bulaştıracağını.
Olası Marmara depreminden daha olası görünmüyor mu bu felaket?
