Luca Toni’nin Fiorentina’ya, Marco Borriello’nun Genoa’ya, Zeman’ın Roma’ ya döndüğü bu yeni sezonda anlaşılan odur ki Francesco Totti de eski günlerine dönüyor. Uzun zaman komada kalmış bir insan yıllar sonra uyansa şu manzara karşısında öğlen uykusuna yattığını düşünür.
Haftanın maçında Pescara deplasmanından üç golle galip gelmiş İnter kendi evinde Catania’ya diş geçirememiş Roma’yı ağırladı. Evinde en son 17 Şubat 2012’de kaybetmiş olan İnter’de bu hafta kadrodaki tek farklılık Porto’dan transfer edilen Alvaro Pereira’yı sola yerleştirmek oldu ama bu basit bir oyuncu değişikliğinin ötesinde Andrea Stramaccioni’nin oyun stratejisini de belirledi. Nagatomo’nun bindirmeleri, Sneijder’in sola dönük oyunu ve Alvaro Pereira ile beraber Cassano’nun da eklenmesiyle dörtlü sol blok sahanın geride kalan kısmıyla iletişim kurmakta zorlanınca Zeman’ın agresif ve etkili futbolu kendisini yavaş yavaş göstermeye başladı. Catania karşısında zaman zaman insiyatifi eline aldığında aksiyon gerçekleştirmede sorun yaşamış olan Zeman futbolu İnter karşısında ise üzerine gelen rakibe karşı reaksiyon gösterme konusunda oldukça başarılıydı. Hazırlıksız yakaladığı rakibine hızlı hücumlar gerçekleştirmede gösterdiği başarı maçın sonucunu da belirledi. Belki de bunun en güzel ifadesi Roma’nın attığı ikinci golde kendisini buluyordu. Sola sıkıştırılan oyun, Roma savunması tarafından kapılan top Totti’ye bırakılır.. Orta sahadan Kaptan öyle güzel bir pas verir ki, Osvaldo’nun son derece şık vuruşuyla top ağlarla buluşsa da akıllarda kalan o muazzam pas olur. Karşılaşmayı önde götürdüğü sürece baskın oynayan rakibi İnter olsa da Zeman’ın Roma’sı maçın ritmini ve temposunu ayarlamasının yanı sıra pozisyon üretimi konusunda da daha çok göze batar.
Muazzam yetenekler keşfedip her sene yeni yıldızları futbol dünyasına armağan etmek başarıya giden yolda istikrar kadar önemli bir ayrıntı değil. Udinese bu sezon bu gerçeği bize yeniden hatırlattı. Belki yine elinde gelecekte milyon eurolara satacağı çok iyi oyuncular bulunduruyor ama bu onları üst düzey takım yapmaya yetmiyor. Kalecileri Handanovic’i İnter’e orta sahanın vazgeçilmezleri Asamoah ve İsla’yı Juventus’a sattıktan sonra yeni kurulan kadronun zamana ve istikrarlı bir şekilde beraber oynamaya ihtiyacı olduğu kesin. 40 maçtır yenilgi yüzü görmeyen Juventus henüz maçın başında Giovinco’nun düşürülmesiyle sadece penaltı kazanıp öne geçmedi aynı zamanda Udinese kalecisi Zeljko Brkic’in atılmasıyla daha maçın başında sonucu belirledi. İtalyan bücür penaltı yaptırmasının dışında attığı iki golle maça da damgasını vurdu. Sezona Sampdoria yenilgisiyle başlayan Milan ise Massimiliano Allegri’nin sekiz kez karşılaşıp hiç yenilmediği Bologna’yı Pazzini’nin birbirnden ilginç üç golü sonucu deplasmanda devirse de akıllarda kalan İtalyan oyuncunun üç gol atması değil penaltı pozisyonunda kendisini ustalıkla yere bırakması oldu. Milan’ın sahaya çıkan on bir oyuncusunun tek yabancısı ise Kevin Prince Boateng oldu. Bu aynı zamanda 4 Nisan 1995 tarihinde Fabio Capello yönetimindeki Milan’ın 11 italyanla çıktığı Fiorentina karşılaşmasından beri en fazla yerli oyuncunun olduğu maç olarak da tarihe geçti. İki maçta iki galibiyet alan üç takımdan birisi olan Lazio ise Alman oyuncu Miroslav Klose’nin golleriyle ilerlemeye devam ediyor. Petkovic yönetimi altında Lazio’da savunmada yapılan iyileştirme göze çarparken son dört resmi maçta sadece bir gol yemeleri dikkat çekici.
