Skorer Politika, futbol ve Jet - Pa

Politika, futbol ve Jet - Pa

29.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

TOGAY BAYATLI

Politika, futbol ve Jet - Pa



Beşiktaş’ın Levski Sofya takımını yendiği Şampiyonlar Ligi ön eleme maçını üç Başbakan yardımcısının yanı sıra bakanlarımız, milletvekillerimiz izledi. Politikacılarımızın futbola karşı gösterdikleri bu büyük ilgi bana İtalya’daki enteresan futbol - politika ilişkilerini anımsattı. Herkesin bildiği gibi Milan Kulübü’nün ünlü Başkanı Berlusconi, Forza İtalia adında bir parti kurdu. İlk seçimde büyük oy toplayarak Başbakan oldu. En son seçimde de gene Forza İtalia’nın topladığı oylar Apo hayranı Başbakan D’Alema’nın istifasını sağladı. Juventus Kulübü Başkanı, Fiat’ın sahibi Agnelli ise senatör. Cumhurbaşkanı’nın kontenjanından seçildi ve kulüp başkanlığının yanı sıra İtalyan senatosunda siyaset yapıyor. Fatih Terim’in patronu Fiorentina Kulübü Başkanı Cecchi (Gori) de senatör. Şimdi sıkı durun Hakan’ın oynadığı İnter Kulübü’nün trilyoner başkanı Moratti de politikaya soyundu. Hem de aşırı solcu bir partinin milletvekili adayı. Milano kentinin iki ezeli rakip kulübünün başkanları futbol sahasından sonra politika sahnesinde de birbirleriyle vuruşacaklar.
Görülüyor ki, İtalya’da siyasette işler tersine çalışıyor. Kulüp başkanları politikacı oluyor. İster misiniz bu eğilim ülkemizde de başlasın. Son zamanlarda ülkemizdeki futbol tutkusunun ulaştığı boyutları izledikçe bu günlerin de geleceğini tahmin etmek o kadar zor değil.
Değerli aydın ve iş adamlarından kurulu bir grubun ZEUGMA’yı kurtarma girişimlerini candan destekliyoruz. Ülkemizde insanlık tarihinin eşine rastlanmayan bir hazinesi var. Buna sahip çıkmamız gerekir. Ama Milliyet’te önceki gün yer alan Türkiye’ye eski teknoloji nükleer santraller satmak isteyenlerin masraflarını kurtarmak girişimini anlamamız mümkün değil. Dünya’nın en zengin şirketleri ile onların trilyoner patronlarının bizim cebimizde ne işi var. Her girişimin bir riski vardır. Bu riski karşılamak da bu şirketlere düşer. Sporda ise bir türlü Jet - Pa’dan ve onun patronu Fadıl Akgündüz’den kurtulamıyoruz. Gerçi Alpay ve Oktay işi sıyırdılar ama Sergen maalesef muhteşem tembelliği ile onun elinde kaldı. Ama Jet - Pa’dan asıl sıkıntımız olimpiyatlarda. Şampiyon haltercimiz Naim Süleymanoğlu Jet - Pa ile sponsorluk anlaşması yapmış. Sidney’de Jet - Pa’nın adını formasında taşımak istiyor. Ancak bunun mümkün olmayacağını Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri olarak seçkin sporcumuza anlattık. Uluslararası Olimpiyat Komitesi böyle durumlara kesinlikle izin vermemekte. Sadece formada yapımcı firmanın belli ölçüler dahilinde adı yazılabiliyor. Üstelik sporcular olimpiyatlara katılmadan önce IOC’ye bir taahhütname veriyorlar. Bunu yapmayan oyunlara iştirak edemiyor. Aynı kriter, Kombassan ile anlaşmalı Halil Mutlu için de geçerli.
Jet - Pa’dan kurtulmanın tek yolu yeni sponsorluk kanununun parlamentodan geçmesidir. Sponsorluk şartları ve hakları konusunda bağlayıcı detaylı maddeler konulduğunda artık insanlarımızın 21. yüzyılda esir gibi satılmasını önleyebiliriz. Alpay ve Oktay’ın dramından artık ders almalıyız.

Yazarlar