Terim ateş püskürdü

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Leeds ve finaldeki olası rakibi Arsenal'i aynı maçta izlemek üzere geldiği Leeds'te yalnız bırakıldı.
Leeds'teki özel dostları aracılığıyla ve ev sahibi kulüple görüşerek ayarlanan güvenlik önlemleri dışında Dışişleri'nin ve Londra'daki Türk Büyükelçiliği'nin hiçbir yardım ve katkısının olmadığını söyleyen Terim, buna rağmen statta olumsuz durumla karşılaşmadığını, kendisine ev sahibi kulüp ile polisin son derece kibar davrandığını ifade etti.
Fatih Terim, İstanbul'dan dün özel bir uçakla öğle saatlerinde havaalanına geldi. Önceden yapılan ve son derece iyi planlanmış programla doğrudan Galatasaray'ın maç öncesinde kalacağı otele, oradan da Elland Road Stadı'na götürüldü. Terim maçı kendisine ayrılan özel bir bölümde, güvenlik içinde izledi. Terim stattan ayrıldığı sırada kendisini fark eden ve kulüp binasındaki barda içki içmekte olan bir grup taraftar sözlü sataşmada bulunduysa da hızla stadı terk ettiği için herhangi bir tatsızlık yaşanmadı. Fatih Terim daha sonra Leeds havalimanından İstanbul'a hareketinden önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Türk yetkililere çattı

Fatih Terim, Leeds'e gelişi öncesi yapılan programın tüm ayrıntılarını dakika dakika Dışişleri Bakanlığı'na ve Londra'daki Türk yetkililere ilettiğini belirtti, ancak buna rağmen kendisini hiç kimsenin karşılamamasını ve güvenlik konusunda hiçbir yardımda bulunulmamasını sert bir dille eleştirdi. "Her halde daha önemli işleri vardı" diyerek öfkesini dile getiren Terim, "Elçiliğe kalsak taksiyle gidecektik. Her şeyi kendi imkanlarımızla yaptık" dedi. Leeds'ten nasıl duygularla ayrıldığını soran bir gazeteciye ise Terim şu yanıtı verdi: "Bir futbol adamı olarak sadece futbolu düşünmemiz gerekiyor. Olayı futbol adına yermek yanlış. Biz de futbol gayesiyle geldik ve bundan sonra da aynı gayeyle devam etmemiz gerek. İnşallah maç da bu duygularla oynanır, finale çıkarız".
Galatasaray'ın finaldeki olası rakibi Arsenal'i izlemenin yararlı olup, olmadığının sorulması üzerine ise Terim, "İyi oldu. Onların oyunu ile ilgili de belirli düşüncelerimiz ve kafamızda bir fikir oluştu" cevabını verdi.
Dünkü maçta Leeds'in, perşembeyi düşünüyor olabileceğini ve bu yüzden de Arsenal karşısında pek başarılı olmadığını söyleyen Fatih Terim, "Ama bunlar bizi ilgilendirmiyor. Biz çarşamba günü geleceğiz, bize verilen hakları kullanarak, antrenmanımızı da yapıp, hayırlısıyla maçı geride bırakacağız" dedi.

En önemlisi insan hayatı

Fatih Terim, bütün olup bitenlerin soğukkanlılıkla değerlendirilmesi yapıldığında en önemli şeyin insan hayatı olduğunu ve bunu her fırsatta vurguladıklarını da söyleyerek, "Ulusça ve kulüp olarak olaylardan duyduğumuz üzüntüyü sürekli ifade ettik. Ama yaşanan olaylar ve iki cinayet ne Galatasaray'a, ne de Türk Milleti'ne mal edilebilir" diye konuştu.
Cim - Bom'un teknik patronu, Türk taraftarların maça alınmaması konusuyla ilgili olarak da, "Bunda Leeds'in kabahati yok. UEFA bu kararı verdi. Maçlar gelir geçer, ama önemli olan dostluktur. Maçlar kaybedilip, kazanılır. Ama dostluklar kaybedilirse bir daha zor kazanılır" dedi.

Basına saldırı

Fatih Terim'in geliş - gidişinde Türkiye'den gelen ve İngiltere'de görev yapan çok sayıda Türk basın mensubunun Elland Road Stadı'nda çekim ve röportaj yapması gerek İngiliz polisi, gerekse bir grup Leedsli taraftarca engellenmek istendi. Stadın önünde içkili oldukları görülen bazı taraftarlar, kameraman ve foto muhabirlerine "Defolun pis Türkler. Hangi yüzle buraya geliyorsunuz" diye bağırarak kovalamak istediler. Ancak olaya zamanında müdahale eden polisler, gazetecileri stat önünden uzaklaştırıp çembere aldılar.

