Skorer Sebadan sonrası tufan!

Sebadan sonrası tufan!

22.05.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kartal, tarihinin belki de en karanlık dönemini yaşıyor. Efsane başkandan sonra sadece 100. yılında sesini duyurabilen Siyah - Beyazlı kulüp, şimdilerde geleceğe karamsar bakıyor, çıkış yolu arıyor

Sebadan sonrası tufan

Başlarken... Bu dizide, perde arkasında yaşanan gerçekleri, grupları, koltuk kavgalarını, rüzgara göre yön değiştirenleri bulacaksınız.Biraz eskiye döndük, 2000 yılından 2004e kadar yaşananları dilimiz döndüğünce bu diziye yansıttık. Dizide eşitlik ilkesini ön plana çıkardık, dört başkan adayına da aynı mesafede durduk. Sadece perde arkasında yaşanan bilinmeyen gerçekleri kamuoyuyla paylaşmanın doğru olacağına inandık. BEŞİKTAŞTA inanılmaz bir seçim trafiği var, nefesler tutuldu, liderler seçim turlarını sürdürüyor, nabız yokluyor, oy istiyor. Tarihte ikinci kez Beşiktaş dört başkanlı seçime yelken açacak, biri kazanacak, üçü kaybedecek. B.M "-Tıpkı Süleyman Seba." Başarıya doymayanları tarif etmeye kalksanız:"-Süleyman Seba gibi" Zaman tüneline girip, 1984lü yıllara yelken açalım... Yıllarını Beşiktaşın içinde geçiren ve "idealist" grubun kurucularından Süleyman Seba, başkanlık koltuğuna oturabilmek için bir yıl değil, iki yıl değil, tam tamına on yıl bekledi.Ve 1984 yılındaki seçimlerde önce seçmenin ardından da rahmetli Mehmet Üstünkayanın karşısına çıktı.Kıran - kırana geçen kongrede Seba 488, Mehmet Üstünkaya ise 400 oy aldı. Yani 88 oyla Seba başkanlık koltuğuna oturdu.Ve o koltukta geçen 16 yılda kazanılan toplam 21 kupayla yaşayan efsane oldu...Evet, Seba artık "rekortmen"başkan olarak tarihe damgasını vurdu.Ne var ki Efsane Başkan Süleyman Seba, yıllar içinde çektiği onca sıkıntıya karşı direnip pes etmezken, 2000 yılında İnönüden çıkan çatlak sesler ve hakaretler sonunda "pes" etti ve bir daha dönmemek üzere evinin yolunu tuttu!Uzun yıllar Sebanın dışında başkan adayı bile neredeyse düşünmeyen Beşiktaş, Seba sonrasında bir anda aday enflasyonu yaşadı.2000 yılında podyuma dört başkan adayı çıktı... Serdar Bilgili, Hasan Arat, Nevzat Demir ve Mehmet Kazancı, seçimlerde podyumdaki yerlerini aldılar. O tarihte kamuoyu yoklamaları Bilgili ve Arat mücadelesini ön plana çıkardılar. Nitekim Bilgili ve Arat arasında kıran - kırana geçen seçim sonrasında ipi 2549 oyla Bilgili göğüslerken, Arat 2327, Demir 762 ve Mehmet Kazancı ise 452 oy almıştı.Bilgilinin genç oluşu, Sebanın yanında uzun yıllar yöneticilik yapması kamuoyunda uzun yıllar başkanlık yapacağı görüşünü ön plana çıkarıyordu. Ama beklenen olmadı!Siz ister buna kader deyin, isterseniz büyük rastlantı...Adını ne koyarsanız koyun...Bilgilinin de koltuğunu bırakışının nedeni yine tribünler, yine hakaretler oldu...Seba bıraktı, dört başkan adayı çıktı, Bilgili bıraktı, rakam yine aynı, sadece isimler değişti.2000 yılında camia "birleşin" çığlıkları attı, liderler bu çok sesliliğe kulak tıkadılar, kulvardaki yerlerini aldılar.O dönemlerde camia içinde konuşulanlar hâlâ tozlu arşivlerde yerini koruyorlar:"Sebadan sonra tufan olur"!