Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Final başlarken psikolojik üstünlük Serena Williams’taydı.. Maria Sharapova’yı daha iki buçuk ay önce Londra Olimpiyatı finalinde yenmiş, altın madalyayı almıştı.. Sadece bu değil.. Oynadıkları 11 maçın 9’unu S. Williams kazanmıştı..
Maça o edayla çıktı..
Serena zaten bütün maçlara o hava ile çıkıyor.. Dünyanın gerçek bir numarası benim siz kim oluyorsunuz dercesine oyuna başlıyor..
Rakibine tepeden bakıyor..
Bakışlarıyla, hareketleriyle eziyor!..
Sharapova çok forma olmasına rağmen korta biraz ürkek çıktı.. Onun ürkekliği çok fazla basit hata yapmasından kaynaklanıyordu.. Bazen öyle inanılmaz şeyler yapıyor ki attığı topu kendi bile hayretle izliyor..
Bugüne kadar Williams karşısında sadece iki maç kazanmıştı.. 2004 yılından beri yenememişti.. Sekiz yıldır ürkekliği bundandı..
Üstüne Wiliams’ın müthiş servislerini de ekleyin, ilk servis başarı oranını koyun ürkekliğine hak vermemek elde değil..
Kısaca ürkekliği rakibini iyi tanımasındandı..

Beşinci oyuna kadar maçta denge var gibi gözükse de kortun hakimi Williams’tı.. en azında bu havayı veriyordu.. İki tenisçinin de topun en ufak yükselmesini af etmediği sette Sharapova servisini kırdırınca otaya klasik sonuç çıktı.. 6-4..

İkinci setin hemen başlarında işin rengi belli oldu.. Williams çok güçlüydü maça tüm ağırlığını koymuştu.. Sharapova’nın işin içinden çıkamayacağı belli oldu.. Serena Williams’ın servislerine dayanmanın imkanı yoktu..
Şöyle anlatayım.. Williams altıncı oyunu sadece servisle aldı.. Top oyunda kalamadı..
Sharopova’yı servisleriyle ezdi.. Son oyunda ise return şovu yaptı..

İşin özeti şu.. Serena Williams fiilen dünya birincisi.. Yakında o koltuğu resmen de devralır.. Kolay kolay bırakmaz..