Mancini ligi kafasında bitirmiş

İLK YARI - Mancini çabuk uyandı

Ligi tanımamaktan mı, futbolcularında başka cevherler görmelerinden mi nedir, yabancı teknik adamların bazı oyuncularının mevkiilerini değiştirmesi adet oldu. Dün Bilic, bugün Mancini...

Sabri'nin ters ayağından medet umup, sol açıkta faydalanmak, elinde seçenekler bulunmasına rağmen Melo'yu stopere çekerek, İtalyan teknik adam için bir maceraydı. Gaziantepspor, bu sıralarda dengesiz yakaladığı rakibinin gardını düşürmek için çok uğraştı. İbrahim Akın, top çalma becerisini; iyi kullanma ile birleştirebilse, Galatasaray açısından maç daha ilk yarıda bitmişti!

Ama Mancini, Gaziantepspor'un o kadar kolay lokma olmadığını 20. dakikada anladı da, hemen taktiğini değiştiriverdi. Buna bile bir teknik adam doğrusu olarak bakmak gerek. Galatasaray ancak bu dakikaların sonrasında rakip kaleye gitmeyi bildi. Fakat hücumda çoğalma becerisi bir türlü gerçekleşemeyince Cim-Bom için ilk 45 dakika, "keçiboynuzu gibi" oldu. Bir olumlu şey izletebilmek için ilk yarı boşunca ter döktüler, o bile çıkmadı.

Genelde takımların yumuşak karnı sol kanat olur ama Gaziantep'te Turgut Doğan, Cim-Bom'un sağını sürekli rahatsız etti. Galatasaray'ın en büyük gücü olarak gösterilen Drogba, - ilk yarı boyunca - eski gücünden uzak, Sneijder ise kısa metrajlı film gibiydi. Sahada Drogba-Umut gibi iki gol ayağı vardı ama cezalı Burak aranmadı dersek haksızlık etmiş oluruz.

İKİNCİ YARI -

Anlaşıldı, Galatasaray için lig çok önemli değil... Şampiyonluğa oynayacaksın, liderin 8 puan gerisinde olacaksın ve böyle bir maçtan beraberlikle ayrılacaksın! Aslında bir puana da şükretmeliler ama baksanıza fark 7 puana düştü! Belki Fenerbahçe Konya'ya yenilecek. Mancini çıkar, "Gaziantepspor gibi güçlü bir rakipten, kendi sahasında alınan bir puan da iyidir" de diyebilir!

Gaziantepsporev sahibi, Gaziantepspor atak, Gaziantepspor galibiyet için elinden geleni yaptı. Tamam anladık da, bu sırada Galatasaray ne yaptı? Hep rakibine baktı.

Bir de şöyle bakalım; 6 yabancının azlığından dert yanan Galatasaray'ın maça başlarken kaç yabancısı vardı? BEŞ... Ya Cim-Bom'a kök söktüren Gaziantepspor'un... DÖRT! Üstelik kulübesinde de hiç yabancı yoktu. Emre nerede, Selçuk nerede, Umut nerede? Onların neden varla yok arasında olduklarını hiç düşündünüz mü? Böyle bir matematik tablosunda, yerli futbolcunu nasıl motive edersin? Edemezsin tabii...

Senin başkanın, CEO'n, teknik direktörün "yabancı da yabancı" diye tutturursa, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olursun.

Bu maça yansa yansa Gaziantepspor yanar. Alınan bir değil, kaybedilen iki puanları var.