* * *Sebadan sonra "kaos" yaşanır söylemleri genç ve dinamik Bilgilinin koltuğa oturuşuyla biraz olsun küllenir gibi oldu.2000 yılındaki bu söylemlerin doğruluk payının ne denli yüksek olduğunu Başkan Bilgilinin sürpriz (!) ayrılık kararıyla bir kez daha gördük, yaşadık.2000 yılındaki seçim kongresi öncesinde gerçekleşen mali kongrede Süleyman Sebanın "geri dönmesinden" korkanlar önerge hazırladılar ve kendisini Onursal Başkan" ilan ettiler!Yani Sebanın önüne kestiler, evine kapanmasını sağladılar!Sebanın o günkü söylemlerini bir hatırlayalım:"Bir oldu bittiye getirildi, Onursal Başkan ilan edildim. Ayrılıyorum dedim ya... Sanki verdiğim sözü yiyeceğim, geri döneceğim. Bu külübün Onursal Başkanı Hakkı kaptandır. Bunu kabul etmem ona saygısızlık olur bu birincisi... İkincisi yanlış bir alışkanlığın oluşmasına meydan veremem... O zaman üç beş senede bir birilerini onursal başkan yapmaya kalkarlar" Ve Seba koltuğu bıraktıktan sonra bırakın seçimlere girmeyi, Akaretlerdeki kulübün kapısını bile aralamadı!Bilgilinin başarısız olduğu dönemin ardından gelen 2002 yılındaki seçimlerde Sebaya yeniden başkanlığa aday olması için inanılmaz baskılar yapıldı, mali yönden açık çekler verildi, her türlü zemin hazırlandı. Yakın çevresi, "Bilgili çok genç ve kulübü iyi yönetemiyor, gel kulübe sahip çık. Her gün daha kötüye gideceğiz"dedilerse de yine Sebayı döndüremediler! SÜLEYMAN Seba... İstikrar ve başarının adı... İstikrarlı birini görseniz lafınız hemen hazır. 100. yaş gününü şampiyonlukla taçlandıran Beşiktaşın Şampiyonlar Liginden elenişi Başkan Bilgili ve ekibini ikinci döneminde sıkıntıya sokan en büyük faktör olarak ortaya çıktı. Nitekim 25 Ocak 2004 tarihinde yapılan olağan seçim kongresine katılımın az olması bu tepkinin en büyük göstergesiydi. 9 bin 260 üyeden ancak 2 bin 323ü Lütfi Kırdarın yolunu tutarken Başkan Bilgiliye 1985 oy çıkıyor, 232 üyeden ise boş zarf geliyordu. Ama asıl enteresan olan ise 89 zarftan çıkan "Pascal, kapalı, loca" gibi işaretli pusululardı. BİLGİLİYE İLK TEPKİ Bu kez 30 Mayısta Beşiktaş olağanüstü kongreye yelken açacak, üyeler kulvardaki yerini alan Affan Keçeci, Erol Kaynar, Fikret Orman ve Yıldırım Demirören arasında tercih yapacaklar.Başkan Bilgilinin 8 Mayısta aldığı kongre kararı Beşiktaş camiasında inanılmaz bir seçim trafiğinin başlangıç noktası oldu.Bilgilinin kararı camia içinde "şok" yaratırken, camianın ağır topları Divan Başkan Şeref Nasırın etrafında toplandılar, başkanın görevine devam etmesi için baskı uygulanmasını kararlaştırdılar. 50ye yakın camia tarafından benimsenen ismin Bilgiliye yaptıkları "Şu aşama da bırakmanız tarihi hata olur, kaos yaratırsınız" çağrılarına başkan sürekli "set" çekti, kararından dönmedi, kabuğuna çekildi! BIRAKMA KAOS OLUR Olağanüstü seçim kararı alan Başkan Serdar Bilgilinin, yönetim kurulu toplantısında, "Birbirinizden ayrılmayın, kenetlenin" sözleri, yorumları da beraberinde. Öyle ki kongrenin ağır topları, "Bu konuşmanın altında çok şeyler yatıyor. 