FENER zor ayıldı: 1 - 3

GALATASARAY önündeki 6 - 0’lık galibiyetin rehaveti ile Samsun deplasmanına çıkan Fenerbahçe, ilk yarıda adeta uyurgezer gibiydi. Hücumda pozisyon bile bulamayan Sarı - Lacivertli takım, savunmanın bir anlık hatasından ve Musa’nın ayağından ilk golü ağlarında gördü. İkinci 45 dakikada da istediği oyunu tutturamayan Fenerbahçe, Ceyhun’un kişisel çabasıyla attığı golle adeta uykudan uyandı. Rapajc takımını rahatlattı, Serhat üç puana üçüncü gol damgasını bastı.

90 DAKİKA


Ya Samsunspor bir kontratakla, Fenerbahçe’nin dörtlüye alışık olmayan savunmasını avlayacaktı. Ya da Fenerbahçe, beş oyuncusuna sıkı markaj yapan Samsunspor defansını, geriden gelen sürpriz bir adamla yıkacaktı.
İlki oldu. Samsun ilk yarıda, iki takımın bulduğu ilk gol şansından, skor çıkardı. 37’de Musa, iyi yerleşemeyen rakip savunmayı 35 - 40 metrelik bir koşuyla geçip, Rüştü’yü avladı: 1 - 0.
Fenerbahçe’nin Fatih ve Ortega’dan mahrum oluşu, Lorant’ı beklenmedik bir hamleye itmişti. Türkiye’de ilk kez dörtlü savunmada, takımını Hakan, Ümit, Ogün, Ali Güneş savunma dizilişiyle sahaya sürmüştü.
Çizgi oyununu çok bilmeyen oyuncuların açıklar vermesi muhtemeldi, ama Samsun inanılmaz primitif oyunuyla durumu idare etmeye girişince, sadece iki kez Rüştü’ye kadar gidebildiler. 37’te golü bulan Musa, 45’te Sinan’ın taşıdığı topa çok kötü vurdu. Samsunspor’da savunma ve ön liberodaki Ercan hariç, tüm oyunculara, beş hücuma dönük Fenerbahçeli’yi markajlama görevi verilmişti.
Sarı - Lacivertliler, bu savunmaya topsuz oyunda çok hareketsiz kalarak yardım etti. Orta sahada ve hücumda adam taşıyamayınca, ilk yarıda tek bir pozisyon bile bulamadılar. Burada Ceyhun ve Yusuf’un sürekli topla oynayıp, oyunu açacak pasları vermemesinin payı büyüktü. Fenerbahçe belki de ligde Samsun savunmasını en az zorlayan takım oluverdi. Sadece 32 ve 35’te Ceyhun’un 45’te ise Serhat’ın uzaktan şutları vardı.
Sonra Washington, Hakan’ın yerine oyuna girdi. Tuncay’ın sağ beke gitmesi, Fenerbahçe orta sahasında top yapma görevinin Ceyhun ve Yusuf’a kalmasına yol açtı. Bu görevi hiç yapamadılar, rakip savunmanın yerleşmesini beklediler.
Lorant; Stevic ve Cem Karaca ile kanatlardan oynayabilmeyi hedefliyordu, ama bu oyuncular orta sahadan çok ender top alabildiler. Ceyhun sürekli beş kişiyi geçmeye çalışıyor, boşa çıkan bu iki oyuncuyu hiç görmüyordu. Ama asıl üzerinde durulması gereken, Samsun’un bu hareketsiz yığılmadan kontra çıkaramayışıydı. Buna Jovanovski, Mehmet Naz’ı çıkarıp, Ertuğrul’u oyuna sokarak yardım etti. Müthiş bir hataydı bu.
Sonra 74’te Ceyhun, onlarca denemesinin ardından, yine üç kişinin üzerine gidip, ama bu kez rakip yay üzerinden şutuyla golü buldu: 1 - 1.
Samsun’un dağılışı görülmeye değerdi. Rakip sahaya geçtiler, ama asla oyun kuramadılar. Bu alan boşaltımı, Fenerbahçe’ye büyük fırsatlar doğurdu. 81’de Washington’un Serhat’a indirdiği, onun Rapajc’i gördüğü akında Hırvat oyuncu bomboştu, adeta düşünerek vurdu: 2 - 1.
Maç boyunca bulduğunun on katı pozisyon buldu Fenerbahçe. Son dakikada Serhat’ın koşusu ve şutuyla da maçın karakterine hiç uymayan skoru yakaladı: 3 - 1.

Alman teknik adam, ilk yarıdaki kötü futbolun ardından, ikinci devrede oyuncularına çıkıştı
SARI - Lacivertli ekibin teknik patronu Lorant, ilk yarıdaki futboldan memnun kalmadığını, ikinci devrede ise galibiyeti hak ettiklerini söyledi. Lorant, "İlk yarıda kaleye doğru oynayamadık. Üstünlük bizdeydi, ama gol gelmedi" dedi. Yusuf ve Ceyhun’u ima eden Alman hoca, "Herkes topu çok fazla oyunda tuttu. Bireysel oynadılar, takım için oynamadılar" diye konuştu.
İKİNCİ devrede daha farklı bir futbol ortaya koyduklarını vurgulayan Werner Lorant, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bölümde sesimi yükseltmek zorunda kaldım. Böylece oyuna hakim olduk. İkinci yarıda daha çok gol bulabilirdik. Hücuma doğru oynadık, gole doğru oynadık. Bizim için önemli olan üç puandı. İkinci devredeki futbolumuzla da galibiyeti hak ettiğimizi düşünüyorum".

Maçın hakemi
SELÇUK Dereli sonuca etki edecek nitelikte bir yanlış yapmadı. Ama özellikle kartlık hareketlerde, gereken cezaları veremedi. Faul düdüklerinde, bazı pozisyonlara uzak kalınca, tehlikeli hareketleri iyi süzemedi. Yardımcı hakemleriyle uyumu ise yerindeydi.

Maçın adamı: OGÜN
KAPTAN kötü oynayan Fenerbahçe’de ayakta kalmayı başaran isimlerden biriydi. Ogün, Galatasaray zaferini uzakta bırakan düyünce yapısıyla, arkadaşlarını hem ateşledi, hem de defansı toparladı. Sarı - Lacivertli futbolcu, kötü günlerin ardından giderek artan grafiği ile formunu artırmaya başladı.

ALİ GÜNEŞ: Uzun aradan sonra on birde forma buldu. Alışık olmadığı sol stoperde görev yaptı. Ancak şansını kullanamadı.
YUSUF: Galatasaray maçında olumlu işler yapan tecrübeli oyuncu, Samsun önünde bu görüntüsünden uzak kaldı. Topla fazla oynadı.
CEYHUN: Ayağına aldığı her topu kullanmak isteyince hem yoruldu, hem de top kaybetti. Ancak son 20 dakikada kendini affettirdi.
CEM KARACA: Oynama fırsatı yakaladı. Gerek savunmaya yardımı, gerekse ileri çıkışlarda yaptığı ortalarla olumlu görüntü çizdi.
ÜMİT ÖZAT: Dün vasat günündeydi. İlk yarıda çok pas hatası yaptı. Ancak ikinci 45 dakikada biraz toparlanarak, Ogün’e eşlik etti.
SİNAN: Fenerbahçe savunması içinde her topu yakaladı. Hava toplarında da üstünlük sağladı. Ancak fazla yardım alamadı.