Skorer Nereden nereye

Nereden nereye

22.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Nereden nereye

5 Aralık 2005 - Santra: "Tigana hem iyi bir insan, hem de iyi bir antrenör.... Tigana öyle bir adam ki babasını tanımaz. Tümer'miş, Sergen'miş, İbrahim'miş, Ailton'muş, Yıldırım Demirören'miş, Kıvanç Oktay'mış... Hiçbir şeye girmeyen, hiç kimseye mavi boncuk dağıtmayan o, onurlu siyahi ırkın inatçılığını şahsiyetinde topluyor. Bir de üstelik adam Fransa Milli Takımı'nda oynamış, şampiyonluklar yaşamış. Beşiktaş, Tigana'yla iyi yolda. Allah aşkına Tigana'nın işine karışmayın, zaten isteseniz de karışamazsınız. Tekrar ediyorum Tigana Beşiktaş'ın bir numaralı patronudur..."Ancak Ahmet Çakar'ın, Beşiktaş'ın bu sezon 6 maçta 3 mağlubiyet almasından sonra duygu ve düşünceleri değişmiş olacak ki, Tigana'nın bavulunu bile hazırlamış: 20 Eylül 2006, Sabah - Ölü Ozanlar Derneği: "...Gelelim Tigana'ya. Onun da neredeyse ülkede bir yılı doluyor. Avrupa vizyonuna bakıyoruz mesaj veremiyor. Oynattığı futbola bakıyoruz, sıkıntılı. Aldığı oyunculara bakıyoruz, soru işareti. Ama Tigana milyon dolarları alırken Rasim Kara'sı, Samet Aybaba'sı ve diğerleri şans bulamıyorlar... Derwall, Lucescu gibi hocalara hiçbir lafım yok. Başımızın üstünde yerleri var. Ama Gerets, Tigana, Daum, Pecze, Saffet Susiç gibi isimler uğruna Ahmetleri, Mehmetleri harcamayalım..." Eski hakemlerimizden doktor Ahmet Çakar, Kazım Kanat'ın "Tigana'yla olmaz bu işler" demeye başladığı zamanlarda Tigana'ya sahip çıkmış, Kanat'a da "Tigana'yı destekle" telkinlerinde bulunmuştu: Ancak Çakar'ın 180 derecelik dönüşü sadece bununla sınırlı değil sevgili okur. Daha hatıramızdadır, 2003-2004 sezonundaki olaylı Beşiktaş-Samsunspor maçı. İşte o maçtan sonra yayınlanan Telegol'ün o zamanki yorumcularından biri de Ahmet Çakar'dı ve o programda Lucescu'yla Çakar, kelimenin tam anlamıyla fena kapışmıştı. Her teknik direktör için "O da hoca mı" demeyi adet edinen Çakar'ın bu sözlerinden Lucescu da nasibini almıştı elbette. Mesela, Ersun Yanal'ı Milli Takım'dan göndermek için yapılan kampanyanın artık iyice ses getirmeye başladığı günlerde şöyle buyurmuştu Çakar: 27 Nisan 2005, Sabah - Lucescu da nereden çıktı?: "Son günlerde gazeteler yazıyor... Haziran ayından sonra Milli Takım'ın başına Beşiktaş'ın eski hocası Mircea Lucescu geçecekmiş. Ya kardeşim; Fatih Terim ve Mustafa Denizli'ye ne oldu? Ersun'u çok eleştiririm ama haziranda mı görevden alınır. Sonra Lucescu kim ki, Milli Takım'ın başına geçsin. Onu bir de Sinan Engin'e, Serdar Bilgili'ye, Hüsnü Güreli'ye sorun. Karakterini sorun, hocalığını sorun, Milli Takım'ın başında neler yapabileceğini sorun."Aradan 1.5 yıl geçince Çakar'ın Lucescu hakkındaki görüşleri de değişmiş:20 Eylül 2006, Sabah - "Ölü Ozanlar Derneği": "...Zaten yıllardır Türkiye'de 3 takımdan biri şampiyon oluyor. Üçünün başında da bir yabancı. Yabancıda amaç uluslararası arenada sıçrama yaptırabilmektir. Lucescu'nun kadrosu da mütevaziydi. Perezler, Fleurquinler, Bülent Akınlar büyük yıldızlar mı? Ama o takım büyük sıkıntılara rağmen Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynadı... Derwall, Lucescu gibi hocalara hiçbir lafım yok. Başımızın üstünde yerleri var..."Tamam, popüler deyimle "değişmeyen tek şey değişimdir". Çakar da değişebilir. Ama insan bir uçtan öbür uca savrulurken, "ben zamanında böyle demiştim ama yanılmışım" demeyi de bilmeli ama di mi? Devran dönünce 22 Ağustos 2006'da Hürriyet'in spor sayfasında İsmail Er imzalı bir haber. İzmir'de oynanan Denizli maçı sonrası İstanbul'a dönen Beşiktaş kafilesinde Başkan Demirören de var. Gazetenin köşe yazarları 3 puan alınan maç sonrası Demirören'in etrafını sarmış. Konuşması gereken yerde susan, susması gereken yerde ise konuşan Demirören yine bombayı patlatmış: "Roberto Carlos'u 2 saatte getirirdim". Ondan sonra da bildiğiniz üzere