30 Mayıstaki kongrede seçim olmayabilir, Bilgili ve ekibi güven oylamasına gider, bu güveni aldıkları taktirde yeniden yollarına devam ederler" diyerek ilginç bir yaklaşımda bulundular. İbrahim Özdoğan, Erol Obdan ve Hüseyin Mican, Başkan Bilgiliyi ikna etmek için en çok ter döken yöneticilerin başını çektiler. Seçim kararının alınmasından sonra hemen hemen tüm yöneticiler, "Biz başkanla geldik, başkanla gideriz. Hiç bir adayın listesinde yer almayacağız" diyerek söz birliği ettiler. "DAĞILMAYIN, KENETLENİN" Ne var ki sözler çabuk unutuldu, seçim kararı kesinleşti, işbaşındaki bir çok yönetici yeni liderlerle yakın temasa geçtiler, yeniden yönetimde olabilmek için inanılmaz bir trafiğin içinde yer aldılar. Muzaffer Nasıroğlu, Deniz Atalay, Fikret Ormanın saflarına geçtiler. Bir örnek daha Erol Obdan önce "Orman" dedi, ardından da ince hesaplara girdi, saf değiştirdi, şimdi Yıldırım Demirören ile birlikte. İşbaşındaki diğer yöneticiler, yazılı ve görsel medyadaki dostlarıyla telefon trafiğine girdiler, hangi adayın şanslı olduğunu araştırdılar. SAF DEĞİŞTİRENLER Yıldırım Demirören ile Fikret Orman, camianın yeni yüzler, yeni heyecanlar isteklerine oy kaygısı nedeniyle pek sıcak bakmazken, diğer iki başkan adaylarından Affan Keçeci ve Erol Kaynarın koltuk avcılarını bir kenara itmesi ve gruplara taviz vermemeleri camiada büyük prim yaptı.Bilgilinin kararında ısrar etmesi üzerine uzun süredir kapalı kapılar ardında çalışmalarını sürdüren Fikret Orman başkan adaylığını açıkladı. Ormanı sırasıyla Erol Kaynar, Yıldırım Demirören ve Affan Keçeci izledi. Dört başkan adayının çıkması camia içinde hem olumlu karşılandı, hem de kuşkuları birlikte getirdi.Bunun üzerine harekete geçen camianın önde gelen isimleri ilk etapta Orman - Demirören ikilisinin birleşmesi için yoğun bir baskı trafiği oluşturdular. "İkisi de çok genç ve başkanlık için deneyimleri yok" görüşü ön plana çıktı, Orman ve Demiröreni bir lider altında birleştirme projeleri üretildi, ancak bu tez iki lider arasında ilgi görmedi. TAVİZ VERMEDİLER Camianın ağır topları, Beşiktaşı çekip çevirecek, birleştirecek bir ağabey arayışlarına yöneldiler. Bu isimler arasında Recep Yazıcı ile Zafer Yıldırımın adları ön plana çıktı. Ne var ki hem Yazıcı hem de Yıldırım başkanlık önerilerine sıcak bakmadılar. YAZICI VE YILDIRIM Birleşme konusundaki adımlar sonuç vermedi ve liderler inanılmaz bir tempo içine girdiler. Her saat, her dakika, her gün seçmenlerle, üyelerle biraraya geldiler, Türkiye turuna çıktılar, nabız yokladılar, hedeflerini, projelerini birbiri ardına sıraladılar, oy istediler.Dört liderin söylemlerinin benzer yanları vardı:"- İşbaşındaki yönetimin projelerini aynen devam ettireceğiz. Beşiktaşın kaybolan etik değerlerini ön plana çıkaracağız. Her yönüyle dünya takımını yaratacağız... İnönü ve Fulya projelerini ayağa kaldıracağız. Bölünmüşlüğü birlikteliğe dönüştüreceğiz. İnönüdeki tribün kirliliğine, hakaretlere son vereceğiz. Ayakları üzerine basan bir Beşiktaşı yaratacağız. Hem Türkiyede hem de Avrupada zirveye oynayan takımı oluşturacağız."Kamuoyu bu söylemlere pek de yabancı değil... Hemen hemen her seçimde liderlerin oy almak için izledikleri politikadan da pek farklı değil.Hiç kimse çıkıp da, "Ben bunu yapamam" diyecek hali de yok!Camiada, kapalı kapılar ardında yapılan tahminler ortada... Tahminler yarışın Orman ile Demirören arasında geçeceğini işaret ediyor. Bunun da temelinde, yaklaşık bir yıldır iki adayın isimlerinin kapalı kapılar ardından geçmesi yatıyor.Kimine göre , "At başı gider" , kimine göre "Orman bir adım önde" , kimine göre de "Demirören daha avantajlı" .