Selçuk Dereli

Selçuk Dereli

selcuk.dereli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

12 .haftası oynanan Süper Lig maçlarında tansiyon her geçen hafta yükseliyor. Takımlar maçları kazanmak adına varını yoğunu ortaya koyarken, teknik sorumluların bir çoğu ise önemli oyuncularını sakatlık ve cezaları sebebiyle oynatamıyor. Bu durum takımların taktiksel anlayışlarını etkilediği gibi bir taraftan da hakem yönetimi açısından, maçın kontrolünde ciddi sorunlar yaratıyor. Sahaya ideal kadroyla çıkamayan ve oyun içinde eksilen takımlar agresif ve hırçın olmalarının yanı sıra kimi oyuncularının da Oscar’lık hareketlere imza atmalarına sebebiyet veriyor.
İşte size birkaç örnek;
Fenerbahçe -Karabükspor maçında Alex’in haksız yere gördüğü kırmızı kart. Burada Nikoliç sanki dirsek şiddetle yüzüne gelmişçesine kendini yere atıp, Alex’in yanlış bir kartla ihraç edilmesine neden oldu. Alex bu karttan dolayı bir maç ceza alırken, bu hatalı kararı veren hakem Aytekin Durmaz hala Süper Lig'de görev alamıyor.

Haberin Devamı

Batuhan penaltı kazandırdı
Keza Batuhan Karadeniz’in bu seneki Sivasspor-Eskişehirspor maçında hakemi aldatıp kazanmış olduğu penaltı vuruşu gibi. Batuhan’ın bu abartılı düşüşü neticesinde kazanmış olduğu haksız penaltı vuruşu ve müsabaka sonrası yaptığı açıklamalardaki tutarsız ifadeleri hala hafızlardaki yerini korumakta.
Trabzonspor-Beşiktaş maçında ise; bu sene Türk futbolunun yükselen değeri olan Burak Yılmaz’ın yaptıkları gözlerden kaçmadı. Ceza sahası içinde, kendisi topla eliyle oynadığı halde sanki İ.Toraman oynamış gibi hakeme abartılı bir penaltı itirazında bulundu. Bu davranışıyla hakemi yanıltmaya çalışmış olmasına rağmen hakem ekibi yanılmayarak oyunu devam ettirdi ve doğru bir karar verdi.
Aynı Burak Yılmaz Beşiktaş forması giydiği dönemde buna benzer davranışlarda yine bulunmuştu. İnönü Stadı'nda oynanan Konyaspor maçında topu eliyle düzelterek bir gol atmıştı. Hatta şiddetli itirazlar sonrası, pozisyonu kendisine soran hakem Z.Önder İpek’e, topla eliyle oynamadığını söyleyen Burak Yılmaz maç sonrası basın mensuplarına tam tersini söylemişti.
Geçtiğimiz hafta sonu oynanan Galatasaray-Sivasspor maçındaki Baros ve Ayhan’ın pozisyonları ise bir hayli ilginçti. Baros’un, Hayrettin’le girdiği mücadelede kendini yere bırakarak haksız penaltı kazanma düşüncesi hakem ekibinin başarılı tespiti sonucu engellendi. Ancak Baros’un jest ve mimikleriyle sanki bir darbe yemiş gibi davranması ise maçın atmosferini gerdi.
Aynı maçta, Ayhan dokuz kişi kalmış olan takımına öylesine bir Oscar’lık düşüşle serbest vuruş kazandırdı ki, takım arkadaşı Hakan Balta bile dayanamayarak onu anında tebrik etti.
Bu ve buna benzer davranışlar sonucunda elde edilen kazanımlar ne spor ahlakına ne de dürüst oyuna sığmakta. Empati duygusundan uzak oyuncular şunu unutmamalıdır ki; aynı durumlar rakip takım oyuncuları tarafından aleyhlerine yapıldığında ortaya çıkan sonuçları kabul edebilirler miydi?