HAFTANIN KARMASI
(4-3-1-2)
Andrea Consigli (Atalanta)
-----
Abdoulay Konko (Lazio)
Paolo Cannavaro (Napoli)
Francesco Acerbi (Milan)
Nicolas Burdisso (Roma)
------
Alessandro Florenzi (Roma)
Andrea Pirlo (Juventus)
Marek Hamsik (Napoli)
----
Francesco Totti (Roma)
-----
Sebastian Giovinco (Juventus)
Miroslav Klose (Lazio)
HAFTANIN TAKIMI
Roma
İnter deplasmanında aldıkları net galibiyetin yanı sıra pozisyonu bol bir karşılaşmanın iyi olan tarafıydı Roma. De Rossi’nin sakatlığı sonrasında ufak bir bocalama dönemi yaşasalar da maçın özellikle ikinci yarısı gösterdiği performans üst düzeydi. Geçen hafta olduğu gibi atılan gollerin hemen hepsinde asist ya da gol vuruşu açısından tekrar tekrar izlenesi görüntüleri bize bahşeden Zeman’ın takımı oynadığı futbol kadar futbolun oynanmasına izin veren oyun karakteriyle de alkışı hak ediyor.
HAFTANIN YILDIZI
Francesco Totti
Kendi devrinin yıldızları teker teker üst düzey futboldan koptuğu günlerde o yıllara meydan okurcasına takımını zorlu İnter deplasmanında galibiyete ulaştıran iki nefis asist yaptı. Özellikle ikinci goldeki asisti tekrar tekrar izlenesidir. Roma’nın saha içerisinde verdiği mücadeleyi puana dönüştüren onun sihir dolu dokunuşları oldu.
HAFTANIN GOLÜ
Pablo Daniel Osvaldo
Roma’nın İnter deplasmanında takımını öne geçiren ikinci golü atan Osvaldo’nun golü bir bütün halinde ele aldığında haftanın en güzel golü olarak etiketlenmeyi hak etti. Totti’nin muazzam pasına şık bir dokunuşla kalecinin üzerinden aşırtan Osvaldo geçen hafta olduğu gibi bu hafta da en güzel golünü atmayı başarmış oldu.
HAFTANIN ŞİFRESİ
3.4
Serie A’nın ikinci haftasındaki on karşılaşmada toplam 34 gol atıldı. Maç başına gol ortalaması ise 3.4. Bundesligada Bayern Münih’in 6, Hannover ve Frankfurt’un deplasmanda 4 gol attığı haftada 9 maç sonucunda atılan 26 gol ve maç başına ortalama 2.88 gol atışmış oldu. Bir maçı eksik La Liga’da ise maç başına gol ortalaması 1.88. Fransa Ligi’nde ise bu sayı 3.1. Beş büyük ligin en fazla gol atıldığı yer İtalya ile birlikte İngiltere oldu. Her iki ligde de ortalama aynı. Serie A bu hafta karakterine ters bir şekilde Avrupa’nın beş büyük liginin en fazla gol atılan maçlarına sahne oldu.
HAFTANIN SÜRPRİZİ
Andrea Consigli’nin iki penaltı kurtarması
Haftanın şanslı şansızı tartışmasız Atalanta. Maç içerisinde dokuz dakikada iki penaltıya sebebiyet vermesi onların şansızlığı olurken 18 penaltı atışının 7’sini kurtarma başarısı gösteren Andrea Consigli bu iki atışı da kurtardı. Üstelik bu yetmezmiş gibi maçın sonlarında German Denis ile öne dahi geçen Atalanta son dakikada yediği golle beraberliğe razı olmak durumunda kaldı.
HAFTANIN SÖZÜ
“ Ben onunla Roma altyapısında beraber çalıştım ve belki de o attığı golle bana minnettarlığını bu şekilde gösteriyor. Şaka bir yana o harika bir gol attı ve kendisini çok iyi geliştirmiş büyük bir yetenek”
Beş yıl boyunca Roma gençlerini çalıştırmış olan İnter teknik direktörü Andrea Stramaccioni bizzat kendi yetişirdiği Alessandro Florenzi’nin çalıştırdığı takıma attığı gol sonrası demeci.