İki liderin en büyük dezavantajı ise deneyimsiz oluşları... Kongrenin ağır topları ise Affan Keçeci ile Erol Kaynarın bu çalışmalara geç girişini bir handikap olarak nitelendiriyorlar. Üyeler, "Hem Keçeci, hem de Kaynar yıllarca kulüp içinde oldular. Hem bilgililer, hem de deneyimliler... Orman - Demirören ikilisi ön plana çıkıyor gibi... Ancak seçim bu, ne olacağını kestirmek çok zor, sandıkta her şey tersine döner" diye görüş belirtiyorlar. FAVORİLER ORMAN VE DEMİRÖREN Yıllarca Sebanın yanında yer alan ve kongrelerin sonucunu önceden tahmin eden Metin Keçelinin başkanlık olayına yaklaşımı bir hayli ilginç:"İkisi de çok genç; bu da onların en büyük dezavantajı... Başkanlık olayı deneyime bakar. Bunun okulu yok. Süleyman Sebanın başkanlığa gelişi kolay mı oldu? Neredeyse on yıllık çalışmanın ürünüydü seçilmesi. 16 yıl aynı koltukta kalmak, inanılmaz başarılara imza atmak kolay mı? Sebanın en büyük avantajı yıllarca kulübün içinde olmasıydı." "BUNUN OKULU YOK" 1983 - 84 : TSYD Kupası1985 - 86 : Türkiye Ligi Şampiyonu1987 - 88 : TSYD Kupası, Başbakanlık Kupası1988 - 89 : Federasyon Kupası, TSYD Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası1989 - 90 : Türkiye Ligi Şampiyonu, TSYD Kupası, Federasyon Kupası1990 - 91 : Türkiye Ligi Şampiyonu, TSYD Kupası1991 - 92 : Türkiye Ligi Şampiyonu1992 - 93 : TSYD Kupası1993 - 94 : Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası, TSYD Kupası1994 - 95 : Türkiye Ligi Şampiyonu1996 - 97 : Başbakanlık ve TSYD Kupası1997 - 98 : Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası Süleyman Sebanın karnesi SEZON P O G B M A Y1999-00 20 9 6 2 1 25 132000-01 64 34 19 7 8 68 482001-02 62 34 18 8 8 69 392002-03 85 34 26 7 1 63 212003-04 62 31 18 8 5 65 41TOPLAM 293 142 87 32 23 290 162 Bilgilinin lig karnesi 1903-1908 M.Şamil Osmanoğlu1908-1911 Şükrü Paşa1911-1918 Fuat Paşa1918-1923 Fuat Balkan1923-1924 Salih Bey1924-1926 Ahmet Fetgeri Aşeni1926-1932 Emin Şükrü Kurt1932-1935 A. Ziya Karamürsel1935-1937 Fuat Balkan1937-1938 Recep Peker1938-1939 A. Ziya Karamürsel1939-1940 Yusuf Özay Erdem1940-1941 Yusuf Ziya Erdem1941-1942 A. Ziya Karamürsel1942-1950 A.Ziya Kozanoğlu1950-1951 Ekrem Amaç1951-1955 S. Fuat Keçeçi1955-1956 Tahir Söğütlü1956-1957 Danyal Akbel1957-1958 Nuri Togay1958-1959 Ferhat Nasır1959-1960 Nuri Togay1960-1963 Hakkı Yeten1963-1964 Selahattin Akel1964-1966 Hakkı Yeten1966-1967 Hasan Salman1967-1970 Talat Asal1970-1971 Agasi Şen1971-1972 Himmet Ünlü1972-1973 Şekip Okçuoğlu1973-1977 Mehmet Üstünkaya1977-1979 Gazi Akınal1979-1980 Hüseyin Cevahir-Alp Göksan1980-1981 Rıza Kumruoğlu1981-1984 Mehmet Üstünkaya1984-2000 Süleyman Seba2000-2004 Serdar Bilgili Beşiktaş Kulübü Başkanları