Sözlü sataşma

Leeds'e çok özel önlemler altında giden ve dönüş saatine kadar hiçbir Türk gazetecinin kendisine ulaşamadığı Fatih Terim stadda herhangi bir olayla karşılaşmamasına rağmen maçtan sonra sözlü saldırılara hedef oldu. Terim staddan ayrıldığı sırada kendisini fark eden ve kulüp binasındaki barda içki içmekte olan bir grup taraftar sözlü sataşmada bulunduysa da hızla stadı terk ettiği için herhangi bir tatsızlık yaşanmadı.

Cim - Bom'a deprem evi

Erhan Telli
Galatasaraylı futbolculardan Suat, Arif, Okan, Emre ve Fatih, deprem korkuları nedeniyle Silivri'de inşa edilen özel yapım Kanada evlerinden satın aldılar. Depreme dayanıklı olması için tamamen ahşap malzemelerden yapılan villalarda her türlü konfor bulunuyor. Villaların en şiddetli depreme karşı koyacak teknik özelliklere sahip olduğu kaydedildi. Yetkililer, Kaliforniya ve Japonya gibi en sık ve şiddetli depreme maruz kalan ülkelerde tüm evlerin bu sistemle inşa edildiğini söylediler. Ev fiyatlarının 200 bin dolar ile 400 bin dolar arasında değiştiği, futbolcuların evlerinin ise 350 bin dolara malolacağı belirtildi. Galatasaraylı futbolculardan özellikle Suat depremden çok etkilenmiş ve bir süre ailesi birlikte Florya tesislerinde kalmıştı.

Merh@b@ Ben Hakan Şükür

www.hakansukur.net
Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Hakan Şükür, yeni dünyanın altın anahtarı Internet'te web sitesi kurdu. Düzenlediği basın toplantısı ile sitesinin tanıtımını yapan Hakan Şükür'ün adresi "www.hakansukur.net" oldu.
Sitedeki, "Haftanın yorumu", "Hakan'la sohbet" ve "Galatasaray'dan ayrılmalı mıyım ?" bölümleri daha ilk günden ziyaretçi akınına uğradı.
Hakan Şükür'ün yorum bölümüne yazdığı "El ele spor kültürüne" isimli yazısı ise dikkat çeken köşelerin başında geliyor. Şükür, Leeds maçı ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalar yaparken hislerini şöyle ifade ediyor.
"Futbol yaşantımın en güzel, en anlamlı gollerinden birini Leeds filelerine bırakmış olmama rağmen çok sevinebildiğimi maalesef söyleyemiyorum. Şu anda o güne geri döndüğümde hatırladığım tek şey, yüreğimin içine kendi ellerimle hapsetmeye çalıştığım, o dizginsiz coşku ve bunun verdiği dayanılmaz sancı. Oysa çılgıncasına sevinmeliydim. Ama olmadı. Ne ben ne de sizler içimizden geldiği gibi yaşayamadık sevincimizi. İki İngiliz futbolsever. Futbolun dayanılmaz cazibesi içinde kilometrelerce yol aşıp geldiler. Ama alkol denilen zehir kuyusunun başından ayrılmayı beceremeyince, kendileri gibi alkol canavarları ile sporun, futbolun hiç bulunmadığı bir ortamda adeta savaşa giriştiler. Sonuç iki ölü dolu yaralı. Neden ? Hiç. Kocaman bir hiç. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz ? Futbol ya da benzeri sporlar insanları eğlendirmek için yapılıyor, ortalığı savaş alanına çevirmek için değil. Hele alkolle bulanmış yüzleriyle ortalıkta dolaşan azraillere maske olmak için hiç değil."

"O benim her şeyim"

Sitede, Hakan'ın eşi Beyda tarafından yıldız oyuncu için yazılan "Herkesin hayatında Hakan gibi biri olması gerek. O, benim en güvendiğim, en sevdiğim. O benim her şeyim" satırları dikkat çekti. Ayın sürpriz konuğu köşesinde de Şükür'ün yeni doğan minik kızı Zeynep Sude unutulmadı. Şükür, minik yavrusu için "Aramıza hoşgeldin" derken, eşine de böyle bir mutluluğu yaşattığı için teşekkür etti.