Karşıyaka’da bu sezon iki antrenör görev yaptı. Önce Erman Güraçar vardı. İşler iyi gitmeyince yerini Selahaddin Dinçel’e bıraktı. O da çare olamadı. Ve bir hata daha... Denenmişi deneme yoluna gidildi, Erman Güraçar geri çağırıldı...
Şampiyonluk hayaliyle çıkılan sezonda maalesef Play Off'u bile ıskaladı. Sezonu, 34 maçta 15 galibiyet, 9 beraberlik, 10 mağlubiyetle, 44 gol atarak, kalesinde gördüğü 28 golle 7. sırada tamamladı.
20 futbolcu transfer edildi. Elde yetenekli gençler de vardı. Bir umut dendi, ama olmadı. Futbol hatalar oyunu. Çok hata yapan kaybediyor...
Karşıyaka yönetiminin en büyük hatası, antrenör seçimleriydi.
Transfer yasağını kaldırıyorsun, 20 futbolcu transfer ediyorsun. Bunlar güzel... Ama takımın başına bu kadroyu taşıyacak bir teknik adam bulamıyorsun...
Yanlış ata oynarsan kaybedersin.
Yeni sezonda da, 6 sezondur olduğu gibi TFF 3. Lig’de mücadele edilecek. Camia artık değişim istiyor. 5,5 yıldır görevde olan yönetime olağanüstü seçimli genel kurul kararı alma çağrısında bulunuyor. Başkan Turgay Büyükkarcı ise, "Ben buradayım, daha yapılacak çok iş var" mesajını veriyor.
Futbol şubesini, sportif direktörünü ve teknik direktörünü belirleyen Karşıyaka, idari ve teknik yapılanmadan sonra takımı oluşturmaya başlayacak. Futbol şubesinde mevcut yönetim dışından eski yöneticilerden Ayhan Gültekin başkanlığa getirildi. Osman Dal ve Mehmet Peköz şubede görev alacak.
Sportif direktörlüğe Korhan Özen getirildi. Teknik direktörlük koltuğu ise, geçen sezon Yeni Mersin İdmanyurdu’nu şampiyonluğa taşıyan Ersin Aka'ya teslim edildi. Baktığımız zaman, yapılan birçok yanlıştan ders alınmış gibi görünüyor. Yeni yapılanma ve özellikle teknik direktör seçimi nokta atışı gibi duruyor. Yeni sezonun kuraları da çekildi. Bundan sonra atılacak daha emin adımlarla, Karşıyaka’nın şampiyonluğa olan özlemi bitirilebilir.
Karşıyaka’nın önünde birçok örnek var.
Uzun vadeli çalışılacak bir teknik direktör, olgun bir takım kaptanı ve tecrübeli isimler... Bunların yanında genç adaylar...
Gelecek böyle kuruluyor.
Karşıyaka Spor Kulübü, yıllarca didişmelere sahne oldu.
Hormonlu delegeler ve istemezükçüler sayesinde başkanlardan biri gitti, diğeri geldi.
Bu arada olan Karşıyaka'ya oldu.
"Kulüp kayyuma kalır mı?" diye düşünülen günlerde, Turgay Büyükkarcı'nın aday olarak ortaya çıkışıyla değişim başlamıştı. 5,5 yıllık süreçte Karşıyaka'nın bekası için atılan adımlar göz ardı edilemez. Bir dönem içmek için su bulamadığımız günlerden bugünkü Çiğli Selçuk Yaşar Tesisleri'ne geldik...
Bence, bu yokluk içinde ve adaletsiz koşullarda, yönetim sportif başarısızlığa rağmen başarılıdır.
Zorluklar karşısında ayakta kaldılar.
Lakin, en zor günlerde bile elini taşın altına koyup kulübü darboğazdan çıkaran başta Turgay Büyükkarcı ve yönetiminin güvenoyu alıp camiayla bütünleşmesi kaçınılmaz. Karşıyaka, ne yapıp edip kenetlenmeyi sağlamalı. Bu kadar emek, bu kadar özveri boşa gitmesin. "Bedeli huzurunuz ise pahalıdır" demiş bir düşünür. Huzurdan vazgeçilir mi?