Haberin Devamı

Kayıpların telafisi olmaz
Maç içinde bu şekilde abartılı davranarak, hakem ekibi ve kamuoyunu yanıltıp hedef gösteren bu tip oyuncular bilmeli ki; bu davranışlarından etkilenerek galeyana gelen taraftarların, rakip takım oyuncusu ve hakemlere yönelik müdahaleleri ile bir maç yarım kalabilir ve kulüplerini telafisi olmayan kayıplara götürebilirler.
Sonuç olarak sahada başarıya giden her yolun mübah olduğunu düşünenler, anlık kazanımlar elde etmiş gibi görünse de kamuoyu nezdinde ve kendi vicdanlarında her zaman kaybedeceklerdir.

Haberin Devamı

Kaos kapıdan içeri girdi
Geçen haftaki yazımda dernek seçiminde kaosun kapıda olduğunu belirtmiştim. Ayrıca bu seçimde olacaklarla ilgili Sayın Yusuf Namoğlu’nu uyararak tavsiyede bulunmuştum. Tarihi sorumlulukları olduğunu da hatırlatmıştım.
Ama gördük ki Namoğlu, bu sorunları aşıp hakem ve gözlemci camiasında bütünlük yaratacağı yerde seçime gelmek isteyen delegeleri engellemeyi tercih etti. Her şeyin en iyisini ve doğrusunu kendisinin bildiğini düşünen Namoğlu, "çok bilen çok yanılır misali" genel başkanlığını yapmış olduğu derneğin tüzüğünden bile bihaberdi.
Göreve geldiğinden beri camiayı birleştirip dernek krizini çözeceğini vaat eden Namoğlu, kendi krizini yaratarak böylece tarihteki yerini almış oldu.
Prosedürü bilen ve uygulayan Murat Söylemez ve ekibine dernek genel başkanlığı şimdiden hayırlı olsun.

OSCAR’LIK HAREKETLER

Galatasaray-Sivasspor maçında sarı-kırmızılı takımı 9 kişi bırakan Bülent Yıldırım, karşılaşmanın ardından verdiği ve vermediği kararlarla çok tartışıldı.

Başarılı bir haftanın ardından...
Haftanın açılış maçında Halis Özkahya çok başarılı bir maç yönetti. Ancak yardımcılarının ona olumlu katkılar veremediği ise açıkça görüldü. Özellikle Selçuk Kaya’nın tecrübesine yakışmayan tespitleri vardı. Önünde ve kendisine çok yakın pozisyonda çıkmayan topa aut işareti vermesi ve hatalı ofsayt değerlendirmeleri dikkat çekti.
Bülent Yıldırım’ın yönetmiş olduğu maçta kritik pozisyonlar yaşandı. Siyah-Beyaz diye değerlendirilebilecek olayların çok olması, Yıldırım açısından bir şanssızlıktı. Ancak bu maçta Yıldırım’da gördüğüm en önemli eksiklik, önleyici hakemlik tekniğini uygulayamamasıydı. Yardımcı hakemi Erdinç Sezertam’ın uyarısıyla vermediği penaltı kararı ve yine aynı yardımcısının uyarısıyla Engin Baytar’ı şiddetli hareketinden ihracı doğruydu. Ancak bu pozisyonda Engin’in kaleciye yapmış olduğu engellemeyi tespit edip aleyhine bir endirekt serbest vuruş vermiş olsaydı, önleyici hakemlik adına iyi bir örnek olurdu.
Fırat Aydınus, istikrarlı performansıyla göz kamaştırmaya devam ediyor. Yine mükemmel bir maç yönetti. Başarısındaki en önemli etken kendine olan güveni ve futbol bilgisi. Bunun yanında kritik pozisyonlardaki isabetli kararları önemli bir özelliği. Penaltı ve bariz gol şansı değerlendirmesiyle, Burak’ın penaltı beklediği pozisyona devam demesi çok doğruydu.
Haftanın önemli müsabakası olan Orduspor-Mersin İdman Yurdu maçında Koray Gencerler hakemlik adına şanssız ve kötü bir maç yönetmiş. Diğer maçlarda ise hakem ekipleri genel olarak başarılıydılar.