Fenerbahçe ile yaşanan gerginlikler. Konumuz bu değil. Aynı haberin sonlarına doğru Demirören, "Her hafta hakemleri gündeme taşımak ve eleştirmek yanlış bir yaklaşım. Onlar Türk futbolunun bir parçası. Hem de çok önemli... Saygı göstermeliyiz. Ve sevmeliyiz" demiş. Ne güzel demiş. Ancak öyle mi davranmış bizim Beşiktaş yönetimi? Puan kayıplarının olmadığı, hakem hatalarının BJK lehine olduğu zaman hayatlarından endişe etmemize neden olacak kadar suskunluğa bürünen yöneticilerimiz, hakem Cüneyt Çakır'ın Beşiktaş'ın kaderiyle oynadığı Galatasaray maçından sonra açmış ağzını yummuş gözünü: Perhiz, lahana turşusu ve bahane Önce Kenan Öner "Bugüne kadar hep sabrettik, ama sabrın da bir sonu vardır. Önce Trabzonspor, ardından da son Galatasaray maçı. Biz kurallara saygılıyız, ama çifte standarta da karşıyız. Sayın Polat'ın eleştirileri hâlâ gazete sayfalarında sıcaklığını koruyor. Bu eleştirilere rağmen Çakır'ın bu maça verilmesine doğrusu bir anlam veremedik. Burak'ın düşürülmesi penaltı. Neymiş efendim bir golü elle düzeltti attı diye inandırıcılığını kaybetmiş? Böyle bir düşünce olabilir mi? Song'un hatta Sabri'nin çift sarı karttan atılması gerekir. Song atılırsa Galatasaray on kişi kalacak. Kalırsa kalsın. Cem Papila, Beşiktaş'a bir maçta beş kırmızı kart çıkarmadı mı? Nerede kaldı adalet" demiş. Ertesi gün de Bülent Deriş ipin ucunu biraz kaçırmış: "Hakem Cüneyt Çakır, Adnan Polat'ın geçmiş dönemlerde, kendisi hakkında yaptığı açıklamaları, telafi etmek için sahaya çıktı. İnamoto'nun ceza alanı içinde Burak'ı düşürdüğü pozisyonu televizyondan en az 20 kere izledik. Hakem pozisyonun, 10 metre yanında duruyor ve önünde de hiçbir engel yok. Bu pozisyonu görmemesi için Çakır'ın kör olması lazım. Görmedim diyemez. Gördü de çalmadı, resmen diyet ödedi. Beşiktaş'ın puanlarını çaldı".Eee, bu açıklamalardan sonra futbolcular ve teknik ekip oynadıkları kötü oyundan çok hakemin eleştirilmesini fırsat bilip, açıklamayı patlatmış: "Bu hakemlerle bir yere varamayız" Bu sene de Beşiktaş'ın ligde nerelere geleceğini anladık böylece...*** Konuşan konuşana... Ah Tuncay, o çalımı atsaydın, topu önüne alsaydın, o topa o kafayı vursaydın ve Fenerbahçe tarihine geçip adını altın harflerle yazdırsaydın ama olmadı! (İlker Yasin, Fenerbahçe - Randers maçı, Kanal D) Bir dahakine inşallah! Kolay kilo aldığı için mutfakla arası iyi değildir. Sebze yemeklerini seçer. Ama gözü önünde biri yemeğe başladı mı, o iki katını yutar. (Korkut Göze - Hürriyet) Baki'yi tanıyalım 7: G.Saray-Beşiktaş maçını, doksan dakika videodan, yardımcıların Erdal Keser ve Stumpf ile izle bir bakalım. Gerçek İnamoto'yu da gör. Sahada 4-5 metrekare bir alan içinde.(Turgay Şeren - Akşam) Ceza sahasında Burak'ı itti ya Abi! İnamoto'yu tanımıyorum, futbolunu da izlemedim. Ama kusura bakmayın, ben fazla futbol izlemem. (Beşiktaşlı Matias Delgado) Sen oyna yeter! Beşiktaş'ın ikinci yarıda bir silkinişi vardı ama; olumlu ve etkili futbolun süresi, toplam 15 dakikaydı. Geriye kalan 75 dakikalık hovardalığın, mutlaka hesabı sorulmalı. Tigana da saçma sapan reflekslerden ve komplekslerden kurtulsun. (Ali Sami Alkış - Star) Olur! Sezon başlarında futbolculara sağlık muayenesi yaptırıyoruz. Aslında bu oyunculara zekâ testi de yaptırmak gerekiyormuş. (Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnur Otyakmaz) Yöneticilere de! Hakem Wack, bu pozisyona da artık bak! Bak ama artık yani... (İlker Yasin, Fenerbahçe - Randers maçı, Kanal D) Kızıyoruz ama! CSKA Sofya için söylenecek fazla bir şey yok. Bir paragraf yazmak bile normalin üzerinde yer kaybına neden olur! (Mustafa Denizli - Milliyet) Tutumlu Denizli! Daha önce "Hakan Şükür oynarsa Beşiktaş kazanır" diye yazdım ya. Mercimek'in sakarlığını hiç düşünemedim! (Kazım Kanat - Sabah) Yaaa! Gerets, seni Beşiktaş kurtardı (Turgay Şeren - Akşam) yakantop@gmail.com Hatırlatmasan olmaz Abi !